İnsan hakları savunucuları, internet üzerinden rezervasyon ve konaklama hizmeti sağlayan Airbnb şirketine Pekin’de düzenlenecek 2022 Kış Olimpiyatları sponsorluğunu bırakması çağrısında bulundu.
Yaklaşık 150 insan hakları savunucusu, Airbnb Üst Yöneticisi (CEO) Brian Chesky’e ortak mektup yazdı.
Mektupta, Airbnb’nin, Çin’in “korkunç insan hakları ihlalleri sicilini göz ardı ederek durumu normalleştirdiği” vurgulanırken, şirketin, Uygur ve Tibet toplumuna yönelik hak ihlalleri pahasına daha geniş bir turizm endüstrisinin desteklenmesi ve gelişmesini teşvik etmemesi gerektiği kaydedildi.
Airbnb, 2022 Pekin Kış Olimpiyatları’nın resmi sponsorları arasında bulunuyor.
İnsan hakları örgütleri, Çin’in Uygur Türklerine, Tibetlilere ve Hong Konglulara yönelik insan hakları ihlallerinde bulunduğu gerekçesiyle Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) sponsorlarını iş birliklerini gözden geçirmeye davet ederken, uluslararası toplumu ve hükümetleri Pekin’de düzenlenecek 2022 Kış Olimpiyatları’nı boykot etmeye çağırıyor.
2022 Pekin Kış Olimpiyatları 4 Şubat’ta başlayacak
Pekin yönetimi ise ülkede olimpiyat oyunları düzenlemesine ilişkin eleştirilere sert tepki gösteriyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, bu ay başında yaptığı açıklamada, “politik gerekçelerin” boykot çalışmalarının “altını oyduğunu” iddia ederek, bu girişimlerin başarısız olmaya mahkum olduğunu söylemişti.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki tartışmalı kamplar
Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise “yeniden eğitim kampları” diye tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor. Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin, şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları zorla çalıştırma iddialarını reddederken, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.