Tahran’da ticaretin her zaman canlı olduğu Firdevsi ve Menuçehr caddelerinin buluştuğu köşe başında, vitrinindeki rengarenk figürler ve farklı ürünlerle dikkatleri çeken mağaza uzun yıllardır aynı aile tarafından işletiliyor.
Renkli çiniler, bakır eşyalar, biblolar, değerli taşlardan yapılma süs eşyaları, İran tarihini yansıtan tablolar ve Tevrat’tan ayetlerin yazılı olduğu el işi ürünlerin bulunduğu mağaza, başkentte giderek azalan turistlerle İranlı tüketicilere hizmet veriyor.
İsfahan’dan Tahran’a
İran’da yaklaşık 200 yıldır antika eşya satışı yapan Yahudi Saidiyan ailesinin dördüncü kuşağından Simon Saidiyan, asırlık aile işinin dünü ve bugününü AA muhabirine anlattı.
Simon Saidiyan, büyük dedelerinin bu işe İsfahan’da başladığını, daha sonra Tahran’da da bir dükkan açtıklarını söyledi.
Bir süre sonra işlerin azalması nedeniyle İsfahan’daki mağazayı kapatmak zorunda kaldıklarını aktaran Saidiyan, Tahran’da 76 yıl önce abisi Moses Baba (Saidiyan) tarafından açılan halihazırdaki işletmede aile işini devam ettirdiklerini belirtti.
Abisinin 14 yıl önce hayatını kaybettiğini, şimdi yeğeni ve oğluyla işin başında olduklarını kaydeden 77 yaşındaki Saidiyan, “Ben dördüncü nesilim. Biz her zaman el sanatları işindeydik. Şah döneminde yabancı müşterilerimiz çok olurdu. Şimdi turist yok, müşterilerimiz İranlılar.” dedi.
“Kelimiler devrimden sonra yurt dışına gitti”
Saidiyan, Şah zamanında Firdevsi ve Menuçehr caddelerindeki dükkanların neredeyse tümünün İranlı Kelimilere (Yahudi) ait olduğunu, çoğunun el sanatları, antikacılık ve sarraflık yaptığını söyledi.
İsmi şimdilerde Sina Pasajı olan iş hanının İranlı ünlü müzisyen Murtaza Neydavud’a ait olduğunu aktaran Saidiyan, “Burada hiçbir dükkan Müslümanlara ait değildi, hepsi Kelimilere aitti. Şimdi Kelimilerin 4 ya da 5 dükkanı var. Kelimiler devrimden sonra yurt dışına, Amerika’ya, Fransa’ya gittiler.” diye konuştu.
İran’da dini inançlarını yaşamak konusunda bir sıkıntıyla karşılaşmadıklarını ifade eden Saidiyan, “Tahran’da 10 tane kenise (sinagog) var. İbadet noktasında bir sıkıntıyla karşılaşmıyoruz. Eskiden İsrail’e de rahat gidip gelebiliyorduk. Son zamanlardaki sıkıntılar nedeniyle aynı rahatlık yok tabii.” dedi.
“200 yıldır aile işimiz bu”
Simon Saidiyan’ın yeğeni, aynı zamanda Tahran’daki dükkanın kurucusu Moses Saidiyan’ın oğlu Habib Saidiyan ise bu işle uğraşan beşinci kuşak olduğunu belirtti.
Daha önce İsfahan’daki mağazayı işlettiğini, orayı kapatınca Tahran’a geldiğini söyleyen Habib Saidiyan, işlerinin gittikçe azalmasından şikayet etti.
Saidiyan, “İşimiz genelde turistlere hitap ediyor ama turist de yok. Şah zamanında turistler çoktu gelirimiz de iyiydi. İranlılar ürünleri bizden alıp yurt dışında satıyor. Sorunumuz turistin olmaması. Gelirimiz çok az. 200 yıldır aile işimiz bu. Ben de yarım asra yakındır bu işi yapıyorum.” diye konuştu.
Eskiden ibadete açık 33 sinagogun yer aldığı İsfahan’da şimdilerde sadece 5’nin aktif olduğunu, Tahran’da ise 10 sinagog bulunduğunu aktaran Saidiyan, “Her sabah ibadet etmeye gidiyorum. Bizler burada özgürüz, her cumartesi ibadetimizi yerine getiriyoruz ve hiçbir sorunumuz da yok.” ifadelerinde bulundu.
“6. kuşak olarak aile işindeyim”
Ailenin genç kuşağından Abraham Saidiyan ise eğitim hayatından sonra baba mesleğine başladığını söyledi.
24 yaşındaki Abraham Saidiyan, “İşin geçmişinden dolayı ben de bu işe ilgi duyuyorum. Babam Habib ve büyük amcam Simon’la birlikte bu işi devam ettiriyoruz. İsfahan’daki mağazayı kapatıp Tahran’a geldik. 8 yıldır buradayım. Ben de 6. kuşak olarak aile işindeyim.” diye konuştu.