Togo ve Gabon, 25 Haziran’da Ruanda’nın başkenti Kigali’de 26’ncısı düzenlenen İngiliz Milletler Topluluğu Hükümet Başkanları Toplantısı’nda İngiliz Milletler Topluluğu’na girdi.
Fransa’dan bağımsızlıklarını 1960’ta alan ve İngiltere ile herhangi bir tarihi bağı bulunmayan Togo ve Gabon, Ruanda’nın 2009’daki üyeliğinden sonra topluluğa katılan 55 ve 56. ülke oldu.
Topluluğa giriş haberini İngilizce ve Fransızca “Gabon yeni bir döneme giriyor” ifadeleriyle Twitter hesabından duyuran Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba, yılın başında yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında da “büyük bir ailenin” parçası olmak istediklerini söylemişti.
Togo Dışişleri Bakanı Robert Dussey de basına yaptığı açıklamada, Togo’nun, topluluğa girişiyle İngilizce konuşan ülkelerle daha iyi ilişkiler geliştireceğini ve Fransa’nın Batı Afrika’daki etki alanı dışında da yeni ufuklar açılacağını belirtmişti.
Fransız etkisinden sıyrılmak isteyen eski sömürgeler için 2,5 milyarlık pazar
Fransızca konuşan Afrika ülkelerinin son dönemde Fransız etkisini kırabilmek için yeni ortaklar aradığı biliniyor.
Fransa’nın Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi ülkelerle yaşadığı krizler ve Uluslararası Frankofoni Örgütünün üyelerine ticari açıdan herhangi bir fırsat sunmaması, Fransızca konuşan ülkeleri yeni pazar arayışına itiyor.
Sahra altı Afrika’nın İngilizce konuşan kısmının, Fransızca konuşan kısmına göre daha fazla ekonomik büyüme kaydetmesi ve refah seviyesinin daha yüksek olması da Frankofon ülkeleri cezbeden nedenler arasında yer alıyor.
Zira, Togo ve Gabon ile üye sayısı 56’ye çıkan İngiliz Milletler Topluluğu, 2,5 milyar nüfuslu bir pazara hitap ediyor.
Afrika kıtasının gelişmiş ekonomileri Gana, Nijerya ve Güney Afrika gibi ülkelerin de topluluğun parçası olması başka bir avantaj olarak değerlendiriliyor.
Üye ülkeler arasındaki ticaret hacmi 2021’de 700 milyar dolara ulaşırken, 2030’a kadar bu rakamın 2 trilyon dolara çıkartılması planlanıyor.
Topluluk, üye ülkelere dijitalleşme, çevrenin korunması, kamu borcu yönetimi ve finans teknolojisi gibi alanlarda çeşitli proje ve destek paketleri sunuyor, teknik iş birliği sağlıyor.
Ruanda örneği ilham oldu
Eski Belçika sömürgesi olan Ruanda’nın 2008’de okullarda eğitim dilini Fransızcadan İngilizceye çevirmesi ve bir yıl sonra da İngiliz Milletler Topluluğu’na üye olması o dönem Afrika kamuoyunda oldukça ses getirmişti.
Ruanda’nın topluluğa girmek istemesinin en önemli nedenleri arasında İngilizce konuşan komşuları Tanzanya, Uganda ve Kenya ile daha rahat ticari ilişkiler kurmak istemesi gösteriliyor.
Gabon Cumhurbaşkanı Ondimba’nın da 2012’de Ruanda’ya yaptığı ziyaret sonrasında İngiliz Milletler Topluluğu’na üye olmaya ve ileride İngilizceyi 2. çalışma dili olarak sisteme dahil etmeye karar verdiği biliniyor.
Togo ise üyelik sürecini 2014’te başlatmış ve topluluğa girmesine olanak veren yasayı Nisan 2022’de mecliste kabul etmişti.
İngiltere ile tarihi bağı olmayan ilk Afrikalı üye Mozambik
Bir ülke aynı anda hem Uluslararası Frankofoni Örgütünün hem de İngiliz Milletler Topluluğu’nun üyesi olabiliyor.
Topluluğa girmek için İngilizcenin resmi dil olma şartı aranmazken, üye ülkelerin birbirleriyle İngilizce iletişim kurması isteniyor.
Eski Portekiz sömürgesi olan Mozambik, İngiliz Milletler Topluluğu’nun, İngiltere ile tarihi bağı olmayan ilk Afrikalı üyesi olmuştu.
Topluluğa 2009’da giren Ruanda ise İngiltere ile tarihi bağı olmayan ilk Frankofon ülke unvanını almıştı.
1949’da kurulan İngiliz Milletler Topluluğu’nda Asya’dan Afrika’ya 5 kıtadan 56 üye ülke yer alıyor. Bu üyelerden 21’i Afrika ülkelerinden oluşuyor.