Timurlular döneminde Timur Gürkan’ın küçük oğlu Şahrud’un eşi Gevher Şad tarafından yaptırılan caminin kitabesinde, imarı 1405-1406 olarak tarihlendiriliyor.
Dönemin mimari anlayışını yansıtan bu önemli tarihi yapı, sırlı tuğlalardan örülen duvarları, mavi, turkuaz, sarı, kırmızı ve kahverengi çinilerinin yanı sıra süslemelerde kullanılan hat sanatıyla dikkati çekiyor.
Turkuaz, sarı ve siyah renklerde sırlanmış tuğlalardan örülen cami duvarlarının alt kısımları ise yaklaşık 2 metre yüksekliğinde mermer ile kaplı. Duvarların özel bir karışım olan Horasan sıvasıyla sıvanmış kısımlarında da çeşitli işlemeler ve Kur’an-ı Kerim ayetleri yer alıyor.
Caminin, aslına uygun restore edilen minber ve mihrabı ise ilgi çeken bölümlerin başında geliyor. Minberi muhafaza amaçlı cam panellerle de kapatılmış. Yüksek kemeri ve büyük kubbesiyle dikkatleri çeken caminin minarelerinin yüksekliği ise kubbe ile aynı boyda kalıyor.
Ağırlıklı olarak iç dizaynına önem verilen camilerin aksine Gevher Şad Camisi’nin dış süslemeleri de tarihi yapıya ayrı bir ihtişam katıyor.
Caminin iç avlu ve dış duvarları da dönem özelliklerine göre sırlı tuğla ve çinilerle imar edilmiş, kapı kemerlerinin çevresi ise ayetler işlenmiş çinilerle süslü.
Tarihi yapının en belirgin özelliği ise şehrin büyük caddeleri ve yüksek yerlerinden bakıldığında görünen büyük kubbesi. Turkuaz renkli sırlı tuğlayla örülmüş kubbenin çemberi boyunca belirli aralıklarla Arapça “La İlahe İllallah” ibaresi bulunuyor.
Gevher Şad Camisi’ni diğer tarihi camilerden ayıran en büyük özelliği de cemaatinin neredeyse hiç eksik olmaması. Namaz vakitleri dışında da camide bulunan cemaat Kur’an-ı Kerim okuyup dua ediyor.
Caminin iç avlu duvarının hemen arkasında ise Şiilerin on iki imamından Ali er-Rıza’nın türbesi yer alıyor. İran’da İmam Rıza Türbesi olarak adlandırılan mekanı ziyarete gelenler Gevher Şad Camisi’ni görme imkanı buluyor.
Eskiden farklı mekanlar olarak imar edilen her iki yerin etrafı zamanla geniş bir külliyeye dönüştüğü için son yıllarda tek mekan görüntüsü veriyor.
Çift minaresi bulunan caminin avlusunda yedi “şebistan” yer alıyor. Şebistanlar tarihte kış aylarında namaz kılmak için tahsis edilmesinin yanı sıra ziyaretçilerin kalması, öğrencilerin Kur’an-ı Kerim öğrenmesi gibi amaçlar için kullanılmış.