Georgieva, IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları öncesi Georgetown Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, küresel ekonomik görünüm ve politika önceliklerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Küresel ekonomide temel bir değişim yaşandığına dikkati çeken Georgieva, uluslararası ekonomik iş birliğinin, düşük faiz oranlarının, düşük enflasyonun ve göreceli olarak öngörülebilirliğin olduğu bir dünyadan, daha fazla belirsizliğin, daha yüksek ekonomik oynaklığın, jeopolitik çatışmaların ve daha sık ve yıkıcı iklim felaketlerinin olduğu daha kırılgan bir dünyaya geçildiğini söyledi.
Georgieva, yüksek enerji ve gıda fiyatları, daha sıkı finansal koşullar ve devam eden arz sıkıntılarının büyümeyi frenlediğini belirterek, dünyanın en büyük ekonomilerinin yavaşladığını kaydetti.
Küresel ekonomik büyüme tahmininde gelecek yıl için düşüş sinyali
Avro Bölgesi’nin Rusya’dan gelen gaz arzının azalmasından ciddi şekilde etkilendiğine işaret eden Georgieva, Çin’in salgınla ilgili aksamalardan ve emlak piyasasında derinleşen bir gerilemeden muzdarip olduğunu, ABD’de ise enflasyonun harcanabilir geliri ve tüketici talebini azaltmasıyla ve yüksek faiz oranlarının yatırımlar üzerinde engel oluşturmasıyla büyüme ivmesinin yavaşladığını aktardı.
Georgieva, bu yıl için yüzde 3,2’ye ve 2023 için yüzde 2,9’a olmak üzere ekonomik büyüme tahminlerinde halihazırda üç kez düşüşe gittiklerini anımsatarak, “Gelecek hafta güncellenen Dünya Ekonomik Görünümü Raporu’nda da göreceğiniz gibi gelecek yıl için büyüme tahminlerini düşüreceğiz.” dedi.
IMF Başkanı Georgieva, “Resesyon riskleri artıyor. Dünya ekonomisinin yaklaşık üçte birini oluşturan ülkelerin bu veya gelecek yıl en az iki çeyrek art arda daralma yaşayacağını tahmin ediyoruz.” diye konuştu.
2026’ya kadar 4 trilyon dolarlık küresel ekonomik kayıp beklentisi
Büyüme pozitif olduğunda bile azalan reel gelirler ve yükselen fiyatlar nedeniyle resesyon gibi hissedileceğini belirten Georgieva, genel olarak 2026’ya kadar yaklaşık 4 trilyon dolarlık bir küresel ekonomik kayıp beklediklerini, bunun Alman ekonomisinin boyutunda olduğunu ve dünya ekonomisi için büyük bir gerileme olduğunu vurguladı.
Georgieva, savaş ve salgın nedeniyle belirsizliğin son derece yüksek kalmaya devam ettiğini kaydederek, daha fazla ekonomik şok olabileceği konusunda uyardı.
Finansal istikrar risklerinin arttığına işaret eden Georgieva, varlıkların hızlı ve düzensiz bir şekilde yeniden fiyatlandırılmasının, yüksek kamu borcu ve finansal piyasanın kilit bölümlerindeki likidite endişeleri de dahil olmak üzere önceden var olan kırılganlıklarla güçlenebileceğini anlattı.
“Öncelikle enflasyonu düşürme yolunda kalınmalı”
Politika yapıcıların ekonomiyi nasıl istikrara kavuşturabileceğine de değinen Georgieva, öncelikle enflasyonu düşürme yolunda kalınması gerektiğini ifade etti.
Georgieva, yeterince sıkılaşmamanın enflasyonun kalıcı hale gelmesine neden olacağını belirterek, bunun gelecekte faiz oranlarının çok daha yüksek ve daha uzun süreli olmasını gerektireceğini, büyümeye ve insanlara büyük zarar vereceğini aktardı.
İkinci acil önceliğin sorumlu maliye politikaları uygulamaya koymak olduğunu vurgulayan Georgieva, para politikası frene basarken, gaza basan bir maliye politikası olmaması gerektiğini dile getirdi.
Georgieva, üçüncü önceliğin ise yükselen piyasaları ve gelişmekte olan ekonomileri desteklemek için ortak çaba göstermek olduğunu kaydetti.