Lammy ile Sejourne, İngiliz The Observer gazetesi için “Orta Doğu’da barış için hiçbir zaman geç değil sadece şiddet döngüsünü kırmamız gerek” başlıklı ortak makale kaleme aldı.
Gazze’de ateşkes, iki devletli çözüm ve bölgede uzun vadeli güvenlik ve istikrara ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı makalede, 7 Ekim’den bu yana Gazze dışında Lübnan’da da tansiyonun arttığı, İran’ın bölgeyi daha büyük bir savaşa götürecek şekilde gerginliği tırmandırdığı belirtildi.
Makalede, şiddet döngüsüne şahitlik edildiği ve durumun yanlış hesaplamayla daha derin ve çözülemez hale gelme riski taşıdığı vurgulanarak, gerginliği artırmaya meyilli olan bu döngünün siyasi çözümü daha da zor hale getirdiğine işaret edildi.
Fransa ve İngiltere’nin ulusal çıkarı ve güvenliği, Avrupa ve Orta Doğu’nun güvenliği için iki ülkenin birlikte çalıştığı kaydedilen makalede, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri olarak sadece ortak çıkarlara sahip olmadıkları, aynı zamanda İsrail’in ve işgal altındaki Filistin topraklarının güvenliği ile tüm bölgenin istikrarına karşı sorumluluklarının bulunduğu bildirildi.
Makalede, Katar’ın başkenti Doha’daki ateşkes ve esir takası müzakerelerinin Gazze’de acil ateşkes, esirlerin salıverilmesi ve bölgenin istikrarı için hayati önem taşıdığı belirtildi.
Ateşkes olmadığı takdirde Gazze’deki insani durumun kötüleşeceği anlatılan makalede, tüm insani yardım örgütlerindeki cesur sağlık çalışanlarının çocuk felci salgınını önlemek için adeta yarış içinde bulundukları ancak yalnızca güvenli olduğu zaman aşılama yapabildikleri ifade edildi.
“Yalnızca siyasi bir çözüm, yolu gözlenen barışı sağlayabilir”
Makalede, barış için hiçbir zaman geç olmadığının ve topyekun bir savaşın kimsenin çıkarına olmayacağının altı çizildi.
Diplomasiye gereken desteğin verilmesi gerektiği vurgulanan makalede, “Herhangi bir İran saldırısının, Gazze için süren ateşkes müzakerelerini baltalamak dışında, yıkıcı sonuçları olacaktır.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Makalede, bir anlaşmanın sivillerin çektiği acılara son vereceği, güvenlik hissini inşa edeceği ve iki devletli çözüme giden yolu açacağına işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
“Hiçbir bahane ve gecikme kabul edilemez. Hepimiz bir araya gelmeliyiz. Barış için birleşmeliyiz. Yalnızca siyasi bir çözüm, yolu gözlenen barışı sağlayabilir. Bu yüzden sadece ateşkes istemiyoruz, aynı zamanda İsrail, Hizbullah ve Lübnan’ı da gerginliği BM Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı kararında belirtilen ilkeler çerçevesinde çözmek için ABD öncülüğünde başlatılan müzakerelere katılmaya çağırıyoruz.”