Trakya Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Gökçen Bayrak, Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada küresel ısınma ve iklim değişikliği etkilerinin dünya genelinde daha çok hissedilmeye başlandığına dikkati çekti.
Dünya nüfusunun yüzde 55’inin kentlerde yaşadığını anımsatan Bayrak, 2050 yılında bu oranının yüzde 68’e çıkacağının öngörüldüğünü ifade etti.
Toplam enerjinin yüzde 75’ini kentler tüketiyor
İklim değişikliğinde kentlerin artan nüfusuna bağlı artan ihtiyaçların önemli rol oynadığını vurgulayan Bayrak, şunları kaydetti:
“Dünyadaki toplam enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 75’i kentlerden kaynaklanmaktadır. Kentlerin sera gazı salımları ağırlıklı olarak sanayi, ticaret, inşaat, ulaşım, ısınma ve dolaylı olarak amaç dışı arazi kullanımları ile tüm tüketim faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır.
Kentlerin büyüklüğü, nüfusun yaşam koşulları, kent planı ve enerji kullanım şekillerine göre kentlerin sera gazı salımları değişkenlik göstermektedir. Sera gazı salımlarının yanında, yutak alanların yok edilmesi nedeniyle kentler iklim değişikliğinde önemli bir rol oynamaktadır.”
Bayrak, kentlerin iklim değişikliğinden en çok etkilenen alanların başında geldiğini belirtti.
“Olağanüstü hava olaylarının görülme sıklığı artacak”
Sel, fırtına ve kuraklık gibi aşırı hava olaylarının kentlerdeki görülme sıklığının arttığına dikkati çeken Bayrak, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İklim değişikliğinden kaynaklanan aşırı hava olayları, sıcaklık ortalamalarında artışlar, sıcak hava dalgalarının ve aşırı yağışların sıklığının ve şiddetinin artması kentleri olumsuz etkiliyor. Sel, kuraklık, deniz seviyesindeki yükselme, aşırı nüfus artışı, yağış rejimindeki değişiklikler, yangınlar, su varlığının azalması, gıda krizi, biyoçeşitliliğin azalması, arazi kullanım değişiklikleri, göç, yüzey ve yeraltı sularının aşırı kullanımına bağlı olası riskler karşısında en çok etkilenen yerler kentlerdir.
Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 6. Değerlendirme Raporu’na göre kentlerde iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinin katlanarak artacağı, sel ve kuraklığa maruziyetin 2030 yılına kadar 2000 yılına göre 2,5 kat artacağı öngörülmektedir.”
Bayrak, iklim değişikliğinin kente etkilerini azaltmak için yaşanan değişimlere uyumlu eylem planları oluşturulması gerektiğine işaret etti.
İklim değişikliğine uyum sürecinde sıcaklık artışlarının durdurulabilmesi için ön şartın fosil yakıt kullanımının durdurulması olduğunu aktaran Bayrak, enerjinin verimli kullanımının sağlanması ve sürdürülebilir enerji altyapısının oluşturulması gerektiğini bildirdi.