Irak’tan Türkiye’ye uzanan kara ve demir yolu ile bu kapsamda inşa edilecek limanlar ve kentleri barındıran Kalkınma Yolu Projesi, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 22-24 Ağustos’taki Irak ziyareti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 9-10 Eylül’de Yeni Delhi’deki G20 Liderler Zirvesi’ndeki görüşmelerinde gündeme geldi.
Irak, projenin ilk ayağı olan Büyük Fav Limanı ile Türkiye üzerinden Asya ve Avrupa arasındaki seyahat süresini kısaltmayı ve bir transit merkezi olmayı amaçlıyor.
“Irak İpek Yolu” olarak tanımlanan projeyle Süveyş Kanalı’na rakip bir güzergah oluşturularak ticaretin daha hızlı ve verimli yürütülmesi hedefleniyor.
Orta Doğu’nun en büyük limanı olması hedeflenen ve 2025’te tamamlanması planlanan Büyük Fav Limanı’nı Türkiye sınırına bağlayacak 1200 kilometre uzunluğundaki demir yolu ve otoyolların 17 milyar dolara mal olması bekleniyor.
Başlangıçta “Kuru Kanal” olarak isimlendirilen ancak martta Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin Ankara ziyaretinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede “Kalkınma Yolu” ifadesinin kullanılmasıyla adı değişen proje, petrol dışı sürdürülebilir ekonominin temeli olarak niteleniyor.
Irak hükümetince 27 Mayıs’ta başkent Bağdat’ta Türkiye’nin de aralarında bulunduğu komşu ülkeler ve Körfez bölgesinden temsilcilerin katılımıyla düzenlenen Kalkınma Yolu Konferansı’nda konuşan Sudani, projenin istihdam, finansal kaldıraçlar ile gayrisafi milli hasılanın değerinin artmasıyla güçlü bir ekonomi tesis edilmesi yolunda realiteyi değiştireceğini söyledi.
Iraklı iş insanları ve karar vericiler, 2028, 2033 ve 2050 olarak belirlenen üç aşamada tamamlanması planlanan ve Irak’ı Türkiye üzerinden dünyaya açacak projeye ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
“Türkiye, kalkınmada stratejik ortağımızdır”
Hattın uç noktasının Türkiye olduğu proje, Avrupa’dan Körfez ülkelerine kadar geniş bir bölgeyi etkileyecek.
Sudani de Türk şirketlerinin Irak’ın altyapı çalışmalarındaki rolünden övgüyle söz ederek, Kalkınma Yolu Projesi’nin geliştirilmesi noktasında da Türk şirketlerinin potansiyele sahip olduğunu belirtmişti.
Sudani’nin Ulaştırmadan Sorumlu Danışmanı Nasır el-Esedi, Irak’ta yayın yapan devlete ait “Es-Sabah” gazetesine verdiği demeçte, Türkiye ve Irak arasında yakında Kalkınma Yolu Projesi ile ilgili anlaşmalar imzalanacağını ifade etmişti.
İş insanları Türkiye’nin projede daha aktif rol almasından yana. Türkiye ile Irak arasındaki ticaret hacmi 24 milyar doları aştığı dikkate alındığında projenin sunacağı potansiyel iş çevresini umutlandırıyor.
Bağdat Ticaret Odası Başkanı Firas el-Hamdani, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Kalkınma Yolu Projesi’nde en önemli stratejik ortağımız komşu ülke Türkiye’dir. Türkiye, Irak’ın kalkınmasında da önemli bir stratejik ortağımızdır.” dedi.
Projenin Irak, Türkiye ve ticari ilişkilerin olduğu ülkelere fayda sunacağını söyleyen Hamdani, “Irak’ın kalkınmasına katkı sağlayacak bu proje hayata geçirildiği zaman Türklerin bu alanda gerçek varlığı söz konusu olacak. Türkiye’nin gelecek vaat eden bir pazarı var ve Irak hükümetiyle Iraklı iş insanları bu projede Türkiye’nin tecrübelerinden istifade edebilir.” şeklinde konuştu.
Irak Meclisi Ekonomi ve Yatırım Komisyonu üyesi Hasan el-Sabari de Türkiye’nin, Irak’ın önemli stratejik ortağı olduğunu dile getirdi.
Sabari, “Türkiye ile uzun bir sınır ortaklığımız var ve derin bir tarih ve hatta kan birliğimiz mevcut.” ifadesini kullandı.
Irak ekonomisinin kalkınması için de Türkiye’ye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Sabari, Sudani’nin “Türkiye, Irak’ın stratejik ortağıdır.” sözüyle bir gerçeği ifade ettiğini aktardı.
Türkiye, Irak’ın yeniden imarına 5 milyar dolar kredi taahhüt etmişti
Kalkınma Yolu Projesi’nin ilk ayağı Basra kentindeki Büyük Fav Limanı’nda da inşa çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Liman, aynı zamanda Fırat ve Dicle nehirlerinin denize dökülmeden önce birleştiği yer olan Şattülarap’ın ağzında yer alıyor.
Limandan başlayarak Divaniye, Necef, Kerbela, Bağdat ve Musul’dan geçerek Türkiye sınırına uzanacak demir yolu ve kara yolu hatlarını ihtiva eden projenin, Türkiye sınırından Mersin Limanı’na erişim sağlaması öngörülüyor.
Tasarımını PEG Infrastructure isimli İtalyan şirketin yürüttüğü proje, Musul’dan sonra Ovaköy üzerinden Türkiye’ye giriş yapacak. Bağdat’tan sonra Irak’ın en büyük ikinci kenti olan Musul’un, beşeri, tarihi, coğrafi ve ekonomik açıdan Türkiye ile ilişkileri uzun geçmişe sahip.
Türkiye, Irak’ın yeniden imar ve istikrarı için 2018’de Kuveyt’te düzenlenen konferansta 5 milyar dolar kredi taahhüdüyle en büyük taahhüdü veren ülke olmuştu.
Musul Vali Yardımcısı Rifat Semmo, projesi kapsamında inşa edilecek tren yolunun Musul kent merkezinden yaklaşık 8 kilometre uzaklıkta olacağını belirterek, “Musul’da yatırım ve altyapı çalışmalarında Türk şirketlerini diğer yabancı şirketlere yeğledik. Türk şirketleri Irak’ta çalışan en iyi yabancı şirketlerin başında geliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Türk şirketlerinin Musul Havalimanı ile kentteki yol ve köprülerin inşasında büyük rol aldığını hatırlatan Semmo, “Türk şirketleri, Musul’da aslan payına sahip. Musul halkı Türk şirketlerini kentte görünce rahatlıyor. Musul’un kurtarılması sonrası özellikle Türk şirketlerinin kentte önemli izi bulunuyor.” diye konuştu.
Semmo, Kalkınma Yolu Projesi’nde Türkiye’nin katkısını beklediklerini kaydederek, şunları söyledi:
“Irak şirketleri bu muazzam projeyi tek başına idare edemez. Irak’ın bu projede yabancı şirketlere ihtiyacı var ve komşu Türkiye, Musul’a en yakın ülkedir. Türk şirketlerine ihtiyacımız var. Türkiye’nin dev ve kaliteli şirketlerle Kalkınma Yolu Projesi’nde yer alması Irak için önemli olacak ve kaliteli çalışma alanında Türk şirketleri yeni bir iz bırakacak.”
BAE ve Katar da devrede
Orta Doğu’nun en büyük konteyner limanı olarak bilinen Dubai’deki 67 rıhtımlı Cebel Ali’yi geride bırakması öngörülen ve 90 rıhtım kapasitesine sahip olan Büyük Fav Limanı’nın 2025’te tamamlanması planlanıyor.
Limandan Türkiye sınırına ulaşacak Kalkınma Yolu Projesi, Çin’in İpek Yolu doğrudan Irak’tan geçmediği için muhtemel çatışma ve savaş durumlarında alternatif seçeneklerden biri.
Projenin, Çin ile Avrupa arasındaki mesafeyi, Süveyş Kanalı’ndan geçen deniz yoluna nazaran kısaltarak zaman ve maliyetten tasarruf sağlaması bekleniyor.
Ancak Türkiye ve Irak arasında yeni bir İpek Yolu olması hedeflenen projenin, Irak hükümetinin tek başına yüklenemeyeceği devasa bir maliyeti bulunuyor.
Bu nedenle Türkiye, Körfez ülkeleri ve Çin’in, projenin finansmanına ve tamamlanmasına katkısı bekleniyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 13 Eylül’de Irak, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Türkiye ve Katar’ın Kalkınma Yolu Projesi konusunda yoğun görüşmeler içerisinde olduğunu söylemişti.
Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın G20 Liderler Zirvesi’nde katıldığı görüşmelerde projenin gündeme geldiğini anımsatarak, Erdoğan’ın, özellikle BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile yaptığı görüşmede, projenin kısa sürede pratiğe geçmesi konusunda mutabık kaldığını belirtmişti.
Iraklı eski milletvekili ve iş insanı Songül Çabuk, Irak’ın konumu gereği İpek Yolu güzergahının merkezinde yer aldığını dile getirerek, “Türkiye, Irak aracılığıyla Avrupa ülkelerini Asya ülkeleriyle buluşturma konusunda da ciddidir. Irak, Asya ve Körfez ile hatta Avrupa ile bu proje sayesinde ulaşım sağlayabilecek.” ifadelerini kullandı.
Son 20 yılda Irak’ta önemli şirketleriyle varlık gösteren Türkiye’nin, proje konusunda Irak ve birçok ülkeyle görüşmeleriyle ciddiyetini ortaya koyduğunu kaydeden Çabuk, “Başka ülkelerin de Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlanması için bu projeye katkı vermesini diliyoruz.” dedi.