Türk, BM İnsan Hakları Konseyi’nin 56’ncı Oturumu kapsamında “iklim değişikliğinin insan hakları üzerindeki etkisi” konulu bir panelinde açılışında konuştu.
İklim değişikliğinin etkisiyle buzulların eridiğini, okyanusların ısındığını, ormanların yandığını ve nehir ile göllerin kuruduğunu kaydeden Türk, bu sebeple dünyanın, insan hakları ve gelecek açısından büyük tehlike altında olduğunu belirtti.
Türk, gelecek 5 yılın birinde, küresel yıllık ortalama sıcaklığın sanayi öncesi döneme kıyasla 1,5 santigrat dereceyi aşma ihtimalinin yüzde 80 olduğunu vurguladı.
“İklim değişikliğinden kaynaklanan kayıp ve hasarın, buna en az katkıda bulunmasına rağmen en hassas durumdaki insanları ve gelişmekte olan ülkeleri vurduğunu biliyoruz.” diyen Türk, iklim değişikliği sebebiyle milyonlarca kişinin evlerinden ayrıldığını ve ülke içinde yerinden olduğunu söyledi.
Türk, iklim değişikliğinin insan hakları, yaşam hakkı ile gıda ve sağlık haklarını etkileyeceğini belirtti.
Kayıp ve hasarların aynı zamanda işçiler ve onların hakları üzerinde de doğrudan etkiye sahip olduğunu kaydeden Türk, çalışanların sıcaklık nedeniyle yaşadığı ölümlerin üçte birinden fazlasına iklim değişikliğinin sebep olduğunu ifade etti.
İklim değişikliğinden en fazla sorumlu ülkelere “iklim finansmanı” çağrısı
Türk, iklim kaosunun çok büyük bir ekonomik maliyeti olduğunu vurgulayarak “Son araştırmalar, dünyanın, 2000-2019 döneminde iklim değişikliği nedeniyle en az 2,8 trilyon dolarlık kayıp ve zarara uğradığını tahmin ediyor.” dedi.
İklim krizinin etkilerinin her gün artarak devam ettiğini kaydeden Türk, durumun daha da kötüye gitmesini engellemek için ülkelerin bu konudaki tedbirlerini artırması gerektiğini söyledi.
Türk, iklim değişikliğinden doğrudan etkilenen bireyler ve toplulukların geçim kaynaklarının güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizerek iklim değişikliğinden en fazla sorumlu olan ülkelerin, iklimle bağlantılı kayıp ve hasarları gidermek için “iklim finansmanı” sağlama yükümlülüğünün bulunduğunu vurguladı.