Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından, kadınların üzerindeki erken çocukluk bakım yükünün azaltılarak, kadın istihdamını artırmak amacıyla, “Kurumlar arası İş Birlikleri ile Kadın İstihdamını Desteklemek: Erken Çocukluk Bakımı ve Eğitimi Uygulamaları” (EÇBE) Raporu” hazırlandı.
ILO Türkiye Ofisinden yapılan açıklamaya göre, ILO Türkiye Ofisi tarafından İsveç mali katkısı ile yürütülen, “Kadınlar için Daha Çok ve Daha İyi İşler” Programı kapsamında hazırlanan rapor için, kamu kurumlarının, işçi ve işveren örgütlerinin, yerel yönetimlerin, özel sektörün, sivil toplum örgütlerinin katkı ve görüşleri alındı.
Ayrıca, EÇBE hizmetlerini düzenleyen yasal çerçeve, politika, bu hizmetlerin sağlanmasındaki aktörlerin rolleri ile Türkiye ve dünyadan iyi örnekler incelendi.
Raporda, çocuk bakım yükümlülüğü çoğunlukla üzerlerinde olan kadınların, çocuk sahibi olduktan sonra bakım sorumlulukları nedeniyle iş gücü piyasasının dışına çıktıklarına veya kayıt dışı çalışma biçimlerine yöneldiklerine dikkat çekildi.
Çocuk bakım hizmetlerinin kurumsallaştırılarak yaygınlaştırılmasının, kadınların farklı sektörlerde, daha kaliteli, güvenceli, insana yakışır işlerde çalışabilmesine katkıda bulunacağı vurgulanan raporda, bakım hizmetlerinin erişilebilir ve kaliteli olmasının, kadınların üzerindeki bakım yükünü azaltarak, kadınların iş gücüne daha fazla katılımını sağlayacağı, bu durumun toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına da katkıda bulunacağı belirtildi.
Önerilen uygulamalar
Raporda, işverenlerin iş birliği ile kurulan “Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Uygulaması”, belediyeler öncülüğünde gerçekleşen “Belediye Uygulaması” ve iş yerlerinde örgütlü “Sendika Uygulaması” olmak üzere üç çocuk bakım hizmeti önerildi.
OSB’lerin, çocuk bakım hizmetinin sağlanmasında işverenler arasındaki iş birliklerinin kurulabileceği en uygun yerlerden birisi olarak gösterildiği “OSB Uygulaması”na göre, işverenler, kendi aralarında iş birliği yaparak, masrafları ve sorumlulukları kendi aralarında paylaşarak, zaten var olan bir mekan ve iş birliği üzerinden, başka bir organizasyonun yapılmasına gerek kalmadan EÇBE merkezi açabilecek.
OSB’de bu yöntemle açılacak çocuk bakım merkezleri sayesinde, özellikle kadın çalışanların çocuk bakımı nedeniyle işe ara vermeleri, işten ayrılmaları ya da devamsızlık yapmaları gibi işletme açısından olumsuz sonuçların azaltılması sağlanacak.
Çocuklarının güvenli ve sağlıklı bir EÇBE hizmeti aldığını bilen çalışanların da motivasyonu artacak ve iş gücü verimliliği de olumlu yönde etkilenecek.
“Belediye Uygulaması” ise yerel ihtiyaçlara cevap verecek. Bu uygulamada, çocuk bakım hizmeti sağlamada işverenlerle belediyeler arasında yapılacak bir iş birliği ile EÇBE merkezlerinin açılması sağlanacak.
İşverenlerin kendi bünyelerinde EÇBE merkezi açma sorumluluğunu üstlenmek istememeleri veya iş yerinin EÇBE merkezi açma koşullarına uygun hale getirilememesi durumunda işverenler, belediye ile işbirliği yapıp, EÇBE merkezi açma maliyetinin ya da bu hizmetlerin ücretlerinin bir kısmını veya tamamını üstlenebilecek.
“Sendika Uygulaması”nda ise sendikalar çocuk bakım hizmetlerinin sağlanmasına doğrudan veya dolaylı katkıda bulunabilecek.
Bu kapsamda, sendikalar doğrudan kendileri EÇBE merkezi açıp işletebileceği gibi maliyetleri paylaşmak yoluyla işverenle iş birliği yaparak ya da toplu iş sözleşmelerine çocuk bakım hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin maddelerin eklenmesini destekleyip, bu sürece katkı sağlayabilecek.
Prof. Dr. Saniye Dedeoğlu, Dr. Aslı Şahankaya Adar ve Yasemin Sırali tarafından kaleme alınan raporda, çocukluk bakım hizmetlerinin sağlanması ve dolayısıyla kadının istihdamının, insana yakışır iş koşullarında artması için çok paydaşlı bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğine de işaret edildi. Raporda, kamu, özel sektör, belediyeler, işçi ve işveren örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının bu süreçte iş birliği yapmasının önemi vurgulandı.
Erişilebilir ve kaliteli bakım hizmetleri sağlanarak, kadınların üzerindeki bakım yükünün azaltılmasının ve kaliteli biçimde sunulacak erken çocukluk eğitim ve bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılmasını destekleyen kapsamlı yasal ve yapısal düzenlenmeler ile yatırımların yapılmasının elzem olduğu ifade edildi.
Raporda, Kovid-19 döneminde dünyada ve Türkiye’de çocuk bakım ve eğitim hizmetlerine yönelik uygulama ve önlemlere de yer verildi.