Suriye’de Beşşar Esed rejimine son bir ayda 5 milyon varile yakın petrol sevkiyatı gerçekleştiren İran’ın, bunun karşılığında Suriye’nin stratejik varlıklarını ve kaynaklarını kullanarak bölgedeki konumunu pekiştirmeyi hedeflediği belirtildi.
İran, Suriye’nin Halep, Şam ve Tartus gibi kalabalık şehirlerinde marttan bu yana büyüyen akaryakıt krizine karşı rejime desteğini artırdı.
Geçen ay Suriye’ye Arman 114, Sam 121, Daran ve Romina isimli 4 petrol tankeriyle 3 milyon varili aşkın petrol sevkiyatı yapan İran’ın, 1,5 milyon varillik yeni petrol sevkiyatının bu hafta Suriye’nin liman kenti Baniyas’a ulaşması bekleniyor.
Böylece, son bir ayda İran’ın rejime sağladığı petrol desteği 5 milyon varili bulmuş olacak.
“İran’ın desteğinin Suriye’nin geleceği için büyük bedeli var”
Uzmanlara göre İran, Esed’i iktidarda tutma taahhüdünün bir parçası olarak rejime petrol sevkiyatlarını sürdürürken, bölgedeki olası pazarlıklar için de elini güçlendirmeye çalışıyor.
Katar Üniversitesi İbn Haldun Beşeri ve Sosyal Bilimler Merkezi Kıdemli Araştırmacısı Dr. Ali Bakeer, AA muhabirine, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin İran ve Esed rejiminin yaptırım ihlallerini görmezden geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Bu, Biden yönetiminin Ortak Kapsamlı Eylem Planı’nı yeniden canlandırmak için Tahran’a teslim olacağına dair önceki algıyı doğruluyor. Bu tür bir politikanın doğrudan sonucu İran’ı cesaretlendirecek ve İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun özellikle Suriye ve Irak’taki bölgesel faaliyetlerini güçlendirecektir. Petrol sevkiyatları, İran’ın Esed’i iktidarda tutma taahhüdünün bir parçası. Böylesi bir desteğin Suriye halkı ve Suriye’nin geleceği için büyük bir bedeli var. Petrol sevkiyatı karşılığında İran, Suriye’nin stratejik varlıklarını ve kaynaklarını uygulamalı olarak kullanıyor. Böylece, İran Esed rejimine karşı bir avantaj elde ediyor. Rusya ve Türkiye gibi müttefikleri ve rakipleri karşısında Suriye’deki konumunu iyileştiriyor.”
Bakeer, ABD’nin İran’ın Suriye’deki ihlallerini görmezden gelmeye devam etmesinin “Suriye tiyatrosunu” kızıştıracağını dile getirerek, “Bu durum, Esed rejimini ve müttefiklerini durumu istikrarsızlaştırmaya teşvik edecek ve orada birkaç bölgesel oyuncu arasında çatışmayı tetikleyecektir.” ifadesini kullandı.
“İran, olası pazarlıklara karşı elini sağlamlaştırmaya çalışıyor”
Nişantaşı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney ise 2003’teki Irak müdahalesinden sonra İran’ın, “Şii Hilali” olarak bilinen ve Lübnan, Irak, Suriye, Yemen’i kapsayan alanda edindiği kazançtan yaptırımlara rağmen taviz vermek istemediğini söyledi.
Güney, İran’ın bugüne kadar elde ettiği etki ve nüfuz alanını korumaya çalıştığını ancak yaptırım ve siyasi baskılar nedeniyle bu noktada zorlandığını belirterek, şunları kaydetti:
“ABD’nin yeni nükleer anlaşmaya dönme olasılığı karşısında İran, bu mevcut etki alanlarında tahkimat yaparak masadaki pazarlık gücünü artırmaya çalışıyor. Yoğun baskı altındaki İran’ın bu alanlardaki etkisini geri sarmaya kararlı bir ABD yönetimi var. Bazı batılı müttefikler de İran’ın bu yayılmacı politikasından rahatsız. Bu nedenle, Tahran yönetimi olası pazarlıklar için elini sağlamlaştırmaya çalışıyor. Aslında, İran revizyonist bir ülke ama mevcut gücü bu hayallerini gerçekleştirmeye yetmiyor.”