İran devlet televizyonuna göre, Yargı Erki Sözcüsü Gulam Hüseyin İsmaili, başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında, düşürülen Ukrayna uçağıyla ilgili devam eden yargı süreci hakkında bilgi verdi.
Kazada vatandaşlarını kaybeden Ukrayna, Kanada, İngiltere ve İsveç gibi ülkelerin olayın tam olarak aydınlatılması ve İran tarafından ödenecek tazminatın kendileri tarafından kararlaştırılması gerektiğine dair yaptıkları ortak açıklamanın sorulması üzerine İsmaili, “Konuyla ilgili yetkili merci İran Silahlı Kuvvetler Mahkemesidir ve diğer ülkelerin bu konudaki açıklamaları doğru değildir.” dedi.
İsmaili, mahkeme sürecinin yakın zamanda başlayacağını belirterek, “Soruşturmalar titizlikle ve tüm boyutlarıyla sürdürülmüş ve yargı sürecinin başlatılması için iddianame mahkemeye gönderilmiştir.” ifadelerini kullandı.
Olayda hayatını kaybeden her bir kurbanın ailesine 150 bin dolar ödenmesi şeklinde İran tarfından belirlenen tazminatın mahkeme tamamlanmadan önce ödeneceğini aktaran İsmaili, “Bu durum yargı sistemimizin iyiliğini gösteriyor. Mahkeme kararı çıkmadan tazminatların yüzde yüzünü ödemeye çalışıyoruz.” diye konuştu.
Ukrayna yolcu uçağının düşürülmesi
Ukrayna Hava Yollarına ait “Boeing 737” tipi yolcu uçağı, 8 Ocak 2020 sabahı Kiev’e gitmek üzere Tahran Uluslararası İmam Humeyni Havalimanından havalandıktan kısa süre sonra düşmüş, uçaktaki 176 kişiden kurtulan olmamıştı.
İranlı yetkililer önce uçağın vurulduğu iddialarını kabul etmemiş daha sonra Genelkurmay Başkanlığı, uçağın “hassas askeri bir noktanın” üzerinden geçerken “insani hata” sonucu hava savunma sistemince fırlatılan iki füzeyle yanlışlıkla düşürüldüğünü açıklamıştı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu, uçağın düşürülmesinden birkaç saat önce İranlı General Kasım Süleymani’nin öldürülmesine misilleme olarak ABD’nin Irak’taki üslerine füze saldırısı düzenlemişti.
İran, olaydan yaklaşık bir yıl sonra 30 Aralık 2020’de hayatını kaybedenlerin her birinin ailesine 150 bin dolar tazminat ödeyeceğini duyurmuştu.
Olayda vatandaşlarını kaybeden Ukrayna, Kanada, İngiltere ve İsveç tarafından 3 Haziran’da yapılan ortak açıklamada, kazaya neden olan koşulların tam olarak açıklığa kavuşturulması ve tazminatın İran değil kendileri tarafından kararlaştırılması gerektiği ifade edilmişti.