Irak’ın 1990’da Kuveyt’e açtığı savaş, iki komşu ülke ilişkilerinde gerilimin zirve noktası oldu. Söz konusu savaş, Irak ordusunu Kuveyt’ten çıkarmak üzere uluslararası bir koalisyonun kurulmasının ardından Şubat 1991’de sona erdi.
Kuveyt, savaşın ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 1993 yılındaki 833 sayılı kararı doğrultusunda Irak’ın Basra Körfezi’nden uluslararası sulara açılan tek cephesi konumunda bulunan Hur Abdullah Limanı’nı kontrolüne aldı.
Um Kasr kentindeki konutlar
İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler uzun yıllardır inişli çıkışlı bir seyir izliyor. Irak’ın Basra vilayetinde Kuveyt sınırında bulunan Um Kasr bölgesi
Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Salem es-Sabah’ın 30 Temmuz’daki Bağdat ziyaretinde de bu konu gündeme geldi.
Sabah, Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin ile düzenlediği ortak basın toplantısında, kendisine “Um Kasr kentindeki Iraklıların inşa ettiği evleri yıkma” sözü veren hükümet yetkililerine teşekkür etti.
Kuveytli Bakan, Bağdat’taki temasları çerçevesinde hükümetin Basra Valisi Esad el-İdani’nin yanı sıra Irak petrol ve ulaştırma bakanlıkları yetkilileriyle de konuyla ilgili görüşmeler yaptı.
Um Kasr kentinde Iraklılara ait binlerce ev var. Kuveyt’e göre söz konusu konutlar, iki ülke arasındaki sınır hattı işaretlerinin konulacağı noktada yer alıyor.
Bu nedenle Kuveyt makamları, bu konutların yıkılmasına karşı Um Kasr kentinde yeni evler inşa etme teklifinde bulundu. Kuveyt bu evlerin inşaatını 2020’de tamamladı.
Kuveytli Bakan’ın ziyaretinin ardından Bağdat yönetimi, ailelerin Irak-Kuveyt sınırına paralel olan Umm Kasr’dan daha uzakta kendilerine tahsis edilen yeni konut kompleksine yerleştirilmesi talimatı verdi.
Bu durum Irak’ta hükümetin Kuveyt’e taviz verdiği yorumlarına yol açtı.
Kuveyt resmi ajansı KUNA’nın haberine göre, Aralık 2022’de Irak’ta yer alan Um Kasr kentinde de bir konut projesinin tamamlandığına dikkati çeken Dışişleri Bakanı Sabah, şunları söyledi:
“Bu proje, Um Kasr bölgesinde Kuveyt-Irak sınır hattındaki evleri yıkmak üzere hayata geçirildi. Proje kapsamında BM ekibinin, sınır hattı işaretleri bakımına ve sınırdaki tüm engelleri kaldırmaya yönelik tavsiyeleri de yerine getirildi.”
Kuveytli Bakan’ın söz konusu açıklamaları, Irak’ta ve özellikle parlamento üyeleri arasında tartışmalara neden oldu. Bunun üzerine resmi duruşundan taviz vermeyen Irak hükümeti ne İran ne de Kuveyt için topraklarından vazgeçmeyeceğini belirtti.
Irak Hükümet Sözcüsü Basim el-Avvadi, görüşmeler sonrasında 2 Ağustos’taki yazılı açıklamasında, “Irak ile Kuveyt arasındaki sınırların çizilmesi siyasi malzeme haline geldi.” ifadelerini kullandı. Avvadi, Irak iç siyasetinde bu konuyla ilgili tartışmalar ve iddiaların asılsız olduğunu dile getirdi.
Tartışmalar üzerine Irak Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Basra vilayetindeki Um Kasr bölgesi başta olmak üzere Irak’ın kara veya deniz egemenliğine halel getirildiğine dair iddialar yalanlandı.
Açıklamada, Irak hükümetinin uluslararası yükümlülüklerini ve 833 sayılı BMGK kararının gereğini yerine getirdiği belirtildi.
Basra Valisi Esad el-İdani de Irak-Kuveyt sınırının, BMGK’nin 1993 yılındaki 833 sayılı kararı doğrultusunda 10 Kasım 1994’te belirlendiğinin altını çizdi. İdani, Kuveyt ile Irak arasındaki sınır hattında 2003’ten sonra hiçbir değişikliğin olmadığını kaydetti.
Durra/Araş Gaz Sahası da ihtilaflardan biri
İki ülke arasındaki çekişme petrol sahaları açısından zengin alanlarda aralarındaki sınırların çizilmesi şeklinde özetlenebilir. Basra Körfezi’nin kuzeyindeki Durra/Araş Gaz Sahası da bu ihtilaf konularından biri.
Kuveyt, İran ve Suudi Arabistan arasındaki tarafsız bölgede yer alan deniz doğal gaz sahasına “Durra” adını verirken, İran burayı “Araş” olarak isimlendiriyor.
Tahran yönetimi, Durra/Araş Gaz Sahası’nın yüzde 40’ının İran kara sularında, yüzde 60’ının ise Kuveyt ve Suudi Arabistan arasındaki bölünmüş tarafsız bölgede olduğunu iddia ediyor.
Suudi Arabistan-Kuveyt cephesi ise gaz sahasının tamamının tarafsız bölgede bulunduğunu ve İran’ın gaz sahası üzerinde hakkı olmadığını savunuyor.
Temmuz ayında Kuveyt Dışişleri Bakanlığı, Durra’nın bulunduğu deniz sahasının Kuveyt’in deniz sahasında yer aldığını ve buradaki doğal kaynakların tamamen Suudi Arabistan ile ülkesi arasında paylaşıldığını teyit etti.
Kuveyt Dışişleri Bakanlığı, İran’ı deniz sınırlarının çizilmesine ilişkin müzakereleri başlatmaya çağırdı.
– “Irak Durra’da söz sahibi”
Irak da İran ile Kuveyt arasındaki ihtilaflı gaz sahasında söz sahibi olduğunu savunuyor.
Bağdat’ın müzakerelere davet edilmemesinin ardından Irak parlamentosundaki Petrol ve Gaz Komitesinden 16 Temmuz’da yapılan açıklamada “tarihi belgelere göre Durra’da Kuveyt’in de Suudi Arabistan’ın da arama yapma hakkına sahip olmadığı” ve “açık deniz hukukuna göre Irak’ın Durra’da söz sahibi olduğu” ifade edildi.
Sınır çizim konusunda uzman Irak ordusundan emekli subay Cemal el-Halbusi, yerel medyaya verdiği demeçte, Durra sahası meselesinin, “Kuveyt’in 2014’te Irak’ın egemenlik ve deniz haklarını ihlal eden, Irak’ın toprakları ve kara suları üzerindeki egemenlik haklarını hiçe sayan bir haritayı kabul eden Emirlik kararnamesini kabulüyle başladığını” söyledi.
“BM kararı gözden geçirilmeli”
Halbusi, Kuveyt’in İran’la sınırlarını çizmeden Irak ile sınırlarını belirleyemeyeceği görüşünde.
Iraklı emekli üst düzey subay, Irak’la Kuveyt arasında 1963’te imzalanan ve sınır koordinatlarını belirleyen anlaşmaya dayanan 833 sayılı BMGK kararının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Söz konusu kararın Irak’ın 1993’te sınır belirleme müzakerelerinden çekilmesinin ardından alındığını hatırlatan Halbusi, “Kuveyt hakkı olmayan topraklar ve sular üzerinde söz sahibi oldu.” ifadelerini kullandı.
Basra Körfezi’nin Kuveyt sınırındaki Basra vilayetinin Um Kasr bölgesindeki dar bir alan dışında Irak’ın uluslararası sulara erişimi bulunmuyor.
Deniz sınırlarının çizimi ve kara sularındaki petrol sahaları konusundaki anlaşmazlıkların artarak devam etmesi bekleniyor.