Bağdat’ta Sahaflar Caddesi olarak bilinen El-Mutenebbi’deki Saray Çarşısı’nda küçük bir tezgah açarak, kurşun ve tükenmez kalem satmaya başlayan Mendelavi’nin bu sırada kalem çeşitlerine ilgisi artınca mesleğinin yanı sıra hobi olarak da bu işi sürdürmeye başlıyor.
Küçücük dükkanının duvarına birçok dönemi temsil eden kalem çeşidi sığdıran “Kalem aşığı” Mendelavi, başta “Mont Blanc” ve “Parker” olmak üzere dünyaca ünlü kalem markalarının neredeyse hepsine sahip. Dükkanında 1970 yıllara ait Irak yapımlı kurşun kalemler de bulunan Mendelavi’nin mütevazı dükkanı hem yerli, hem de yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekiyor.
Mendelavi’nin müzeyi andıran dükkanına gelenler adeta tarihte yolculuk ediyor.
“Kalem aşkını” anlattı
AA muhabirine konuşan Mendelavi, hayatını ve “kalem aşkını” anlattı. Diyala vilayetinde 1967’te dünyaya geldiğini belirten Mendelavi, Irak-İran Savaşı nedeniyle 1982 yılında doğup büyüdüğü topraklar olan, İran’a sınır bölgeden ailesiyle Bağdat’ta göç etmek zorunda kaldığını söyledi.
Bağdat’a geldikten 2 yıl sonra babasını kaybettiğini aktaran Mendelavi, “6 kız kardeşim var ve evin erkek çocuğu olduğum için ailemi geçindirme telaşına girdim.” dedi.
İlk başta Saraylar Çarşısı’nda küçücük bir tezgahta kalem satmaya başladığını hatırlatan Mendelavi, 1980’lerde Saray Çarşısı’ndaki çalışma şevki ve azminin yüksek olduğunu anlatarak, Irak’ta o zamanlar savaşa rağmen vatandaşların can güvenliğinin bulunduğuna dikkati çekti.
Sol kolundaki sakatlık nedeniyle engelli olduğunu ifade eden Mendelavi, “Küçük tezgahımda çarşıda dolaşırdım ve hangi dükkan kepenk kapatsa tezgahı önünde açardım.” diye konuştu.
Daha sonra şu an içinde bulunduğu mütevazı dükkanını kiraladığını aktaran Mendelavi, kalem toplama hobisini ise şöyle anlattı:
“Tezgah açtıktan sonra kalemlere ilgim doğdu ve zaman zaman borç parayla bile kalem aldım. Dükkanımda 1 milyondan fazla kalem çeşidim var. O zamanlar (1980’ler) Irak’ta kalemin önemi vardı ve öğretmenlerden öğrencilere, doktorlara ve tüm aydınlara kadar herkes cebinde kaliteli kalemler taşırdı. Irak-İran Savaşı başlayınca toplumda kalemlere ilgi de azaldı çünkü savaşlar toplumun kültürünü olumsuz etkiledi. Kalemler, üniversite öğrencileriyle aydınlar başta olmak üzere toplumun farklı kesimlerinden insanları bana yakınlaştırdı ve sosyal çevremi artırdı. Herkesin kalemleri kullanıp attığı dönemlerde ben kalem topluyordum. Kalemler insanların bana sevgisini kazandırdı ve öz güvenimi artırdı. Topladığım kalemleri ölünceye dek satmaya kıyamayacağım.”
“Irak’ta bugün kalemimiz kırık ve yazmıyor”
Irak’ta son dönemde yaşanan sorunlara değinen Ali Mendelavi, “Irak’ta kalemin önemi 2003 ABD işgali sonra kayboldu. Irak’ta öğretmenlerin sembolü olan kalem taşıma olayı da tarih oldu. Bugün Irak’ta kalemimiz kırık ve yazmıyor.” ifadelerini kullandı.
Mendelavi, Irak’ta kurulan sistemin küresel güçlerin oyunuyla toplumu “kalemden arındırmaya” yönelik olduğunu savunarak, Irak’ın iyiliğini isteyen ve eli kalem tutan birçok aydının ve hatta politikacının öldürüldüğünü dile getirdi.
“Irak halkı zeki ve üretkendir. Kalemle arasına mesafe koyulsa da bir gün o aydın tabaka yine ortaya çıkacak.” diyen Mendelavi, Irak’ta arşiv ve depolama şartlarının hava durumu ve güvenlik faktöründen dolayı kötü olduğuna işaret ederek, “Irak’ta 1970’lerde üretilen kaliteli kalemler vardı. Şimdilerde ise tek kullanımlık kalemler var. Irak’ta kalemleri depolama şartları kötüdür. Benim gibi nadir hobileri bulunanlar da hükümet tarafından desteklenmiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Ziyarete gelenlere bedava kalemler hediye ediyorum”
Bağdat’a gelen yerli ve yabancı turistlerin sık sık dükkanına uğradığını aktaran Ali Mendelavi, şöyle devam etti:
“Irak’ta maalesef kalem toplama hobisi bazen alay konusu oluyor. Arkamdaki kalemler adeta insanların gelip görmek istediği bir müzeyi andırıyor. Bu kalemler insanların yüzündeki tebessümün kaynağı oluyor. İngiliz ve Japon turistlerle Avrupa’dan gelen turistler dükkanımı ziyarete geldi. Ziyarete gelenlere bedava kalemler hediye ediyorum. Fiyatını sorduklarında onun fiyatının paha biçilmez olduğunu söylüyorum. Kalem toplayan hiç kimse yaşamında zarar etmez. Bunun insanda manevi ve kültürel değeri yüksek olur. Kalemler, toplumun işlerini tanzim eder ve yaşamımıza yön verir.”