Britanya Müslüman Konseyine (MCB) bağlı CfMM, 28 İngiliz medya kuruluşunun 7 Ekim-7 Kasım dönemindeki yayınlarını inceleyerek konuya olan yaklaşımı raporladı.
Söz konusu medya kuruluşlarının, incelenen bir ay içerisinde Gazze konusunda 176 bin 627 haber görüntüsü ile 25 bin 515 yazılı haber yayımladığı kaydedilen raporda, bir ay öncesinde ise aynı kuruluşların yayımladığı Gazze konulu görüntü sayısının yüzde 6 bin daha az olduğu belirtildi.
Raporda incelenen yaklaşık 200 bin haber materyalinde elde edilen bulgular, dil, bağlam, yanlış veya doğrulanmamış bilgi kullanımı gibi başlıklar altında değerlendirildi.
Buna göre, İsrail’in Gazze saldırıları, söz konusu 28 medya kuruluşunda yüzde 76 oranında “İsrail-Hamas savaşı” olarak okuyucu ve izleyiciye sunuldu. Haberlerin yüzde 24’ünde İsrail-Filistin meselesine yer verilmezken “İşgal altındaki Gazze” ifadesi tüm haberlerde yalnızca 28 kere geçti.
Tüm haber görüntülerinde İsrail’in kendini savunma hakkına yönelik ifadeler, Filistinlilerin kendini savunma hakkına yönelik olanlardan 5 kat daha fazla kullanıldı.
Filistinlilerin direnme hakkına yönelik ifadeler yalnızca 278 kez geçerken İngiltere’nin aşırı sağ çizgideki yayın organları haberlerinin yalnızca yüzde 7’sini Filistinlilerin haklarına ilişkin yayınlara ayırdı.
İsraillilerin ölümü daha duygusal karşılandı
Raporda, İsraillilerin 11 kat daha fazla saldırıların kurbanı ve mağduru olarak anıldığı bilgisi yer aldı.
Duygusal ifadeler kullanılan her 3 haber görüntüsünün 2’sinde ölen İsraillilerden bahsedildiği, bu oranın ölen Filistinliler söz konusu olduğunda her 10 haberden 1’ine düştüğü kaydedildi.
Raporda, “Yüzde 70’in üzerinde bir oranda vahşet, katliam ve kıyım gibi ifadeler İsraillilere yönelik saldırılar için kullanıldı. Filistinli ölümlerini anlatmak için ise bazen ‘Katliam olduğunu söylüyorlar’ gibi ifadeler kullanıyorlar.” değerlendirmesi yer aldı.
Rastgele seçilmiş 100 örnekte “vahşet” ifadesi 73 kez İsrailliler için, 6 kez Gazze’deki Filistinliler için, “kıyım” ifadesi 77 kez İsrailliler için, 13 kez Gazze’deki Filistinliler için, “katliam” ifadesi ise 69 kez İsrailliler için, 14 kez Gazze’deki Filistinliler için kullanıldı.
İnternet haberlerinde kullanılan dile de işaret edilen raporda, duygusal ifadelerin yüzde 68’inin İsraillilerin ölümüyle ilgili haberlerde kullanıldığına vurgu yapıldı.
Bu ifadelerin neredeyse yarısının Mail Online internet sitesi tarafından kullanıldığına da işaret edildi.
“Kafası kesilen bebekler” iddiasının doğruluğu yalnızca 52 haberde sorgulandı
“Kafası kesilen bebekler” iddiasının 361 görüntülü haberde yer aldığına dikkat çekilen raporda, toplam kullanımın yüzde 47’sinin aşırı sağ çizgiye yakın yayınlar yapan Talk TV ve GB News tarafından gerçekleştirildiği belirtildi.
İngiltere’de Filistin’le dayanışma yürüyüşlerine katılanların Hamas yanlısı olduğuna dair haberlerin yüzde 42’sini de Talk TV ve GB News yaptı.
Raporda, İngiltere’nin önde gelen haber kuruluşlarından Sky News’in “kafası kesilen bebekler” iddialarıyla ilgili haberlerin yüzde 14’ünü yayımladığı bilgisine yer verilirken, toplamda 361 haberden yalnızca 52’sinin iddiaların gerçekliğini sorgulayan nitelikte olduğu ifade edildi.
Filistin’in bakış açısı haberlere daha az yansıdı
Filistinlilerin sesi de söz konusu 1 aylık dönemde İsraillilerin sesine göre daha az dünyaya duyuruldu. Televizyon haberlerinde İsrail bakış açısı 4 bin 311, Filistin’in bakış açısı ise 1598 kez ekranlara taşındı.
Aynı yaklaşım internet haberlerinde de görüldü. İnternette, İsrail lehine 2 bin 983, Filistin lehine 1737 haber yer aldı.
Raporda bu dönemde Müslüman karşıtlığının (İslamofobi) da haber yayınlarına yansıdığı kaydedildi. Yine GB News ve Talk TV’de en çok Müslümanlara yönelik olumsuz ifadeler içeren haberlerin yer aldığı belirtilen raporda, BBC’nin antisemitizm ve İslamofobi konulu özel haberine yer verildi.
BBC Newsnight’ta özel haberde antisemitizme 3 dakika 30 saniye, Müslüman karşıtlığına ise 1 dakikanın altında yer verildiği ifade edildi.
Raporun sonuç kısmında öneriler de yer aldı. Hiçbir taraftan ölümün diğerinden daha önemli görülmemesi, olayların tarihi yönünün görmezden gelinmemesi, ölümlere ilişkin haberlerde daha fazla ölüm olan tarafın önde belirtilmesi ve iddialara şüpheci yaklaşılması öneriler arasında sayıldı.