Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, 5 Nisan’da başlayacak IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları öncesi küresel ekonomik görünüm ve politika önceliklerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bugün bir başka dönüm noktasıyla karşı karşıya olunduğunu belirten Georgieva, küresel ekonominin daha sağlam bir zeminde olduğunu ancak tehlikenin devam ettiğini vurguladı.
Georgieva, henüz herkesin aşılara ulaşmadığını, insanların işlerini kaybetmeye ve artan yoksullukla karşı karşıya kalmaya devam ettiğini bildirdi.
“Gardımızın düşmesine izin vermemeliyiz”
Çok fazla ülkenin geride kaldığına işaret eden Georgieva, “Gardımızın düşmesine izin vermemeliyiz. Şimdi yaptığımız, kriz sonrası dünyayı şekillendirecek. Bu nedenle doğru olanı yapmalıyız.” dedi.
Georgieva, bunun herkesi adil bir şekilde aşılamak anlamına geldiğini belirterek, bunun gelecek hafta sanal olarak gerçekleştirilecek Bahar Toplantıları’nın odak noktası olacağını kaydetti.
Ocak ayında yapılan tahminlerde küresel ekonominin 2021’de yüzde 5,5 büyüyeceğinin öngörüldüğünü anımsatan Georgieva, şunları kaydetti:
“ABD’deki yeni mali paket dahil olmak üzere sağlanan ilave politika desteği ve bu yılın sonlarında birçok gelişmiş ekonomide aşı destekli toparlanma beklentisi nedeniyle şimdi daha fazla hızlanma bekliyoruz. Bu, gelecek hafta Dünya Ekonomik Görünümü raporunda göreceğiniz üzere, bu yıl ve 2022 için küresel tahminimizde yukarı yönlü bir revizyona izin veriyor.”
“Karşı karşıya olduğumuz en büyük tehlikelerden biri son derece yüksek belirsizlik”
Kristalina Georgieva, hükümetlerin salgının etkilerine karşı istisnai tedbirler aldığını belirterek, 16 trilyon dolarlık mali önlem alındığını ve merkez bankalarının büyük miktarda likidite enjekte ettiğini, bu senkronize önlemlerin olmaması haline geçen yıl küresel daralmanın en az 3 kat daha kötü olabileceğini aktardı.
Hızlı toparlanmanın ABD ve Çin olmak üzere “iki motorla” desteklendiğini vurgulayan Georgieva, kriz öncesi tahminlere kıyasla kişi başına düşen gelirdeki kümülatif kaybın gelecek yıl gelişmiş ekonomilerde yüzde 11, Çin hariç yükselen ve gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 20 olacağını kaydetti.
Georgieva, karşı karşıya olunan en büyük tehlikelerden birinin ise son derece yüksek seviyelerdeki belirsizlik olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Hızlanmış toparlanma genel olarak iyi haberleri beraberinde getirir ancak aynı zamanda daha az istenen sonuçlar da yaratabilir. Örneğin, ABD’deki güçlü büyüme, artan ticaret yoluyla birçok ülkeye fayda sağlayabilir. Enflasyonun sınırlı kalmasını bekliyoruz ancak ABD’deki daha hızlı toparlanma, faiz oranlarında hızlı bir artışa neden olabilir ve bu da finansal koşulların keskin bir şekilde sıkılaşmasına ve gelişmekte olan ekonomilerden önemli sermaye çıkışlarına yol açabilir.”
Aşı üretimi ve dağıtımını hızlandırma vurgusu
Aşı üretimi ve dağıtımını hızlandırmak için ne gerekiyorsa yapılması gerektiğinin altını çizen Georgieva, hanehalkı ve işletmelerin de desteklenmeye devam edilmesi gerektiğini kaydetti.
Salgın azaldıkça destek programlarının ölçeğinin azaltılması tavsiyesinde bulunan Georgieva, daha adil bir geçişi desteklemek için sosyal harcamaların ve aktif iş gücü piyasası politikalarının genişletilmesi gerektiğini vurguladı.
Geleceğe yatırım yapılması gerektiğini belirten Georgieva, daha yeşil, akıllı ve kapsayıcı ekonomilere doğru yeni bir ivmenin arttığını kaydetti.
Georgieva, düşük gelirli ülkelerin daha fazla yardıma ihtiyacı olduğuna dikkati çekerek, bu ülkelerin salgınla mücadele etmek için 5 yıl içinde 200 milyar dolara ve daha yüksek gelir düzeylerini yakalamak için 250 milyar dolara ihtiyaç duyacaklarının tahmin edildiğini bildirdi.
IMF’nin 85 ülkeye 107 milyar doların üzerinde finansman sağladığını ve en yoksul 29 üye için borç servisi yardımı sağladığını aktaran Georgieva, 650 milyar dolarlık olası bir özel çekme hakkı (SDR) tahsisine desteğin arttığını, bunun tüm üyelere, özellikle de en savunmasızlara fayda sağlayacağını kaydetti.