Irak’ta merkezi hükümet ile İran’a yakın Haşdi Şabi arasında Şii milis komutanı Kasım Muslih’in tutuklanmasıyla başlayan kriz sürerken, Şii gruplardan Fetih Koalisyonunun, Başbakan Mustafa el-Kazımi’yi düşürmek için mecliste bazı girişimlerde bulunduğu iddia ediliyor.
Haşdi Şabi içindeki önemli isimlerden, Enbar Komutanı Kasım Muslih’in Irak hükümetine bağlı özel bir güç tarafından 26 Mayıs’ta Kerbela’da tutuklanması Haşdi Şabi ile Başbakan Kazımi arasındaki tansiyonu yükseltti.
Irak Yüksek Yargı Konseyinin Muslih hakkında çıkardığı “terör suçundan” tutuklama kararı basına sızarken, tutuklu komutan başkent Bağdat’taki Yeşil Bölge’ye getirilmişti.
Bunun üzerine Haşdi Şabi güçleri, askeri araçlar ve silahlarla Yeşil Bölge’nin kapılarına dayanarak Muslih’in serbest bırakılmasını istemişti.
Milis güçlerin Bağdat’ın merkezindeki gövde gösterisi gece geç saatlere kadar sürmüştü.
“Kazımi, Muslih’in itiraflarını gösterdi”
AA muhabirine konuşan hükümet çevresinden bir kaynak, İran’a yakın milis yapının Yeşil Bölge’yi kuşattığı akşam Başbakan Kazımi ile ara buluculuk için yanına gelen Şii liderler arasındaki görüşmede yaşananları anlattı.
Adının açıklanmasını istemeyen kaynağın verdiği bilgiye göre, Başbakan Kazımi o akşam Şii liderlerden Hadi el-Amiri ve Haşdi Şabi Başkanı Falih Feyyad’a, Muslih’in hakkındaki suçlara ilişkin “itiraflarını” gösterdi ve salıverilmesinin zor olduğunu söyledi.
Bunun üzerine Kazımi’nin yanından eli boş ayrılan Şii liderler, Haşdi Şabi milislerinden Yeşil Bölge’deki kuşatmaya son vermelerini istedi.
Muslih hakkındaki iddialar
Tutuklu Haşdi Şabi Komutanı Muslih’in, ABD askerlerinin bulunduğu Enbar’daki Ayn el-Esed Askeri Üssü’ne roketli saldırı ve Kerbela’daki sivil aktivistlerin öldürülmesinde parmağı olduğu iddia ediliyor.
Muslih’in alıkonulmasında ABD askerlerinin havadan destek sunduğu da basındaki iddialar arasında yer alıyor.
Bu arada eski başbakanlardan ve Haşdi Şabi’ye en yakın Şii liderlerden Nuri el-Maliki, konuyla ilgili sessizliğini bozarak yaşananları “fitne” olarak nitelendirdi ve “Bazılarının, Irak güvenlik güçleriyle Haşdi Şabi’yi karşı karşıya getirme çabaları başarısız oldu.” ifadelerini kullandı.
Savunma Bakanı’ndan Haşdi Şabi çıkışı
Irak Savunma Bakanı Cuma İnad ise katıldığı bir televizyon programında, Muslih’in Ortak Operasyonlar Komutanlığı’ndaki sorgusunun sürdüğünü söyledi. İnad, “Haşdi Şabi olmasaydı DEAŞ’tan kuruluş zor olurdu” iddialarını da reddederek şunları kaydetti:
“Kim, ‘DEAŞ’a karşı kurtarma operasyonları Haşdi Şabi olmadan tamamlanamazdı’ diye düşünüyorsa yanılıyordur. Irak’ın DEAŞ’tan kurtarılmasına ordu güçleri öncülük etti. Haşdi Şabi sadece kurtarma operasyonlarını hızlandırdı. Ordunun hava desteği olmasaydı zafer yaşanmazdı.”
Bakan İnad, Haşdi Şabi’nin ordu ve devleti korkutamayacağını da sözlerine ekledi.
Şii dini ve siyasi liderlerden Hikmet Akımı lideri Ammar el-Hekim de yargı kararına saygı duyulması gerektiğini belirterek, adaletin herkese aynı şekilde uygulanması çağrısı yaptı.
Birleşmiş Milletler Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert ise Haşdi Şabi’nin Yeşil Bölge’yi kuşatmasını kınadı. Plasschaert, şu ifadeleri kullandı:
“Hiç kimse kaba kuvvet gösterip gövde gösterisi yapmamalı. Bu gibi olaylar Irak devletini zayıflatır ve halkın güvenini sarsar. Her zaman devlet kurumlarına saygı duyulması gerekiyor. Hiç kimse kanunun üstünde değil.”
Kazımi’yi azletme çabaları
Tüm bu yaşananlar karşısında Irak Meclisindeki Haşdi Şabi destekli Fetih Koalisyonu ve ona yakın Şii grupların Başbakan Kazımi’yi azletme girişimi başlattığı ileri sürüldü.
Fetih Koalisyonu lideri Hadi el-Amiri’nin Kazımi’yi düşürme planına liderlik ettiği ve bunun için meclisin en büyük grubunun lideri Mukteda es-Sadr’a haber yolladığı aktarılıyor. Ancak Sadr’ın henüz renk vermediği söyleniyor.
Irak hükümetinin tutukladığı Kasım Muslih, Haşdi Şabi’ye bağlı Tufuf Tugayı liderliği de yapmıştı. Bu tugayın Kerbela’da İmam Hüseyin Külliyesi’ne bağlı olduğu biliniyor. Muslih, 2017’de Haşdi Şabi Enbar Komutanı olarak atanmıştı.