Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Irak’taki hükümet kurma çalışmaları, Türkmenlerin talepleri, Peşemerge’nin Kerkük’e geri dönüş iddiaları, Kerkük’ün yönetimi ve güvenliğiyle ilgili çözüm önerileri ve terör örgütü PKK tehdidine” ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Irak’ta 10 Ekim’de yapılan erken genel seçimler sonrası “kritik bir dönemin” yaşandığını belirten Turan, “Seçim sonuçlarına (nihai olmayan) karşı muhtelif görüşler ve itirazlar, ülkeyi ister istemez bir krize doğru götürdü. Hem seçim yasasında yanlışlar tespit ettik hem de elektronik sistemin tamamen yanlış olduğunu belirterek elle sayım sistemini savunduk. Umarız seçim sonuçları bir an evvel şeffaf şekilde açıklanır.” dedi.
Kerkük’ün yönetimi ve Peşmerge’nin geri dönüş iddiaları
Irak’taki merkezi yönetimin 2017 yılında Kerkük’teki idari ve güvenlik mekanizmasını ele aldığını ve Peşmerge’nin kentten çıkarılmasını sağladığını hatırlatan Turan, “Kerkük’ün güvenliği federal güçler tarafından sağlanıyor ve bundan da memnuniyet duyuyoruz. Bu da Kerkük’te yaşayan etnik gruplar için büyük bir güvencedir.” ifadelerini kullandı.
“Peşmerge’nin Kerkük’e dönmek istemesi en başta ekonomik bir sebepten dolayıdır.” diyen Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Peşmerge, DEAŞ’ı bahane ederek 2014 sonrası (2017’ye kadar) Kerkük’te nüfuzunu daha da artırdı. Bunlar, Şubat 2015’ten Ekim 2017’ye kadar Kerkük’teki petrol kuyularından merkezi hükümete dönmeden ve tek kuruş göstermeden günlük 400 bin varil petrol ihraç ettiler. Bugün petrolün varil satış fiyatı 80 dolara yükselince Kuzey Irak yönetimi gene Kerkük’ten petrol ihraç etme peşine düştü. Bunu da tekrardan Kerkük’e Peşmerge sokmakla gerçekleştirmek istiyorlar ki bu yeniden bir krize neden olabilir. Kürt partilerin diğer amacı da Kerkük’te ekonomik rantın yanı sıra siyasi iktidar oluşturmak. Kerkük’te Türkmen doktorlar, mühendisler, iş adamları ve varlıklı ailelere yönelik 2017 öncesi yaşanan suikast, kaçırma ve şantaj eylemlerine tekrar dönmek istemiyoruz. Peşmerge’nin dönüş meselesinden sürekli bir endişemiz var ve bunu ilgili makamlara da iletiyoruz. Peşmerge’nin Kerkük’e tekrardan girmesine karşıyız ve bunu kabul etmiyoruz. Kerkük konusu Türkmenler için önemlidir ve aynı zamanda Irak için de ulusal bir dosyadır ve bu konu bütün Iraklıları ilgilendiriyor. Kuzey Irak yönetimi kaynaklarına yeniden Kerkük petrolünü katarsa Irak’ın birlik ve beraberliğini bozmaya yönelik yeni hareketler de ortaya çıkacak.”
Turan, Bağdat yönetiminin 2017 sonrası Kerkük’te elde edilen kazanımlardan vazgeçme ve kentin yeniden Peşmerge’ye teslim edilmesine izin verme ihtimalinin olmadığını söyledi.
Terör örgütü PKK’nın Irak’taki varlığı ve Kerkük’e yönelik tehdidine de değinen Turan, “Ülke riskli bir sürece giriyor ve bizim bölgelerde de oynanan oyunlar büyüktür, bunların başında da PKK terörü geliyor. Ama kimse endişelenmesin; tehditler ne olursa olsun biz mücadelemize devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Kazımi’nin bir dönem daha şansı var”
“Yeni hükümetin başbakanı kim olabilir?” sorusuna ise Turan, şu yanıtı verdi:
“Bizim için şahıslardan çok yeni başbakanın projesi önemli olacak. O projede Irak’ın birlik ve beraberliğiyle Kerkük ve Türkmeneli bölgesinin statüsünün değiştirilmemesi varsa biz o başbakanı destekleriz. Başbakanı belirleyen Şii tarafların mutabakata varması halinde ortaya çıkacak başbakan adayıyla müzakerelere başlarız. Mustafa el-Kazımi’nin, bir dönem daha başbakan olma şansı sürüyor. Başbakanlık için adı geçen farklı isimler de var. Eski başbakanlardan Haydar el-İbadi’nin yeniden başbakan olmasından memnuniyet duyarız. İbadi’nin 4 yıllık tecrübesi ve Türkmenler açısından olumlu adımları vardı.”
Turan, sözlerini “Türkmeneli ve Irak Türklerinin de de bir parçası olduğu büyük Türk dünyasından ve Türk devletlerinden Irak’taki Türkmenlerin haklarının elde edilmesi için destek bekliyoruz.” ifadeleriyle tamamladı.