Karabağ Savaşı’nın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen Kafkasya bölgesinde Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sorunlar gündemden düşmedi. Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtardığı savaştan sonra ortaya çıkan durum, bazı bölgesel güçleri rahatsız etti. İran ise bölgede ortaya çıkan yeni jeopolitik durumdan en fazla rahatsız olan ülkelerden biri oldu.
İki ülke arasında Dağlık Karabağ bölgesi için yaşanan 44 günlük savaşı fiilen sona erdiren ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak Ermenistan, Batı Azerbaycan ile Nahçivan arasında bir ulaşım koridorunun inşasını kabul etti. Ermenistan ise Zengezur Koridoru olarak adlandırılan bu ulaşım bağlantısının, egemenliğini ve dolayısıyla İran sınırını etkileyeceği endişesiyle çeşitli bahaneler öne sürerek anlaşmayı uygulamaktan bugüne kadar kaçındı. Tahran yönetimi de koridorun kendisi açısından ekonomi ve güvenlik alanında çeşitli jeopolitik riskler doğuracağını düşünerek bu konuda Ermenistan’a destek verdi.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 10 Ağustos’ta Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde “ülkesinin, bölgenin siyasi coğrafyasını değiştirecek herhangi bir girişimi kabul etmeyeceğini” ifade etti. İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri de 22 Eylül’de yaptığı bir konuşmada, “Daha önce de birçok defa dile getirdiğimiz gibi bölge ülkelerinin sınırlarının değişmesini asla kabul etmeyeceğiz. Azerbaycan ve Ermenistan’a, sorunlarını diyalog yoluyla çözmelerini tavsiye ediyoruz.” açıklamasını yaptı.
Bu açıklamalardan sonra İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun Azerbaycan-Ermenistan sınırına askeri yığınak yapmaya başladığına dair haberler sık sık gündeme geldi.
İran’ın sınırdaki tatbikatı Azerbaycan’da Ermenistan’a destek olarak algılandı
Bu haberlerin ardından Devrim Muhafızları Ordusu, 17 Ekim’de başında ülkenin kuzeybatısında yer alan ve Azerbaycan sınırı boyunca uzanan Aras Nehri bölgesinde geniş çaplı askeri tatbikat başlattı. Devrim Muhafızları Ordusu geniş çaplı askeri tatbikatların bir parçası olarak, İran’ı Azerbaycan ve Ermenistan’dan ayıran Aras Nehri’ni geçmek için ilk kez geçici köprüler kullanarak tatbikat yaptı. Resmi olarak “rutin tatbikatlar” olarak açıklanan askeri güç gösterisi, Azerbaycan tarafından Ermenistan’a destek ve İran’ın bu sınır bölgesindeki değişiklikleri kabul etmeyeceğine dair bir mesaj olarak algılandı.
İran, Nahçivan ile Azerbaycan’ı birbirine bağlayarak Zengezur Koridoru’nun hayata geçirilme ihtimali üzerine Zengezur Koridoru’na alternatif olarak gördüğü, Ermenistan ile görüşmeleri devam eden “Kuzey-Güney Koridoru”nu faaliyete almak için harekete geçti. Bu kapsamda İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, 21 Ekim’de Ermenistan’a yaptığı ziyaret sırasında, Basra Körfezi’ni Karadeniz’e bağlaması planlanan transit koridoru için İran, Hindistan ve Ermenistan arasında üçlü bir mekanizma kurmak istediklerini söyledi.
İran, stratejik Zengezur Koridoru’nun öngörülen güzergahı yakınlarında konsolosluk açtı
Tahran yönetimi aynı gün Azerbaycan’ı Nahçivan’a bağlayacak Zengezur Koridoru’nun öngörülen güzergahı yakınlarında yer alan Ermenistan’ın Kapan kentinde Başkonsolosluk açtı.
Açılış töreninde konuşan İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, ülkesinin Kapan’da Başkonsolosluk açma kararının, İran ve Ermenistan halkı arasındaki uzun süreli ve tarihi ilişkilerin derinliğini gösterdiğini söyledi.
Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan da ülkesinin İran’da Azerbaycan Türkleri’nin sembol şehri olarak bilinen Tebriz’de bir konsolosluk açmayı planladığını kaydetti.
Bu gelişmelerle İran ile Ermenistan arasındaki ilişkiler son dönemde gittikçe hız kazandı. Bu kapsamda Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan da 1 Kasım’da beraberindeki heyetle Tahran’ı ziyaret ederek, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile bir araya geldi.
Aliyev’den Tahran’ın sınırdaki tatbikatlarına tepki
Azerbaycan, aynı gün “İran istihbarat servislerinin kontrolü altında oluşturulan” yasa dışı silahlı bir grubun üyelerini tespit ederek gözaltına aldığını duyurdu.
İran’ın sınırdaki tatbikatlarının ardından Azerbaycan Ordusu da 2 Kasım’da İran sınırında tatbikat başlattı. Tatbikata Hava kuvvetleri ile füze ve topçu birlikleri katıldı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Karabağ Zaferi’nin 2. yılı dolayısıyla 8 Kasım’da Şuşa’da düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada İran’ın sınırdaki tatbikatlarına ilişkin, “Burada esas söz ve güç sahibi biziz. Ordumuz kahramanlık göstermiştir. Gerekirse yine göstereceğiz ve istediğimizi elde edeceğiz. Bunu herkes biliyor. Sınırımızda Ermenistan’a destek için askeri eğitim yapanlar da bilsin. Bizi kimse korkutamaz.” ifadelerini kullandı.
Aliyev’in açıklamalarına İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani bir gün sonra yanıt verdi. Kenani, Azerbaycan’ın, Tahran ile Erivan arasındaki “komşuluk düzeyindeki sıradan görüşmelerle ilgili endişelerinin nedeninin anlaşılabilir olmadığını” öne sürdü.
Kenani, İran’ın temel politikasının “iyi komşuluk ve tüm komşularla ilişkilerini genişletmek” üzerine kurulu olduğunu ifade ederek, “Komşuların her biri ile ilişkileri güçlendirmek diğer komşuya karşı ilişkiler geliştirildiği anlamına gelmez.” değerlendirmesini yaptı.
Kenani, İran güçlerinin Azerbaycan sınırında yaptığı askeri tatbikatın da “önceden planlanmış ve rutin bir tatbikat” olduğunu ve komşu ülkelerin tatbikata ilişkin önceden bilgilendirildiğini iddia etti.
İran medyasında Bakü aleyhindeki taraflı haberler son günlerde farklı boyut kazandı
Bu süreçte Tahran ve Bakü’nün devlet medyasında da iki ülkenin birbirini hedef aldığı yayınlara yer verildi. Özellikle İran medyasında Azerbaycan ordusunun işgal altındaki topraklarını kurtarmasının ardından başlayan Bakü aleyhindeki taraflı haberlerin son günlerde artarak farklı bir boyut kazanması da dikkati çekti.
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, bu konuya ilişkin 5 Kasım’da yaptığı açıklamada, “İran medyasında Azerbaycan aleyhine ifade edilen dostça olmayan bazı yorum ve görüşler bizi endişelendiriyor. İranlı meslektaşım Sayın Abdullahiyan bu konuda çok hassastır ve her zaman Azerbaycan ile İran arasındaki ilişkilerdeki tatsız vakaları çözmek için kendi yetkisi dahilinde adımlar atmıştır. Bunu birkaç kez gözlemledim. Kendisiyle doğrudan ve yoğun bir görüşmemiz var.” ifadelerini kullandı.
İki ülke arasındaki gerginlik bir gün arayla karşılıklı olarak büyükelçilerin bakanlıklara çağrılmasıyla devam etti. Tahran, önceki gün “Azerbaycan medyasının ve yetkililerinin Tahran aleyhinde karalama kampanyalarına” tepki olarak Azerbaycan’ın Tahran Büyükelçisi Ali Alizade’yi Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı.
Azerbaycan da bir gün sonra İran’ın Bakü Büyükelçisi Abbas Musevi’yi, “İran medyasının Azerbaycan aleyhine yayınları ve bazı İranlı yetkililerin Azerbaycan’a karşı tehdit edici söylemleri” nedeniyle Dışişleri Bakanlığına çağırdı.