İngiltere merkezli global anket şirketi YouGov tarafından İngiltere’nin köle ticareti geçmişiyle ilgili yapılan anket şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkardı. İngiliz halkının katıldığı anket sonucuna göre katılımcıların yüzde 53’ü İngiltere’nin köle ticareti geçmişinin British Muesum’da kalıcı bir sergi veya koleksiyonla sergilenmesi gerektiğini düşünüyor. Anket sonuçlarını İngiliz basınına yorumlayanlara göre, böyle bir serginin, ‘eğitim veya yüzleşme’ sağlayacağı ifade edildi.
İngiltere tarihi arşivlerine göre, Afrika’yla yapılan ticarette burada en çok talep edilen kumaş, bakır ve barut gibi maddeleri kıtaya satarken karşılığında köle satın almıştı. Afrikalı köleleri Karayip Adaları’na ve Amerika’daki kolonilere satan İngiltere, karşılığında buralarda yetişen ham maddeyi Avrupa’ya taşıdı.
Halkın yüzde 72’si köle ticareti eğitimiyle ‘çok kültürlü toplumu’ anlayabileceğini düşünüyor
İngiliz halkına yöneltilen anketteki bir başka soru ise daha da ilgi çekici cevaplar içeriyor. “Bir toplum olarak, Britanya imparatorluğunun gerçekliği hakkında kamusal eğitim, Britanya’nın bugün çok kültürlü toplumunu anlayabilmemiz için önemlidir” değerlendirmesi sorulduğunda ise İngiliz halkının yüzde 72’si bu değerlendirmeye katıldığını ifade etti.
British Museum’un ise yakın zamanda kendi koleksiyonunun sömürgecilik ve köle ticaretiyle olan bağlantılarını araştırmaya başladığına dair haberler İngiliz basınına yansımıştı. 1920’li yıllarda dünya nüfusunun 5’te 1’ini ve dünya toplam alanının ise 4’te 1’ini yöneten Britanya İmparatorluğu’nun sergilere yansıması istenilen geçmişinde neler var?
Binlerce ailenin köle ticareti ve köle işgücüyle kazandığı servet sergiye yansıyacak mı?
İngiltere’nin 500 yıl süren sömürgecilik dönemindeki köle ticareti, ülkenin bugünkü servetinin temelindeki zenginlik kaynağı olarak biliniyor. 1700-1800 arasında yaklaşık 12.5 milyon insanın Afrika’dan Amerika ve Karayiplere köle olarak taşındığı tahmin ediliyor.
Köle ticaretinde elde edilen servetin yanı sıra kölelerin ürettiği ürünlerin satışıyla da İngiltere’nin binlerce ailesi köklü bir servete kavuştu. İngiltere, 1800’lü yıllarda köleliği kağıt üzerinde yasakladıysa da sömürgecilik devam etti.
Sömürgecilik unsurları da köle ticareti gibi British Muesum sergisi olacak mı?
Sömürgecilik denilince tarihin sayfalarında sıklıkla görülen İngiltere’nin tarihindeki sadece birkaç örnek o dönem hakkında fikir veriyor. Hindistan’ın Amritsar kentinde 13 Nisan 1919’da, İngiliz sömürge yönetimine karşı yapılan barışçıl gösteriler, katliamla bastırıldı. Amritsar Katliamı olarak tarihe geçen olayda İngiliz yetkililerin emriyle askerler, mühimmat bitene kadar ateş etmeye devam etti ve görgü tanıklarının ifadelerine göre sadece 10 dakikada yaklaşık 1000 protestocu öldürüldü.
Hindistan ile yeni oluşturulan Pakistan arasındaki sınır, 1947 yılında avukat Cyril Radcliffe tarafından bir öğle yemeğinde çizildi. Bu öğle yemeği, 10 milyondan fazla insanı evinden ederken yaşanan şiddet olaylarında 1 milyon kadar insanın hayatına mal oldu.
Mau Mau İsyanı’nda Kenyalıların yaşadığı katliamlar, kahve üretiminde kullanılan Kikuyu kabilelerinin kamplarda yaşadıkları işkence ve ölümler Afrika’daki örneklerden sadece bazıları.
British Muesum’un sergisine yansır mı bilinmez ancak ünlü İngiliz Başbakan Winston Churchill’in 2. Dünya Savaşı sırasında Hint buğdayını askerlere gönderdiği için tarihe Bengal Kıtlığı olarak geçen olayda 4 milyon Bengalli açlıktan yaşamını yitirdi.