Bu yıl başkanlığını Birleşik Arap Emirlikleri’nin yürüttüğü Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı’nda (COP28), kömürden temiz enerjiye dönüşümü hızlandırmak için 7 ülke yeni taahhüt açıkladı.
ABD, Çekya, Dominik Cumhuriyeti, İzlanda, Kosova, Norveç ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, kömürden temiz enerjiye geçişi hızlandırmak için çalışan ulusal ve uluslararası hükümetler ve kuruluşlardan oluşan ittifak Powering Past Coal Alliance katıldı.
Ülkeler, yeni kömürlü termik santral geliştirmeme ve mevcut kömür santrallerini aşamalı olarak kapatma taahhüdünü duyurdu.
Dünyanın en büyük üçüncü kömür ülkesi olan ABD, elektrik sektörünü 2035’e kadar karbonsuzlaştırmayı hedeflerken, Çekya 2033 ve Kosova 2050’de elektrik sektörünü karbonsuzlaştırmayı planlarken, Dominik Cumhuriyeti kömürden çıkış stratejisi hazırlamayı taahhüt etti.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İzlanda ve Norveç hali hazırda faaliyette kömür santrali bulunmamasına rağmen kömürden temiz enerjiye geçişi hızlandırmak için ittifaka katıldı.
Düşünce kuruluş E3G Program Lideri Leo Roberts, ülkelerin yeni taahhütlerine ilişkin değerlendirmesinde, “ABD’nin Paris iklim hedefleri doğrultusunda kömürü aşamalı olarak terk etme taahhüdünde bulunması, emisyon azaltımı açısında çok önemli. Dünyanın en büyük ekonomisinin dünyanın en kirletici fosil yakıtından hızla uzaklaşmayı taahhüt etmesi, sembolik olarak da çığır açıcı. Şu anda OECD ülkelerinin yüzde 80’inden fazlasının Powering Past Coal Alliance üyesi olduğu bir noktadayız ve bu da onları küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefiyle uyumlu şekilde kömürden çıkış yoluna sokuyor. Bu durum, başta Japonya, Avustralya ve Güney Kore olmak üzere henüz bu konuda taahhütte bulunmamış olan az sayıdaki ülke üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor.” ifadelerini kullandı.
Londra merkezli düşünce kuruluşu Ember Politika ve Strateji Başkanı Richard Black ise kömürü aşamalı olarak terk etmenin sadece güzel bir fikir olmadığını, aynı zamanda iklim değişikliğini yavaşlatmak için bir ön koşul olduğunu belirterek, “Tüm ülkeler aynı hızda hareket edemez, ancak giderek artan sayıda ülke için kömür artık enerji sistemlerinin ihtiyaç duymadığı bir kaynak. ABD gibi müreffeh ülkelerin de gazı aşamalı olarak azaltmaya başlayabilecekleri ve gerçek anlamda temiz bir enerji geleceğine kapı açacakları gün çok uzak değil.” diye konuştu.