Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’ta ayrılıkçı Sinn Fein partisi üyeleri ve yetkililerinin bir cenaze töreni sırasında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) yasaklarını ihlal etmesine birlik yanlılarının tepki göstermesi sonucu geçen hafta başlayan gösteriler devam ediyor.
Avrupa Birliği (AB) ile varılan Brexit anlaşması gereği Kuzey İrlanda ve Birleşik Krallık’ın geri kalanı arasında ticarete sınırlama getiren düzenlemenin de diğer sebebi oluşturduğu gösterilerde otobüs ateşe verildi.
Bir foto muhabirinin saldırıya uğradığı olaylarda polise taşlarla saldıran birlik yanlıları, ayrılıkçılarla da çatışırken, çok sayıda polisin atılan taşlar nedeniyle yaralandığı kaydedildi.
Olayların iki tarafı ayıran ve “barış duvarı” olarak bilinen Shankill Yolu yakınlarında gerçekleştiği ifade edildi.
Başbakan Johnson endişeli
Yaşananları kınayan Başbakan Boris Johnson, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Kuzey İrlanda’daki şiddet olayları, özellikle halkı ve işletmeleri koruyan polise yönelik saldırılar, bir otobüs şoförüne ve bir gazeteciye saldırı, beni derinden endişelendirdi.” ifadesini kullandı.
Johnson, farklılıkları çözmenin yolunun şiddet değil, diyalog olduğunu belirtti.
İrlanda sorunu
İngiliz imparatorluğunun ilk sömürgesi İrlanda adasından İngiltere’nin elinde kalan kısmı teşkil eden Kuzey İrlanda, 1960’lı yıllardan 1998’e kadar Katolik ayrılıkçılar ile İngiltere ile birlik yanlısı Protestanlar arasındaki çatışmalara ve terör olaylarına sahne olmuştu. 40 yıla yayılan ve “Sorunlar” diye anılan yıllarda terör olaylarında 3 bin 500 civarında kişi hayatını kaybetmişti.
Ada ancak 1998’de imzalanan Hayırlı Cuma Anlaşması ile sükunete kavuşurken, Kuzey İrlanda’da çatışan tarafların ortaklığına dayalı bir bölgesel yönetim kurulması üzerinde anlaşılmıştı.
Belfast Anlaşması olarak da bilinen metinler, Kuzey İrlanda’da bugün yürürlükte olan bölgesel yönetimin temelini oluşturuyor.
Barış anlaşmasının üzerinden geçen 20 yılı aşkın süreye karşın, bölge halkı arasında güven tam olarak tesis edilebilmiş değil.