İran devlet televizyonunun haberine göre Hamaney, başkent Tahran’da Ulusal Atom Enerjisi Kurumu çalışanlarını ve nükleer bilim insanlarını kabul ettiği etkinlikte konuştu.
Ülkesinin nükleer alanda önemli kazanımlar elde ettiğini belirten Hamaney, 2015’te imzalanan ancak ABD’nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanamayan nükleer anlaşmaya işaret etti.
Hamaney, “Önceki yıllarda nükleer sanayi yöneticileri ve yetkilileri ülkede önemli nükleer altyapılar oluşturdu. (Nükleer) Anlaşmada yanlış bir şey yok ancak nükleer endüstrimizin altyapısına dokunulmamalı.” dedi.
İran’ın nükleer faaliyetlerinin askeri amaçlı olduğuna dair suçlamaları reddeden Hamaney, “Amerikan istihbarat camiasının son aylar da dahil olmak üzere birçok kez İran’ın nükleer silah üretme yönünde bir adım atmadığı gerçeğini kabul ettiği gibi bizim nükleer silah peşinde olmadığımızı kendileri de biliyor.” diye konuştu.
Hamaney, kitle imha silahlarının İslam’da yeri olmadığını belirterek, “Bu İslami bir temel olmasaydı ve bizim nükleer silah üretme irademiz olsaydı bunu yapardık. Düşmanlar da bizi durduramayacaklarını biliyor.” ifadelerini kullandı.
İran ile nükleer anlaşma ve müzakere süreci
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5+1) arasında 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran’ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı.
ABD, 8 Mayıs 2018’de Donald Trump’ın başkanlığı döneminde İran’la 2015’te varılan nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilerek bu ülkeye yeniden yaptırımlar uygulamıştı.
İran da buna karşılık 8 Mayıs 2019’da anlaşmadaki faaliyetlerini askıya almaya başlamıştı. İran, anlaşmada 3,67 oranında uranyum zenginleştirmeye izin verilmesine rağmen bu süreçte yüzde 60 saflıkta uranyum zenginleştirmeye başlamıştı.
Trump sonrasında Nisan 2021’de Viyana’da başlayan ve İran ile nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması ve ABD’nin anlaşmaya yeniden katılmasının ele alındığı nükleer görüşmeler, Washington ve Tahran arasındaki bir dizi uzlaşmazlık nedeniyle Eylül 2022 başlarında askıya alınmıştı. İran’ın ABD’nin anlaşmadan ayrılmasından sonraki süreçte nükleer anlaşmada izin verilenin çok üzerinde uranyum zenginleştirme işlemi dahil attığı adımlar nükleer anlaşmaya dönüşü zorlaştırıyor.
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, dün yaptığı açıklamada, Batı ülkelerinin tepkisine yol açan yüksek düzeyde uranyum zenginleştirme işlemini yaptırımların kaldırılmasını sağlamak için yaptıklarını söylemişti.