WMO tarafından yayımlanan “2023 Hava Kalitesi ve İklim Bülteni” başlıklı raporda sıcak hava dalgalarının olumsuzlukları ele alındı.
- 2023 yazı kayıtlardaki en sıcak yaz oldu
- Avrupa, bunaltıcı sıcaklar ve şiddetli yağışla mücadele ediyor
- Fransa’da artan sıcaklar nedeniyle kırmızı alarm ilan edilen bölge sayısı 19’a çıktı
- İsviçre genelinde bunaltıcı sıcaklar etkisini sürdürüyor
- Hava sıcaklıkları mevsim normalleri üzerinde seyretmeye devam edecek
- Avrupa’da orta ve şiddetli sıcaklık uyarısı
Raporda, yangınlar ve çöl tozuyla birleşen sıcaklığın, hava kalitesi, insan sağlığı ve çevreyi olumsuz etkilediği anlatıldı.
WMO’nun raporunda, “Sıcak hava dalgaları ABD’nin kuzeybatısında kontrol edilemeyen yangınları tetikledi, sıcak hava dalgasının eşlik ettiği çöl tozu 2022’de Avrupa genelinde hava kalitesini azaltmaya yol açtığı görülüyor.” ifadeleri yer aldı.
Şehirlerdeki parklar ve ağaçlık alanların hava kalitesini iyileştirdiği kaydedilen raporda, buralar sayesinde karbondioksitin absorbe edilerek sıcaklıkların düşebileceği belirtildi ve örnek olarak Brezilya gösterildi.
Raporda, “İklim değişikliği sıcak hava dalgalarının sıklığı ve yoğunluğunu artırıyor. Bu eğilimin gelecekte de devam etmesi bekleniyor. Sıcak hava dalgalarının orman yangını riskini ve şiddetini artıracağı konusunda giderek artan bilimsel görüş birliği var.” değerlendirilmesi paylaşıldı.
“Hava kalitesi ve iklim birbiriyle bağlantılıdır”
İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan ısıyı hapseden sera gazlarının sebep olduğu iklim değişikliğinin uzun vadeli küresel bir tehdit olduğu vurgulanan raporda, hava kirliliğinin belirli zaman diliminde meydana geleceği ve daha yerel olma eğilimi gösterdiği kaydedildi.
Raporda, “Hava kalitesi ve iklim birbiriyle bağlantılıdır. Çünkü her ikisini de etkileyen kimyasal türler birbiriyle ilintilidir. İklim değişikliği ve hava kalitesinin bozulmasından sorumlu olan maddeler genellikle aynı kaynaklardan yayılıyor. Birindeki değişiklikler kaçınılmaz olarak diğerinde de değişikliklere neden oluyor.” ifadeleri kullanıldı.
Hava kalitesinin ekosistem üzerinde de etkili olduğu belirtilen raporda, nitrojen, kükürt ve ozon gibi hava kirleticilerin bitkiler tarafından emildiği, çevreye zarar verdiği ve mahsul verimini azalttığına dikkati çekildi.
“Avrupa ve Akdeniz’e alışılmadık miktarda çöl tozu girişi yaşandı”
Avrupa’da geçen yıl sıcak geçen yaz döneminin hatırlatıldığı raporda, bu durumun hem partikül madde hem de yer seviyesindeki ozon konsantrasyonlarının artmasına neden olduğu bildirildi.
Ağustosun ikinci yarısında Avrupa ve Akdeniz’e alışılmadık miktarda çöl tozu girişinin yaşandığı anımsatılan raporda, yüksek düzeyde sıcaklık ve hava kirliliğinin insan sağlığını etkilediği ifade edildi.
Temel gıda mahsullerinde, ozonun neden olduğu mahsul kayıpları, küresel olarak ortalama yüzde 4,4 ila yüzde 12,4 arasında olduğu, önemli tarım alanlarına sahip Hindistan ve Çin’de buğday ve soya fasulyesi kayıplarının ise yüzde 15 ila 30’a kadar çıktığı vurgulandı.
Sıcak hava dalgaları ve kuru hava koşullarının hızla büyüyen orman yangınlarına yol açtığı kaydedilen raporda, bu tür durumların aerosol emisyonlarının artmasına neden olduğu bilgisi paylaşıldı.
“İklim değişikliği ve hava kalitesi ayrı ayrı ele alınamaz”
Raporda görüşlerine yer verilen WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, sıcak hava dalgalarının, insan sağlığı, ekosistemler, tarım ve günlük yaşam üzerinde zincirleme etkilerle hava kalitesini kötüleştirdiğini anlattı.
Taalas, “İklim değişikliği ve hava kalitesi ayrı ayrı ele alınamaz. Bu kısır döngüyü kırmak için birlikte mücadele edilmeli. Bu rapor 2022 yılı ile ilgili ancak bu yıl tanık olduğumuz durum ise daha da ekstrem. Temmuz, kuzey yarım kürenin birçok yerinde yoğun sıcaklığın görüldüğü ve şimdiye kadar kaydedilen en sıcak aydı. Bu eğilim ağustosta da devam etti.” ifadelerini kullandı.
Orman yangınlarının Kanada’nın büyük bir bölümünü etkilediğini ve Hawaii’de trajik yıkım ve ölümlere neden olduğunu anımsatan Taalas, bu durumun Akdeniz bölgesinde de can kayıpları ve hasara yol açtığını belirtti.
Taalas, orman yangılarının milyonlarca insan için tehlikeli hava kalitesi seviyelerine neden olduğunu da kaydetti.