Irak’ta 10 Ekim’de gerçekleşen seçimin nihai olmayan ilk sonuçlarına göre, Şii lider Mukteda es-Sadr’a bağlı Sadr Grubu, 329 sandalyeli Meclise 73 vekil gönderdi.
Meclisin ikinci büyük grubunun ise 38 sandalyeyle eski Meclis Başkanı Muhammed Halbusi’nin (Sünni) liderlik ettiği Takaddum Partisi oldu.
Eski Başbakan Nuri el-Maliki’nin Kanun Devleti Koalisyonu da 37 vekille üçüncü sırada yer aldı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nden birinci çıkan parti ise Mesut Barzani’nin Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) oldu. KDP, 32 sandalye kazandı. IKBY’nin en büyük ikinci partisi Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) seçime Goran Hareketi ile Kürdistan Koalisyonu adı altında girmesine rağmen ancak 15 sandalye elde edebildi.
Seçimlere katılım oranı son beş seçimin en düşük seviyesinde kaldı. 2005 seçimlerinde yüzde 78 olan oran kademeli olarak düşüş gösterdi. 2018’de yüzde 44’e; bu seçimlerde ise yüzde 41’e düştü. 26 milyon kayıtlı seçmenin bulunduğu ülkede ilk kez uygulanan yeni dar bölge seçim sistemiyle oluşturulan 83 seçim bölgesinde 9 milyondan fazla kişi oy kullandı.
Irak’ta Cumhurbaşkanı Kürt, Başbakan Şii, Meclis Başkanı ise Sunni Arap bir isimden seçiliyor. Önümüzdeki dönemde kurulacak koalisyona göre yeni hükümet belirlenecek.
‘İran yanlısı Şii partilerin hepsinin oyu düştü’
Sputnik’e değerlendirmelerde bulunan ODAP Direktörü Ali Semin, “Irak’taki seçimler pek çok dengeyi değiştirdi ama denklemi değiştirmeyecek” diyerek şunları kaydetti:
Koalisyon kimler arasında olabilir?
Seçimlere düşük oranda katılımı da değerlendiren Semin, “Yüzde 41’lik bir katılım şunu gösterdi; yeni parlamentonun üzerine yolsuzlukla mücadele, ekonomik kriz, işsizlik oranlarının artışına bir çözüm arayışı olması için pek çok konuda bunları yapması gerekiyor. Şu andaki parlamento bir sonraki seçimin garantörü olacak. Eğer bu parlamento da geçmişteki gibi olursa katılım oranı yüzde 30’a kadar düşebilir” dedi.
Semin’e göre koalisyon da kesimlerin en güçlü grupları olarak çıkan Sadr, KDP ve Takaddum Partisi arasında kurulabilir.
‘ABD stratejik bölgelerdeki üslerini de muhafaza etmek isteyecektir’
Peki, Irak’ta güçlenen ulusalcılık ABD’nin oradaki varlığını etkiler mi? Zira son dönemde ABD’nin ülkeden tamamen çekilmesine dair açıklamalar artmış ve ABD, Irak’la imzalanan anlaşma uyarınca operasyonel güçlerini çekmeye başladığını duyurmuştu. Semin’in bu konudaki görüşü, “ABD, Irak’tan 2011 yılından beri çekilmeye çalışıyor. Muharip güçler gidecek danışmanlık hizmeti verecekler. Çünkü Irak güçlerinin de ABD’ye bu konularda ihtiyacı var. Hızlanmadan ziyade yeni bir arayış olacağını düşünüyorum. ABD aynı zamanda stratejik bölgelerdeki üslerini de muhafaza etmek isteyecektir” şeklinde oldu.