Sadr, yaptığı yazılı açıklamada, gelecek dönemde bölge ülkeleriyle ilişkilerde çeşitli seviyelerde politika izleyeceklerini ifade etti.
Öncelikle Irak’ın iç işlerine müdahale etmeyen ülkelerle ilişkileri geliştirme ve diplomatik rolü güçlendirme yoluna gideceklerini aktaran Sadr, “Irak’ın güvenlik ve siyaseti ile diğer alanlarına açıkça müdahalesi olan komşu ülkelere gelince, onlara, müdahaleleri engellemek için üst düzey diyalog kanalları açılarak muamelede bulunulacak. Eğer buna olumlu karşılık gelirse memnun oluruz. Aksi takdirde müdahaleleri önlemek için uluslararası ve diplomatik yollara başvuracağız.” ifadelerini kullandı.
Açıklamasında Irak’ın iç işlerine müdahale eden komşu ülkelere karşı tüm sınırları ve havaalanlarını korumak ve güçlendirmek için çalışacaklarını kaydeden Sadr, “Irak’ın egemenliğine dokunan herhangi bir adımda, uluslararası olarak geçerli diplomatik temsili düşürme gibi katı kararlar alınacak.” ifadelerine yer verdi.
Sadr, hiçbir ülkenin Irak’taki seçim sonuçlarına, koalisyonlara ve hükümet kurma sürecine müdahale etmesine izin vermeyeceğini vurguladı.
Irak’ın da komşu ülkelerin iç işlerine müdahale etmeyeceğini belirten Sadr, ayrıca “ülke topraklarının, özellikle de Irak’ın egemenliğine saygı duyan komşu ülkelere zarar vermek için kullanılan bir hareket noktası olmayacağının” altını çizdi.
Irak’ta 10 Ekim’de yapılan erken genel seçimlerde Sadr Grubu kesin olmayan sonuçlara göre 73 sandalye elde ederken, İran’ın desteklediği Haşdi Şabi gruplarının yer aldığı Fetih Koalisyonu 14 vekil çıkarabildi. Eski Başbakanlardan Haydar İbadi ile Şii dini ve siyasi lider Ammar Hekim’in ittifakı ise 4 sandalye kazanabildi.
Sadr dışındaki Şii gruplar, seçimlere şaibe katıldığını iddia ediyor ve seçim sonuçlarını protesto için eylemler düzenliyor.