Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırılar hakkında AA muhabirine konuşan Allen, “Bu saldırılar, daha uçta olanların tepki göstermesi ve böylece tüm Müslümanların tepki gösterenlerle aynı olduğu iddialarının güçlendirilmesi umuduyla yapılıyor.” dedi.
Allen, Avrupa hükümetlerinin saldırıları kınamanın ötesinde bir şey yapmayacağını belirterek “Hükümetlerin bu konuları pek umursadığını düşünmüyorum. Çünkü mülteciler ve göçmenler de dahil olmak üzere Müslümanları ve azınlıkları gerçekten savunduklarını da düşünmüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
İngiltere’nin Müslümanlar konusundaki tavrına da değinen Allen, 10 yıl öncesine göre aşırı sağcı söylemlerin hükümet politikalarıyla çok daha “yakın” olduğunu ifade etti.
Müslümanlar hakkında söylenenlerin, bugün ana akım söylem olmaya başladığını belirten Allen, çoğu Batı ülkesinin aynı durumda olduğunu kaydetti.
İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik provokasyonlar
İsveç ve Danimarka’da son dönemde Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar yoğunlaşırken bu provokasyonlara izin verilmesi tepkiyle karşılanıyor.
Danimarkalı aşırı sağcı politikacı ve Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan, 2022’de Paskalya tatili boyunca İsveç’in Malmö, Norköpin, Jönköping kentleri ile başkent Stockholm’de Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonlarını sürdürmüştü.
Paludan, 21 Ocak’ta Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği ve 27 Ocak’ta Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmıştı.
Stockholm’de Irak asıllı Salwan Momika da Kurban Bayramı’nın birinci gününe denk gelen 28 Haziran’da, Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur’an-ı Kerim yakmıştı.
Momika, 20 Temmuz’da da Irak’ın Stockholm Büyükelçiliği önünde, 31 Temmuz’da İsveç parlamentosu önünde polis koruması altında Kur’an-ı Kerim’i ve Irak bayrağını ayaklar altına almıştı.
İran asıllı Bahrami Marjan ise Stockholm’ün Angbybadet sahilinde 3 Ağustos’ta polis korumasında Kur’an-ı Kerim yakmıştı.