IMF, Artan Belirsizliğin Küresel Finansal Istikrara Etkileri Konusunda Uyarıda Bulundu

Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD’nin tarife kararları sonrası finansal piyasalarda oynaklığın arttığını belirterek, jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin küresel piyasalarda ciddi dalgalanmalara yol açtığını ve finansal istikrar risklerini keskin biçimde yükselttiğini bildirdi.

IMF, Küresel Finansal İstikrar Raporu’nun “Belirsizlik Ortamında Dayanıklılığı Artırmak” başlıklı Nisan 2025 sayısını yayımladı.

📲 Artık haberler size gelsin

AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı

🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Raporda, ABD’nin bir dizi tarife duyurusunun ardından şubat ayından bu yana risk varlıklarının keskin bir şekilde yeniden fiyatlandırıldığına işaret edilerek, bunun 2 Nisan’da beklenenden daha yüksek oranda tarife planlarının açıklanmasının ardından hız kazandığı belirtildi.

Hisse senedi, döviz ve tahvil piyasalarındaki finansal piyasa oynaklığının belirgin şekilde arttığı vurgulanan raporda, diğer ülkelerin tepkisinin belirsizlikleri daha da yükselttiği ifade edildi.

Raporda, varlık fiyatlarındaki bu yüksek oynaklık karşısında küresel finansal istikrar risklerinin özellikle finansal koşulların sıkılaşması nedeniyle önemli ölçüde arttığı, büyümeye yönelik makro-finansal aşağı yönlü risklerin anlamlı ölçüde yükseldiği bildirildi.

Piyasalardaki son çalkantılara rağmen hisse senedi ve şirket tahvil piyasalarının bazı önemli segmentlerinde değerlemelerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtilen raporda, bunun, görünümün kötüleşmesi halinde değerlemelerdeki yeniden ayarlamaların daha da ileri gidebileceği anlamına geldiğine işaret edildi.

Raporda, politika belirsizliğinin yüksek olmaya devam etmesi ve bazı makroekonomik göstergelerin aşağı yönlü sürpriz yapmasının varlık fiyatlarında düzeltme olasılığını artırdığı belirtildi.

“Varlık fiyatlarında aşağı yönlü hareketler, gelişmekte olan piyasaları önemli ölçüde etkileyebilir”

Varlık fiyatlarında aşağı yönlü hareketlerin gelişmekte olan piyasaları önemli ölçüde etkileyebileceği aktarılan raporda, özellikle yüksek kaldıraçlı olan bazı finansal kurumların, oynak piyasa koşullarında baskı altına girebileceği ifade edildi.

Bazı hedge fon stratejilerinde kaldıraçların son dönemde istikrarlı şekilde arttığına dikkatin çekildiği raporda, bu durumun satışların şiddetlenmesine ve finansal sistem açısından riske yol açabileceği bilgisi verildi.

Özellikle kamu borç seviyelerinin yüksek olduğu ülkelerde devlet tahvili piyasalarında daha fazla türbülans yaşanabileceği, halihazırda son 10 yılın en yüksek reel finansman maliyetleriyle karşı karşıya bulunan gelişmekte olan piyasa ekonomilerinin mali harcamalarını daha yüksek maliyetlerle finanse etmek zorunda kalabileceği belirtildi.

Raporda, “Genel olarak, yatırımcıların kamu borcunun sürdürülebilirliğine ilişkin endişeleri ve finans sektöründeki diğer kırılganlıklar, birbirini güçlendiren bir şekilde daha da kötüleşebilir.” değerlendirmesi yapıldı.

Artan politika belirsizliğinin şirketleri ve hanehalklarını da etkileyebileceğine işaret edilen raporda, büyük jeopolitik risk olaylarının hisse senedi fiyatlarında önemli düşüşlere ve devlet risk primlerinde artışlara neden olabileceği belirtildi.

Raporda, bu etkilerin, özellikle mali ve uluslararası rezerv tamponları sınırlı olan ülkelerde daha belirgin olabileceği, ayrıca bu tür olayların ticaret ve finansal bağlantılar yoluyla sınır ötesi yayılma etkileri yaratabileceği kaydedildi.

“Yetkililer müdahaleye hazır olmalı”

Finansal kırılganlıkların azaltılması ve kriz yönetimi için hazırlığın, finansal sektör gelişmelerinin makroekonomik sonuçlar üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamak açısından kilit önemde olduğuna işaret edilen raporda, “Varlık fiyatlarının daha da düzeltilebileceği, yüksek kaldıraçlı finansal kurumların baskı altına girebileceği ve temel devlet tahvili piyasalarında türbülans yaşanabileceği ihtimali, finansal istikrar risklerini artırmaktadır.” ifadesi kullanıldı.

Raporda, yetkililerin finansal kurumların merkez bankası likidite kaynaklarına erişime hazır olmalarını sağlaması ve özellikle temel tahvil ve fonlama piyasalarında ciddi likidite ya da piyasa işlev bozukluklarına müdahale etmeye hazırlıklı olması gerektiği vurgulandı.

Finansal kurumlar ve denetleme organlarının jeopolitik risklerden kaynaklanabilecek finansal istikrar risklerine karşı senaryo analizleri ve stres testleri için yeterli kaynak ayırması gerektiği kaydedilen raporda, banka dışı kaldıraç ve diğer kırılganlıkları azaltmaya yönelik politikaların güçlendirilmesinin de büyük önem taşıdığı belirtildi.

Raporda, uygun fırsatlar oluştuğunda, ülkelerin borç yeniden yapılandırma ve vade yönetimi operasyonlarını proaktif şekilde değerlendirmesi gerektiği ifade edildi.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.