Sunak, Başbakanlık’ta düzenlediği basın toplantısında, yasa dışı göç konusuna ilişkin açıklamalarda bulundu.
Başbakan Sunak, hükümetin, düzensiz göçmenlerin Ruanda’ya gönderilmesine yönelik açıkladığı Ruanda’nın Güvenliği Yasa Tasarısı’nın (Yeni Ruanda Planı), 15 Kasım’da eski planı yasaya uygun bulmayan Yüksek Mahkemenin bu ülkenin güvenliğine ilişkin endişelerini temelden ele aldığını savundu.
Hükümetin, Yüksek Mahkemenin endişelerine yanıt vermek ve yasal olarak bağlayıcı yeni uluslararası anlaşmayla, Ruanda’nın güvenliğini garanti altına almak için son üç haftadır çalıştığını söyleyen Sunak, şunları kaydetti:
“Bugünkü yasa tasarısı, aynı zamanda politikamızı uzun süredir engelleyen yasal zorlukları da sona erdiriyor. Sınırlarımızı kontrol etme kabiliyetimizin azaldığı bir durumla karşı karşıya kalamayız. Dolayısıyla bu yasa tasarısı, İngiltere Parlamentosuna, Ruanda’nın güvenliğini bu ülkenin yasaları nezdinde sorgulanamaz hale getirme şansı vermektedir.”
“Uçuşların yapılması için elimden geleni yapacağım”
Sunak, geçen yıl Ruanda’ya düzensiz göçmenleri taşıyacak olan ilk uçuşun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıyla durdurulmasına atıfta bulunarak, yeni Ruanda planının da AİHM’nin itirazıyla karşı karşıya kalabileceği yorumunda bulundu.
Başbakan Sunak, “İki hafta önce söylediklerimi tekrar ediyorum. Yabancı bir mahkemenin bu uçuşları engellemesine izin vermeyeceğim.” dedi.
AİHM’nin, İngiltere Parlamentosuna karşı mücadeleyi seçmesi durumunda, uçuşların gerçekleştirilmesi için elinden geleni yapacağı taahhüdünde bulunan Sunak, şu ifadeleri kullandı:
“Yeni yasa tasarısı, AİHM tarafından verilen geçici tedbir kararlarına uyulup uyulmayacağının, sadece İngiliz hükümeti bakanlarının vereceği bir karar olduğunu ortaya koyuyor, çünkü buraya kimin geleceğine ve kimin ülkemizde kalacağına karar verecek olan, suç çeteleri ya da yabancı mahkemeler değil, İngiliz hükümetidir.” diye konuştu.
Sunak, lideri olduğu iktidardaki Muhafazakar Parti milletvekillerini Ruanda planını desteklemeye çağırdı.
AİHM, ilk Ruanda uçağını durdurmuştu
İngiliz hükümeti, Nisan 2022’de hazırlanan “Ruanda Planı” kapsamında, düzensiz göçmenleri ve ülkeye yasa dışı yollarla girip sığınma talebinde bulunanları, Ruanda’ya gönderme hedefini açıklamıştı.
Ülkede muhalefet, insan hakları örgütleri ile Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluşun tepki gösterdiği karar, Yargıtay ve Yüksek Mahkemece yasaya uygun bulunmuştu.
Söz konusu kararın ardından Haziran 2022’de Ruanda’ya 7 kişiyi taşıyan ilk uçuş ise AİHM kararıyla durdurulmuştu. Bunun üzerine, İçişleri Bakanlığı, Yüksek Mahkemede yeni bir dava açmış, mahkeme de 19 Aralık 2022’de Ruanda uçuşunun yasal olduğuna karar vermişti.
Mahkeme, temyiz yolunu da açık tutmuş, insan hakları savunucularının bu mahkemede açtığı dava sonucu 29 Haziran’da Ruanda planının yasalara uygun olmadığına karar verilmişti.
Hükümet ise Temyiz Mahkemesinin kararını Yüksek Mahkemeye taşımış, Yüksek Mahkeme de 15 Kasım’daki kararında Ruanda’ya gönderilecek kişilerin bu ülkede kötü muameleye maruz kalma ve kendi ülkelerine gönderilme gibi riskleri bulunduğunu belirterek planın yasaya uygun olmadığını açıklamıştı.
Bunun üzerine İngiltere, 5 Aralık’ta Ruanda ile yeni bir anlaşma imzalamıştı. Bu anlaşmaya göre, İngiltere’nin Ruanda’ya gönderdiği düzensiz göçmenler, İngiltere dışında başka bir üçüncü ülkeye sınır dışı edilemeyecek.
Ruanda’daki diğer sığınmacılarla aynı haklara sahip olacak söz konusu kişilerin yasal talepleri için destek verilecek. Ruanda’nın sorumlulukları bağımsız gözlemciler tarafından kontrol edilecek.
Yasa tasarısıyla Ruanda, düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilebileceği güvenli ülke kabul edilecek. Ruanda’nın güvenli olduğunu gösterir yasal adımlar ve uygulamalar da hayata geçirilecek.