IMF’den yapılan açıklamada, Almanya ekonomisine ilişkin 4. madde konsültasyonu kapsamındaki denetimin öncü bulguları paylaşıldı.
Ukrayna’daki savaşın etkileri ile küresel tedarik zincirlerindeki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili aksaklıkların Almanya’nın ekonomik toparlanmasını yavaşlattığı belirtilen açıklamada, enerji fiyatlarındaki artışın ise enflasyonu on yılların en yüksek seviyelerine çıkardığı aktarıldı.
Açıklamada, savaşın görünümü gölgelediği vurgulanarak, “Temel senaryo, ılımlı bir toparlanma için ancak riskler aşağı yönlü.” değerlendirmesinde bulunuldu.
“Maliye politikası kısa vadede esnek olmalı”
Geçen yıl yüzde 2,9 büyüyen Alman ekonomisinin bu yıl yüzde 2 büyümesinin beklendiği aktarılan açıklamada, büyümenin 2023’te yüzde 2’nin biraz üzerine çıkmasının tahmin edildiği kaydedildi.
Açıklamada, “Enerji arzı güvence altına alınırsa, arz dar boğazları ortadan kalkarsa ve Kovid-19 kaynaklı yeni kısıtlamalardan kaçınılırsa toparlanmanın 2023’te bir miktar ivme kazanması bekleniyor.” ifadesi kullanıldı.
IMF açıklamasında, ülkede enflasyonun 2022’de yaklaşık yüzde 6,5 gibi yüksek seviyede kalmasının ve 2023’te yüzde 3,5 seviyesine gerilemesinin beklendiği aktarıldı.
Son derece belirsiz ortamda maliye politikasının kısa vadede esnek olması gerektiği belirtilen açıklamada, acil politika önceliklerinin gaz arzını güvence altına almak, savaşın etkilerini azaltmak ve direnci artırmak olduğu kaydedildi.
“Enerji güvenliğini sağlamaya yönelik çabalar devam etmeli”
Açıklamada, enerji güvenliğini sağlamaya yönelik çabaların devam etmesi gerektiği vurgulanarak, fosil yakıtlara ilişkin belirsiz görünümün hükümetin yeşil ekonomiye geçişi hızlandırma planını daha da kritik hale getirdiği belirtildi.
Gazın kesilmesi senaryosunda ekonominin daha fazla politika desteğine ihtiyacı olacağına işaret edilen açıklamada, kamu yatırımlarının önündeki engellerin kaldırılmasının Almanya’nın iklim ve enerji güvenliği hedefleri açısından kilit bir öncelik olan yeşil yatırım hamlesi için önemli olduğu aktarıldı.
Açıklamada, ileriye bakıldığında, nüfusun yaşlanması ile yapısal dönüşümün iş gücü arzını artırmayı ve becerileri artırmayı gerektirdiği kaydedildi.