Konukcu, AA muhabirine, Türkiye’nin Akdeniz iklim kuşağında yer almasından dolayı iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerden biri olduğunu ifade etti.
İklim değişikliğinin dünya gündeminin en önemli başlıkları arasında yer aldığını vurgulayan Konukcu, değişikliğin yol açacağı olumsuzluklara karşı önlem alınmasının gerekliliğine dikkati çekti.
Toprağın yaşamın devamı için kritik önem taşıdığını, topraktaki organik madde artışının su tutma kapasitesini artırabileceğini dile getiren Konukcu, şöyle konuştu:
“Organik maddeyi yüzde 1 arttırmak demek topraktaki su tutma kapasitesini yüzde 14 artırmak demektir. Yüzde 2,5’e çıkarılması demek bir gelişme dönemi içerisinde 2 defa sulama yapmış gibi tesir yapacaktır. Bunun için de toprakların organik maddesinin mutlaka arttırılması gerekir.”
Konukcu, ekosistem içinde önemli rolü bulunan toprağın, içerisindeki bakteri, mantar ve mikroorganizmaların yaşamı için de hayati olduğunu belirtti.
Toprağın sağlıklı kalması için düzenli bakımın önemine işaret eden Konukçu, “Toprağın organik maddesi düşük olduğu için yağışların büyük bir kısmı yüzey akışıyla erozyona neden olup akıp gidiyor. Yağış miktarlarından faydalanmak için toprağın bir yağışta maksimum kapasite ile suyu alması ve toprak bünyesinde tutması gerekiyor.” dedi.
İklim değişikliğine bağlı olarak yağış rejimlerinde yaşanacak değişimlerin tarımsal üretimi olumsuz etkileyebileceğini söyleyen Konukcu, özellikle Trakya’da yazlık bitkilerin risk altında olduğunu dile getirdi.
Konukcu, “İlkbahar ve yaz yağışları azalacak. Bu aylarda sıcaklığın aşırı yükselmesi buharlaşmayı ve bitkilerin su ihtiyacını arttırdığı için yazlık bitkilerin ekildiği Trakya’da özellikle ayçiçeği riskli duruma düşecek.” diye konuştu.
“Ayçiçeği üretimini sürdürmek için az yağışa dayanıklı tohumlar seçilmeli”
İklim koşullarının değişmesiyle çiftçinin farklı ürünlere yönelebileceğini kaydeden Konukcu, yeni koşullara ve toprak yapısına uygun bitkilerin uzmanlara danışılarak öğrenilebileceğini belirtti.
Alternatifler için uzmanlardan görüş alınması, çiftçilerin iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmak için çeşitlendirme stratejilerini benimsemesi gerektiğine vurgu yapan Konukcu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kanola, aspir, yem bezelyesi, fiğ ve bakla gibi kuraklığa dayanıklı ürünlerin Trakya’da deneme ekimleri yapılıyor. Bu bitkiler erozyonu önleme ve topraktaki organik maddeyi arttırmada da son derece önemli. Çiftçilerimiz bu ürünlere her yıl daha fazla yöneliyor. Bunun dışında sulama teknikleri iyileştirilmeli, yağış miktarının azalması durumunda etkili sulama yöntemlerine geçilmeli. Ayçiçeği üretimini sürdürmek içinse az yağışa dayanıklı tohumlar seçilmeli.”