Türkiye’de rüzgar türbini kanadı üretimi yapan üç firmadan biri olan LM Wind Power’a ait iki parçalı rüzgar kanadıyla santrallerde üretim kapasitesi artıyor.
GE bünyesindeki LM Wind Power tarafından 2017’de Bergama’da açılan fabrikada, Türkiye’nin iki parçalı ilk rüzgar türbini kanatları üretiliyor.
Şirketin tek parçalı 63,7 metre uzunluğundaki kanatları kullanıldığı türbinde, üretim kapasitesi 3 megavat iken 77 metre uzunluğundaki iki parçalı “Cypress kanatlarla” söz konusu kapasite 5 megavata kadar çıkarılabiliyor.
LM Wind Power Fabrika Müdürü Emre Kahya, AA muhabirine, Türkiye’nin yurt içinde enerji tedarikini korumaya ve ithal enerji kaynaklarına bağımlılığı azaltmaya odaklandığını söyledi.
Bergama LM Wind Power tesisinin bu alanda Türkiye’ye yapılmış 80 milyon dolarlık bir yatırım olduğuna işaret eden Kahya, 2019’da yenilikçi iki parçalı kanadı üretmek üzere genişletilen tesiste, haziran ayında 1,58 gigavat enerji kapasitesine karşılık gelecek miktarda kanat üretimi yapıldığını kaydetti.
Kahya, fabrikanın şu anda iki üretim hattına sahip olduğunu belirterek, “Ancak bu hatlar gereken durumlarda müşterilerimize hizmet etmek için mevcut alanda altı adede kadar çıkarılabiliyor. Rüzgar türbinleri giderek daha fazla büyüyüp güçlendikçe, biz de bu gelişime ayak uydurmamızı sağlayan bazı kilit yenilikleri bünyemize kattık. Kanatlar ne kadar uzun olursa o kadar fazla rüzgar yakalayabiliyor. Böylece oluşan enerji artırılıyor ve seviyelendirilmiş elektrik maliyeti düşüyor.” diye konuştu.
Büyük kanatlarla birlikte ağırlık, maliyet veya lojistik sorunlarının ortaya çıktığına işaret eden Kahya, şunları söyledi:
“İki parçalı kanatlarda yaptığımız yeniliklerden biri, daha uzun ve sert kanatlar üretmeye yardımcı olan karbon pultrüzyon lonjeron kaplamadır. Pultrüzyon, kanatlarımıza daha hızlı ve daha yüksek kalitede karbon eklememizi sağlayan otomatik bir süreçtir. Kusursuz bir hassasiyetle yapıldığı için en iyi sertlik ve ağırlık oranını verir. Bu sayede daha düşük ağırlığa ve dolayısıyla güç aktarım organları, kule ve inşa maliyetinde tasarrufa olanak sağlar. Ek olarak, iki parçalı kanat tasarımları, kanat montajının kurulum alanında yapılmasına imkan verir ve lojistik maliyetlerini önemli ölçüde düşürür. Uzun kanatların dağlara çıkartılabilmesi için uygun ekipman ve uygun eğim yol şartlarının sağlanamaması gibi problemleri iki parçalı kanat tasarımıyla aşarak daha fazla enerji üretimine katkı sağlıyoruz.”
“Üretimin yüzde 80’i ihraç ediliyor”
Kahya, kanat yapımında ana ham madde için yerel bir tedarik zinciri oluşturma, tedarik merkezlerini çeşitlendirme, faaliyetlerinin karbon ayak izini ve lojistik maliyetlerini azaltma konusunda sıkı bir yerelleştirme stratejisi yürüttüklerini belirtti.
Kanat üretiminde ana bileşenler için şu an 10’dan fazla Türk firmasıyla çalıştıklarını aktaran Kahya, üretimin yüzde 80’inin Avustralya, İspanya, Ukrayna, Kazakistan ve Fas gibi ülkelere ihraç edildiğini bildirdi.
Bu durumun gelecek yıllarda da devam etmesini beklediklerini ifade eden Kahya, çoğu Cypress olan 100’e yakın türbinin işletim aşamasında olduğunu ve sürekli artan taleplere göre tesislerini geliştirerek istihdamı artırdıklarını sözlerine ekledi.