Libya’daki siyasi süreç ve 24 Aralık seçimlerinin ele alınacağı İkinci Berlin Konferansı, Birleşmiş Milletler (BM) ve Almanya himayesinde, Türkiye’nin de dahil olduğu uluslararası aktörlerin katılımıyla 23 Haziran’da toplanacak.
Libya krizine siyasi çözüm bulmak amacıyla ilk olarak 19 Ocak 2020’de düzenlenen konferansın ikincisine, Libya’dan Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ve Başbakan Abdulhamid Dibeybe, BM’nin Libya Özel Temsilcisi Jan Kubis ve Libya ile ilgili ülkelerin dışişleri bakanları katılıyor.
Mart ayında göreve gelen Libya’nın Ulusal Birlik Hükümeti’nin ilk kez katılacağı İkinci Berlin Konferansı’nda, Libya’da barışı tesis etmek için kaydedilen ilerlemelerin değerlendirilmesi, ayrıca istikrarın sürdürülebilmesi için atılacak adımlara odaklanılması amaçlanıyor.
Konferans kapsamında, ülkede 24 Aralık’ta yapılması planlanan genel ve başkanlık seçimlerine zamanında gidilmesinin vurgulanması ve ateşkes anlaşmasında yer alan yabancı güçlerin ve paralı askerlerin Libya’dan çekilmesi konusunun öne çıkması bekleniyor.
Bunun yanı sıra konferansta, BM Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından uygulanan silah ambargosuna uyma çağrısının yinelenmesi ve ülkede güvenlik güçlerinin birleştirilmesine ilişkin bağlayıcı kararlar alınması öngörülüyor.
24 Aralık seçimleri “anayasal temel” çıkmazında
İkinci Berlin Konferansı’nın ana gündem maddelerinden biri olacak 24 Aralık seçimleri, Libyalı tarafların seçimlerin hukuki altyapısı konusunda hala uzlaşamaması nedeniyle takvimin giderek daralmasıyla çıkmaza girdi. Anayasa referandumunun seçimlerden önce yapılıp yapılmayacağı bu tartışmalardan biri.
Anayasa taslağı referanduma sunulmak üzere beklerken ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter, ABD vatandaşlığı nedeniyle devlet başkanlığına aday olamayacağı için anayasa referandumuna itiraz ediyor. Anayasaya göre çifte vatandaşlığı olanlar ve aktif askeri görevde bulunanlar seçimlere giremiyor.
Bu yüzden anayasa referandumu olmasa da seçimlerin anayasal temelinin netleşmesi ve bir seçim yasası çıkarmak gerekiyor. En geç 1 Temmuz’a kadar belirlenecek bu anayasal temel ise, devlet başkanına geniş yetkiler verilmesi gibi çekinceler barındırıyor.
Ayrıca devlet başkanının doğrudan halk tarafından mı, yoksa parlamento tarafından mı seçileceği de üzerinde uzlaşı sağlanamayan bir başka konu.
Hafter ilk Berlin Konferansı’ndaki tutumunu sürdürüyor
Uluslararası aktörler konferans öncesinde diplomasi trafiğini yoğunlaştırırken, bugüne kadar ülkedeki pozisyonunu güç yoluyla elde eden Halife Hafter’in, milisleriyle kurduğu iktidarını zayıflatacak müzakerelere karşı nasıl bir tutum sergileyeceği ise belirsizliğini koruyor.
Hafter’e bağlı milisler, 19 Ocak 2020’deki Berlin Konferansı düzenlenmeden sadece bir gün önce, 18 Ocak’ta “Petrol Hilali” bölgesindeki Brega, Ras Lanuf, Hariga, Zuveytine ve Sidra’daki petrol ihracat limanlarını kapatmıştı.
İkincisi düzenlenecek konferansın öncesinde de Hafter milislerinin ülkenin güneyinde “terörle mücadele” iddiasıyla başlattığını duyurduğu sözde “operasyonlar”, diyalog ortamının yine silahla bozulacağı endişelerini artırıyor.
Ayrıca, Libya hükümeti, ateşkes anlaşmasının maddelerinden birini yerine getirerek, ülkenin doğu ile batı yakasını birbirine bağlayan ancak iki yıldır kapalı olan Misrata-Sirte sahil yolunun batı tarafını yeniden sivillerin hizmetine açarken, Halife Hafter yolun kendi kontrolündeki doğu kısmının açılmasını reddetti.
Libya’da ateşkes ve siyasi diyalog süreci
Libya’nın doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter’in Nisan 2019’da milislerine başkenti ve yönetimi ele geçirmek için saldırı emri vermesiyle, istikrarsızlıkla boğuşan Libya yeniden şiddet sarmalına sürüklenmişti.
BM nezdinde Libya’nın meşru temsilcisi Libya hükümetine bağlı güçlerin, Hafter ve uluslararası müttefiklerini Haziran 2020’de Trablus ve ülkenin batısından uzaklaştırmasıyla, siyasi çözüm arayışları ve müzakereler yeniden ivme kazanmıştı.
BM öncülüğündeki diyalog kapsamında İsviçre’nin Cenevre kentinde 23 Ekim 2020’de 5+5 Ortak Askeri Komite toplantıları düzenlenmişti. Toplantılar sonucunda, BM nezdinde meşru Libya hükümeti ile ülkenin doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter’e bağlı heyetler arasında kalıcı ateşkes anlaşması imzalanmıştı.
Ateşkes anlamasının ardından başlayan siyasi süreç kapsamında, BM öncülüğünde Tunus’ta başlatılan ve Libya’nın farklı siyasi ve sosyal kesimlerini temsilen seçilen 75 kişi ile yürütülen Libya Siyasi Diyalog Forumu’nda (LSDF), 24 Aralık’ta seçimlere gidilmesi kararı çıkmıştı.
LSDF üyelerinin 5 Şubat’ta Cenevre’de yaptığı oylama sonucunda da yıl sonunda yapılması planlanan seçimlere kadar Libya Başkanlık Konseyi Başkanlığına Muhammed el-Menfi, Başbakanlığa da Abdulhamid Dibeybe seçilmişti.
Muammer Kaddafi rejimini sona erdiren 2011 Şubat Devrimi’nden bu yana iç savaş ve siyasi krizlere sürüklenen Libya’da, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Fransa’nın desteklediği darbeci Hafter milislerinin ülkenin doğusunu kontrol etmesi nedeniyle istikrar ve güvenlik sağlanamadı.