Irak’ın başkenti Bağdat’ın Azamiye bölgesinde terör örgütü DEAŞ saldırıları nedeniyle iç göçmenlere yönelik kurulan Çorbahane, bugün Bağdat’taki yoksulların iftarını yaptığı bir adrese dönüştü.
Diğer aylarda da ihtiyaç sahiplerine günde iki öğün yemek dağıtılan yer, ramazanda kurulan iftar sofralarıyla kadim başkentte yardımlaşma ve paylaşmanın en güzel örneğini sergiliyor.
Çorbahane’den bölgedeki ihtiyaç sahiplerinin yanı sıra özellikle 2014’teki DEAŞ saldırıları ve yaşanan çatışmalar nedeniyle Musul, Enbar ve Salahaddin’den kaçan ve henüz evlerine dönemeyen aileler faydalanıyor.
“Çorbahane” adıyla bilinen bu aşevinde sadece çorba değil, sulu ve etli yemekler ile meyve suyu ve ayran gibi içecekler de servis ediliyor.
Çöplük alandan yoksulların karnını doyuran aşevine
AA muhabirine konuşan aşevi yöneticisi İyad Nasır, “Çorbahane, DEAŞ savaşı sırasında yerinden yurdundan olup Azamiye’ye göç edenler için kuruldu. Bir grup gönüllü olarak burayı açtık ve kahvaltı ile öğle olmak üzere günde iki öğün yemek dağıtıyoruz. Bunun yanı sıra gıda kolisi ve giyecek yardımları da yapıyoruz. Bedava ekmek dağıtan fırınımız da mevcut.” dedi.
Söz konusu yardım projesinin hiçbir siyasi tarafla bağı olmadığını vurgulayan Nasır, şöyle devam etti:
“Bu projemiz gönüllü yardım ve bağış esasına dayalı. Ramazan ayı boyunca da iftar yemeği veriyoruz. Çorbahane’nin şu an bulunduğu yer daha önce çöp yığınlarıyla dolu, yaklaşık 800 metrekarelik bir alandı. Gönüllü bir grup genç olarak çöplerin bulunduğu alanı temizleyerek yardım yerine dönüştürdük.”
İç göçmen Ebu Ahmed de (67) ramazanın başından bu yana iftar yemeğini Çorbahane’den temin ettiğini söyleyerek, “Fasulye ve pirinç pilavı başta olmak üzere her gün çeşitli yemekler çıkıyor. Ben, sığınmacıyım ve dükkanım vardı ancak şu an piyasa durgun işim yok.” dedi.
Çorbahane Aşçısı Ziya Muhlif de 7 yıldır burada aşçı olarak çalıştığını ve yoksullara bedava yemek dağıttıklarını, devletten de hiçbir destek almadıklarını kaydetti.
Ülkedeki ekonomik krize rağmen yardım faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Muhlif, şunları aktardı:
“Ramazan ayı bitse de dolar yükselse de biz hayırsever insanların katkısıyla yoksullara ve sığınmacılara yardımımızı sürdüreceğiz. Biz, bu işi yüce Allah için yapıyoruz. Doların yükselmesi, yerel paranın değer kaybetmesi vatandaşı etkiledi bizim de işimiz vatandaşlardan gelen yardıma bağlı.”
Irak yerel parası ABD doları karşısında değer kaybedince, bu durum çarşıdaki ürünlerin fiyatlarına da yansıdı. Tek gelir kaynağı petrol olan ülkede halk ekonomik krizle karşı karşıya.
Yaklaşık 40 milyon nüfuslu ülkede yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yanı sıra işsizlik de ciddi bir sorun oluşturuyor. Iraklıların hem salgın hem ekonomik krizden dolayı alım gücünün de düştüğü belirtiliyor.