Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde devam eden Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) tarafından “İklim İçin Hemen Finansman! İklim Finansmanının Kilidini Açmak” başlıklı panel düzenlendi.
Panelde, WWF’in İklim ve Enerji Politikaları yöneticisi Fernanda Carvalho, finans departmanı yöneticisi Aaron Vermeulen, orman departmanı yöneticisi Fran Price ile Afrika Politika ve İşbirliği Başkanı Laurent Some yer aldı.
Panelin ilk konuşmacısı Carvalho, finansman sorununun iklim eylem planında konuşulan önemli meselelerden biri olduğuna dikkati çekerek, “COP28’e bazı olumlu sinyallerle başladığımızı düşünüyorum ama ihtiyacımız olan kaynağı göz önünde bulundurduğumuzda bu olumlu sinyaller aslında sadece emekleme aşamasında.” dedi.
COP zirvelerinde, iklim kriziyle mücadelede oluşturulan çeşitli fonlara milyarlarca dolar aktarılacağı yönünde taahhütler verildiğini hatırlatan Carvalho, öte yandan gelinen son noktada artık trilyon dolar seviyesinde fonlara ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Vermeulen ise “Sadece küresel güney ülkelerinin, iklim hedeflerine ulaşabilmeleri için 2030’a kadar yıllık 4,5 trilyon dolara ihtiyacı olacak.” diye konuştu.
BM’nin, sıfır emisyon hedeflerine ulaşılması için gereken finansmandan çok uzak olunduğu görüşünü paylaşan Vermeulen, iklim hedeflerine ulaşılması için hükümetler kadar özel finans sektörünün de yeni stratejiler geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bu noktada Avrupa Merkez Bankasının (ECB) düzenlemeye giderek iklim krizi risklerine karşı bankalardan çeşitli taleplerde bulunduğunu anımsatan Vermeulen, “Eğer bu Avrupa’da gerçekleşmezse, dünyanın geri kalanında hiç gerçekleşmez.” dedi.
Daha sonra söz alan Price, iklim kriziyle mücadelede ihtiyaç duyulan finansman ile ayrılan fonlar arasında ciddi fark olduğuna dikkati çekti. Price, “2030’a kadar orman kaybını durdurmak ve tersine döndürmek için ortalama yıllık 460 milyar dolara ihtiyaç duyulduğu tahmin ediliyor.” diye konuştu.
COP27’de başlatılan Orman ve İklim Liderleri Ortaklığı programı çerçevesinde ulusal eylem planlarına Kolombiya, Gana, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Papua Yeni Gine’deki ormanların korunması maddesinin dahil edilmesinin önemli bir gelişme olduğunu vurgulayan Price, “Bunlar doğru yönde adımlar ve verilen sözler gayet güzel ama bizim nihayetinde harekete ihtiyacımız var. Bizim COP’tan beklentimiz artık söz vermenin ötesinde, harekete geçilmesi.” ifadesini kullandı.
Panelin son konuşmacısı Some ise Afrika’nın küresel ısınma kaynaklı aşırı hava olaylarından en çok olumsuz etkilenen bölgelerden biri olduğuna işaret ederek, kıtadaki gelişmekte olan ülkelere vadedilen yardım sözlerinin artık hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.