Çin-Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi sonrasında, İran’ın kontrolünde olan ve BAE’nin hakimiyet iddiasında bulunduğu Basra Körfezi’ndeki üç ada hakkındaki ortak açıklama, Tahran’ın tepkisine yol açtı.
İran resmi haber ajansı IRNA’ya göre, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen Çin-KİK Zirvesi sonrasında yayımlanan sonuç bildirisindeki ülkesine yönelik suçlamaları kınadıklarını belirtti.
Kenani, bildiride, ülkesiyle ilgili “bazı içeriklerin yer almasına da şaşırdıklarını” kaydetti.
İran’ın kontrolünde olan ve BAE’nin de hakimiyet iddiasında bulunduğu Basra Körfezi’ndeki Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarına ilişkin ifadelere işaret eden Kenani, “İran, bu adalar üzerindeki herhangi bir iddiayı iç işlerine ve topraklarına müdahale olarak değerlendiriyor ve şiddetle kınıyor” dedi.
Konuyla ilgili Çin’in Tahran Büyükelçisi Chang Hua’nın Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığını belirten Kenani, İran’ın “şiddetli memnuniyetsizliğinin” Büyükelçiye iletildiğini bildirdi.
Kenani, “Fars (Basra) Körfezi’ndeki üç adanın İran’ın toprak bütünlüğünün ayrılmaz bir parçası olduğu ve İran’ın herhangi bir parçası gibi hiçbir ülkeyle müzakere konusu olmayacağı Çin Büyükelçisine vurgulandı” ifadelerini kullandı.
İranlı Sözcü, Çinli Büyükelçinin de ülkesinin İran’ın toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu, Pekin’in bölgedeki dış politikasının “dengeye dayalı” olduğunu ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Riyad ziyaretinin bölgede barış ve istikrara yardımcı olmayı amaçladığını söylediğini aktardı.
Öte yandan, konuyla ilgili Twitter hesabından açıklama yapan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, “İran’ın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesinin gerekliliği konusunda hiçbir tarafa hoşgörü göstermeyeceklerini” ifade etti.
Abdullahiyan, “Basra Körfezi’ndeki üç ada Ebu Musa, Küçük Tunb ve Büyük Tunb, İran topraklarının ayrılmaz parçalarıdır ve ebediyen bu vatana aittir” değerlendirmesinde bulundu.
Çin Devlet Başkanı Şi’nin Suudi Arabistan ziyareti sırasında iki ülkenin yayımladığı ortak açıklamanın bir bölümünde, İran’a “diğer ülkelerin iç işlerine karışmaması” çağrısında bulunulmuştu.
Bunun ardından Çin ile KİK üyesi ülkeler arasında gerçekleştirilen zirve sonrasında yayımlanan ortak açıklamada, “BAE’nin, Büyük Tunb, Küçük Tunb ve Ebu Musa adalarıyla ilgili İran ile yaşadığı anlaşmazlığa uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde ve ikili müzakereler yoluyla barışçıl bir çözüme ulaşma girişimi de dahil olmak üzere tüm barışçıl çabalara destek” vurgusu yapılmıştı.
İran ile BAE arasındaki adalar anlaşmazlığı
Hürmüz Boğazı’na yakınlığı ve bölgedeki petrol potansiyeli sebebiyle stratejik konumda yer alan Ebu Musa ile Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarıyla ilgili İran ve BAE hakimiyet iddiasında bulunuyor.
Adalar 1971’e kadar İngiliz işgali altındaydı. Kasım 1971’de İngiltere’nin adaların kontrolünü BAE’ye devrederek çekilmesinin hemen ardından İran adalarda hakimiyeti ele geçirdi. BAE, adalara askeri güçlerini konuşlandıran İran’ı “işgalci” olarak niteliyor.
Adalar üzerindeki haklarının tarihsel olarak çok eskilere dayandığı tezini ileri süren İran, adaların geçici olarak 1903’te İngilizlerin eline geçtiğini ve 1971’de iade edildiğini ve dolayısıyla “o tarihte henüz kurulmamış olan BAE’nin hakimiyet iddiasında bulunamayacağını” savunuyor.
BAE ise adalardaki hak iddiası doğrultusunda Arap ülkeleri ve uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunuyor.