Dünya çapında artan aşılamalara rağmen Kovid-19 vaka sayısı 286 milyonu aşarken salgın nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı, yaklaşık 5 milyon 446 bini buldu.
Salgının ülke ekonomileri ve sağlık sistemleri üzerindeki yükü artmaya devam ederken 253 milyon 187 binden fazla kişi sağlığına kavuştu.
Kovid-19’a dair vaka sayılarının derlendiği “Worldometers” sitesine göre, yaklaşık 55,2 milyondan fazla kişinin salgına yakalandığı ABD “en fazla vakaya rastlanan ülke” olurken yaklaşık 845 bin kişinin hayatını kaybetmesiyle “en fazla ölümün görüldüğü ülkelerin” de başını çekti.
Salgının çıktığı 1,4 milyar nüfuslu Çin’de ise vaka sayısı 102 bin 83, ölü sayısı ise 4 bin 636 olarak açıklandı.
Dünya genelinde Kovid-19’a karşı yaklaşık 9 milyar 100 milyon doz aşının yapılmasıyla küresel ölçekteki aşılama oranı yüzde 58,1’i geçti.
Salgını kontrol altına almak amacıyla getirilen karantina ve seyahat kısıtlamaları kısmen gevşetilirken “maskeler” günlük yaşamın ayrılmaz parçası olmaya devam ediyor.
Aşılamalar tüm hızıyla devam ederken ülkeler ulusal ve uluslararası seyahatlerle toplu etkinliklerde PRC testi ya da aşı kartı gibi uygulamaları devreye aldı.
Yeni varyantlar salgının seyrini değiştirdi
Delta varyantına ilk olarak Hindistan’da rastlandı, Alfa varyantı ilk kez İngiltere’de tespit edildi ve 50 ülkeye yayılmış durumda.
Güney Afrika’da ortaya çıkan Beta ise en az 20 ülkede tespit edilirken Gama varyantı da Brezilya’nın ardından yaklaşık 10 ülkeye yayıldı.
Güney Afrika’da ortaya çıkan ve hızla yayılmaya başlayan Omicron ise “bugüne kadar en fazla mutasyona uğramış ve en hızlı bulaşı özelliğine sahip” Kovid-19 varyantı olarak görülüyor.
ABD’li sağlık yetkilileri, son bir haftadaki Kovid-19 vakalarının yüzde 59’unun Omicron varyantından oluştuğunu açıkladı.
Uzmanlar, yaklaşık 90 ülkeye yayılan Omicron’un, daha hızlı yayılmasına karşın hastaneye yatış oranlarının daha az olduğu ve daha az ölümcül bir varyant olduğu yorumunu yapıyor.
Avrupa, yeniden Kovid-19’un merkez üssü haline geldi
Kovid-19 salgını dünyayı etkisi altına almaya devam ederken vaka sayılarının hızla artışa geçtiği Avrupa, salgının yeniden merkez üssü halini aldı.
DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge, 4 Kasım’da yaptığı açıklamada, son dönemlerdeki vaka artışlarının ardından Avrupa’nın yeniden Kovid-19’un merkez üssü haline geldiğini bildirdi.
Fransa’da 28 Aralık’ta 208 bin 99 vaka ile İngiltere’de 30 Aralık’ta 189 bin 213, İspanya’da ise 161 bin 688 Kovid-19 vakasının tespit edilmesiyle “salgının başlangıcından bu yana en yüksek günlük vaka sayıları” kayda geçti.
Vaka sayılarının 87 milyona yaklaştığı Avrupa, bu alanda Amerika kıtasının gerisinde kalırken hayatını kaybeden kişi sayısının 1 milyon 523 bini aşmasıyla da ölümün görüldüğü Amerika kıtasının ardından ikinci sırada yer aldı.
Amerika kıtası ise 131 milyondan fazla vaka sayısı ile öne çıkarken yaklaşık 2 milyon 434 binden fazla kişinin ölümüyle en fazla can kaybının yaşandığı ülke oldu.
Yaklaşık 84 milyon 540 bini aşkın vakanın görüldüğü Asya kıtası da 1 milyon 253 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesiyle bu alanda 3. sırada yer aldı.
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 17’sine ev sahipliği yapan Afrika da ise tespit edilebilen Kovid-19 vaka sayısı 9 milyon 757 bin, ölü sayısı ise 228 bin 782 olarak kayıtlara geçti.
2021’de vaka sayıları artarken ölüm oranları düştü
Kovid-19’la mücadelede Aralık 2020’de başlayan aşılamalar sonucunda salgına bağlı ölüm sayılarında kayda değer bir düşüş gözlendi.
2020’nin son günlerde Kovid-19 kaynaklı ölü sayısı yaklaşık 15 binler seviyelerinde seyrederken ocakta 17 bin 528 ile zirveyi görmesinin ardından 2021’in son günlerinde bu sayı 7 binin altına düştü. Buna karşın vaka sayıları 2020 vaka sayısını 762 bin ile kapatırken 2021’in son haftasında ortalama vaka sayısı 1 milyonun üstünde seyrediyor.
Gevşetilen Kovid-19 tedbirleri tekrar gündemde
Kovid-19 salgınında 2021’in yaz aylarında vaka sayılarının düşüşe geçmesiyle tedbirler hafifletilirken yeni varyantlar ve vaka sayılarındaki artışlar nedeniyle bazı salgın tedbirleri yeniden devreye alındı.
Salgına yönelik sert tedbirleriyle bilinen Çin ve Avustralya gibi ülkeler kısa süreli sokağa çıkma yasaklarını tekrar yürürlüğe koyarken artan aşılamalar ve salgının dönemsel olarak düşük seyretmesi nedeniyle kaldırılan maske uygulamaları ve toplu etkinlik yasakları çok sayıda ülkede tekrardan uygulamaya kondu.
Omicron varyantının da etkisiyle artan vaka sayılarının ardından bazı Avrupa ülkelerinde sağlık uzmanları, tam kapanma dahil daha öncelikli tedbirler alınması çağrısında bulunuyor.
Öte yandan ABD’nin ülkeye seyahat edecek 18 yaş üzerindeki tüm yabancı ülke vatandaşlarına Kovid-19 aşısı zorunluluğu getireceği belirtildi.
2021’de Kovid-19’la mücadelede aşılamalardaki adaletsizlikler öne çıktı
2021’de kısmen gevşetilen Kovid-19 tedbirleri ve yeni varyantların etkisiyle vaka sayıları yeniden yükselişe geçerken aşı karşıtları ve bazı ülkelerin aşıya erişimde yaşadığı sıkıntılar nedeniyle aşılamalarda istenilen seviyelere ulaşılamadı.
Çok sayıda ülkede, milyonlarca kişi ilk doz aşıya erişemezken bazı ülkelerde aşı sertifikası için üçüncü dozun da zorunlu olabileceği bildirildi.
En fazla aşı yapılan ülkelerin başını 2,8 milyar doz aşıyla Çin çekerken bu ülkeyi 1,44 milyarla Hindistan, 506 milyonla ABD takip etti.
Nüfusunun önemli bir kısmını aşılayan İsrail, Kovid-19’un 4. doz aşısının, bağışıklık sistemi düşük bireyler için uygulanmaya başlayacağını duyurdu.
Aşı karşıtlığı aşılanma oranlarındaki seviyeleri etkilerden, Singapur’da “isteğe bağlı olarak aşılanmamış” Kovid-19 hastalarından ücret alınmaya başlanacağı açıklandı.
Uluslararası sivil toplum kuruluşu Oxfam Novib, yüksek gelirli ülkelerin ve ilaç firmalarının Kovid-19 aşıları konusunda yoksul ülkelere verdikleri sözleri yerine getirmediğini açıkladı. Yoksul ülkelere ulaşması gereken aşının sadece yüzde 14’ü gönderildi.
DSÖ, aralık sonuna kadar her ülkede yüzde 40’lık tam aşılama oranlarına ulaşma hedefi Afrika’nın çoğu bölgesinde hedefin gerisinde kaldı.
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 17’sine ev sahipliği yapan Afrika’da Kovid-19 aşılama oranı yüzde 9’da kaldı. Yaklaşık 1,3 milyar kişinin yaşadığı kıtada yaklaşık 302,9 milyon doz Kovid-19 aşısı uygulandı.
Dünya çapında kullanılan aşılar
Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin’in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in geliştirdiği Kovid-19 aşısı, İngiltere İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumunun (MHRA) 2 Aralık’ta yaygın kullanımına onay vermesiyle “dünyada tescillenen ilk Kovid-19 aşısı” oldu.
Pfizer/BioNTech aşısı, ilk kez 8 Aralık’ta İngiltere’de 91 yaşındaki Kuzey İrlandalı Margaret Keenan’a uygulandı.
DSÖ’nün 26 Aralık’ta güncellediği verilere göre, BioNTech’in yanı sıra kullanım onayı alan aşılar arasında Oxford Üniversitesinin geliştirdiği AstraZeneca, ABD’de geliştirilen Johnson & Johnson ve Moderna, Çin’in Sinopharm ve Sinovac aşılarıyla Hindistan’ın Bharat Biotech bulunuyor.
Pfizer ve BioNTech, koronavirüse karşı geliştirdikleri aşının üçüncü dozunun Omicron varyantına karşı etkili bir koruma sağladığını duyurdu.
Ayrıca ABD’li ilaç firması Pfizer’ın Kovid-19’a karşı geliştirdiği ağızdan alınan ilaca ABD’nin yanı sıra çok sayıda ülkede “acil kullanım” onayı verilmeye başlandı.