Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, 26 Şubat’ta video konferans yöntemiyle düzenlenecek G-20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısı öncesi “Büyük ayrışmayı önlemek: Küresel ekonomi için yol ayrımı” başlıklı bir blog yazısı kaleme aldı.
Yazısında, küresel ekonominin bu yıl yüzde 5,5 ve 2022’de yüzde 4,2 büyümesinin beklendiğini anımsatan Georgieva, ancak küresel ekonominin yükselişinin uzun ve belirsiz olacağını vurguladı.
Georgieva, dünyanın çoğunun, yeni virüs mutasyonlarının yayıldığı bir ortamda, aşıların yavaş bir şekilde dağıtılmasıyla karşı karşıya olduğuna işaret ederek, “Toparlanma beklentileri ülkeler ile bölgeler arasında tehlikeli biçimde ayrışmakta.” değerlendirmesini yaptı.
“Küresel ekonomi yol ayrımında”
Georgieva, küresel ekonominin yol ayrımında olduğunu belirterek, “Gelişmiş ekonomiler ve birkaç gelişmekte olan pazar daha hızlı toparlanırken, çoğu gelişmekte olan ülkenin yıllarca durgunluk yaşaması gibi büyük bir risk var.” ifadesini kullandı.
Gelecek yılın sonunda, gelişmiş ekonomilerde kümülatif kişi başına düşen gelirin kriz öncesi tahminlerin yüzde 13 altında olmasının öngörüldüğüne dikkati çeken Georgieva, bu oranın düşük gelirli ülkeler için yüzde 18 ve Çin dışındaki gelişmekte olan ülkeler için yüzde 22 düzeyinde bulunduğunu aktardı.
Georgieva, kişi başına düşen gelirde beklenen bu darbenin, gelişmekte olan dünyadaki aşırı yoksul insanların sayısını artıracağı konusunda uyardı.
Krizden önce gelişmiş ekonomiler ile 110 yükselen ve gelişmekte olan ülke arasındaki gelir farkının 2020-2022 yıllarında daralacağının tahmin edildiğini aktaran Georgieva, ancak şimdi sadece 52 ekonominin bu farkı yakalayacağının, 58’inin ise geride kalacağının öngörüldüğünü bildirdi.
Georgieva, bunun nedenini “kısmen aşılara eşit olmayan erişim” şeklinde göstererek, “En iyi senaryoda bile, çoğu gelişmekte olan ekonominin yaygın aşı kapsamına ancak 2022 sonu veya sonrasında girmesi bekleniyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Ülkelerin içinde de hızlanan bir ayrışma görülüyor”
IMF Başkanı Georgieva, geçen yıl gelişmiş ekonomilerin ortalama olarak milli gelirinin yaklaşık yüzde 24’ünü mali önlemler için kullandığına işaret ederek, bu oranın yükselen piyasalarda yüzde 6 ve düşük gelirli ülkelerde yüzde 2’den az olduğunu bildirdi.
Georgieva, sadece ülkeler arasında değil ülkelerin içinde de hızlanan bir ayrışma görüldüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Gençler, düşük vasıflı kadınlar ve kayıt dışı çalışanlar, iş kayıplarından orantısız bir şekilde etkilendi. Bu durum; krizin uzun vadeli ekonomik yaralarını derinleştirecek. Bu da eşitsizliği azaltmayı ve büyüme ile istihdamı artırmayı daha da zorlaştıracak. Veri kısıtlamaları nedeniyle Hindistan ve Suudi Arabistan hariç, sadece G20 ekonomilerinde toplam istihdam kaybının, kriz öncesi tahminlere kıyasla bu yıl 25 milyondan fazla, 2022’de ise 20 milyona yakın olması bekleniyor. Ülkeler arası ve ülkeler içindeki bu tehlikeli ayrışmayı tersine çevirmek için güçlü politika eylemlerinin alınması gerek.”
Uluslararası iş birliği vurgusu
Georgieva, yoksul ülkelerde aşı uygulamalarını hızlandırmak için çok daha güçlü uluslararası iş birliğine ihtiyaç olduğunu altını çizerek, sağlık krizini sona erdirmede daha hızlı ilerlemenin küresel geliri 2020-2025 döneminde kümülatif olarak 9 trilyon dolar artırabileceğini belirtti.
G20 ülkelerinin liderliğinde yaklaşık 14 trilyon dolarlık mali eylem de dahil olmak üzere benzeri görülmemiş önlemler alındığını anımsatan Georgieva, krizin ciddiyeti göz önüne alındığında, para politikası desteğinin devam etmesinin alternatifinin bulunmadığını vurguladı.
Georgieva, savunmasız ülkelere verilen desteğin artırılması gerektiğine işaret ederek, yoksul ülkeleri geride bırakmanın eşitsizliği artıracağı, küresel ekonomik ve sosyal istikrar için büyük bir tehdit oluşturacağı uyarısında bulundu.
Salgının seyri ekonomiler arasındaki ayrışmaya katkıda bulundu
Öte yandan IMF, söz konusu toplantı öncesi “G20 Gözlem Notu” raporunu da yayımladı.
Küresel toparlanmanın, salgına karşı hızlı ilerleme kaydedilmesine ve salgın atlatılana kadar etkili ekonomik desteğin sağlanmasına bağlı olduğu vurgulanan raporda, birçok aşı denemesinden ve bazı ülkelerde devam eden aşılama çalışmalarından gelen haberlerin Kovid-19 krizini sona erdirme potansiyelini artırdığı kaydedildi.
Raporda, mutasyona uğrayan virüsün hızla bulaşmasının görünümü belirsiz hale getirdiğine işaret edilerek, “Gelişmiş ve bazı gelişmekte olan ekonomilerin bu yıl aşılara yaygın erişim kazanması bekleniyor. Diğer ülkelerin ise aşılara yaygın erişim konusunda çok daha uzun süre beklemesi öngörülüyor.” değerlendirmesine yer verildi.
Salgının seyri ve gerekli karantina önlemlerinin ekonomiler arasında ekonomik faaliyette son zamanlarda görülen ayrışmaya katkıda bulunduğu belirtilen raporda, “Aşılama takvimi ve politika desteğindeki büyük farklılıkların, yakın vadede büyüme ayrışmasına ve orta vadede potansiyel olarak daha yavaş gelir yakınsamasına katkıda bulunacağı tahmin edilmektedir.” ifadesi kullanıldı.