176 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili, İran ile Ukrayna arasında suçluların cezalandırılması ve tazminat konusunda da anlaşma sağlanamadı.
İran, 3 Ocak 2020’de ABD tarafından Bağdat Havalimanı’nda öldürülen Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin intikamını almak amacıyla 8 Ocak’ın ilk saatlerinde ABD’nin Irak’taki Ayn el-Esed Hava Üssü’nü onlarca füzeyle vurduğunu duyurdu.
Dünya bu olayı tartışırken yaklaşık 5 saat sonra 06.18’de Tahran İmam Humeyni Uluslararası Havalimanı’ndan Ukrayna’nın başkenti Kiev’e gitmek üzere havalanan Ukrayna Hava Yollarına ait Boeing 737 tipi bir yolcu uçağı kalkıştan kısa süre sonra düştü.
İran önce “teknik arıza” dedi ardından “füzeyle vurulduğunu” itiraf etti
Uçak’ta bulunan İran, Kanada, İngiltere, Ukrayna, İsveç, Hollanda ve Afganistan vatandaşı 176 kişiden kurtulan olmadı.
İran önce olayın nedeninin teknik arıza olduğunu açıkladı ancak Kanada Başbakanı Justin Trudeau ellerinde uçağın İran’a ait füze ile kazara vurulduğuna dair kanıtlar olduğunu ve olayı aydınlatacak yanıtlar beklediklerini söyledi.
İran Genelkurmay Başkanlığı, 3 gün süren tartışmaların ardından Ukrayna Hava Yollarına ait uçağın “yanlışlıkla” füze isabet etmesi sonucu düştüğünü itiraf etti.
Tahran yönetimi, çifte vatandaşlığı kabul etmediği ve 63 İran-Kanadalıyı da İran vatandaşı olarak hesapladığı için 145 İranlının hayatını kaybettiğini duyurdu. Yolcuların 81’i kadın, 70’i erkek, 15’i çocuk, biri de bebekti.
Zarif’ten “olayın kasti olarak saklandığı” yorumu
Eski İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, 26 Nisan 2021’de sızdırılan ses kaydında, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Ukrayna uçağı 8 Ocak’ta vuruldu, ben 10 Ocak’ta yapılan Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi toplantısına katıldım ve ‘Dünya füzeyle vurulduğunu söylüyor, böyle ise bunu söyleyin ki nasıl çözüm bulacağımıza bakalım’ dedim. Allah şahittir, bana öyle muamele ettiler ki sanki onlara küfür ettim. ‘Ne demek? Git tivit at ve yalanla’ dediler. 8 Ocak’ta füzeyle vurulduğunu biliyorlardı.”
Dönemin İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, uçağın füzeyle vurulduğunun açıklanmasının ardından Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i telefonla arayarak olaydan dolayı özür diledi. Zelenskiy itiraf üzerine İran’dan tazminat ve resmi özür beklediklerini duyurdu.
Olayla ilgili kimse cezalandırılmadı ve istifa eden olmadı
İran Devrim Muhafızları Ordusu Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade ise uçağın cruise (seyir) füzesi olarak algılandığını söyleyerek, “Özellikle Amerikalıların İran’da 52 noktayı vuracaklarını açıklamasıyla saldırı ve savunma birlikleri yüzde yüz alarma geçmişti.” dedi.
Hacızade, “Ukrayna uçağının füzeyle düşürüldüğünü öğrenince ölmeyi diledim. Hadisedeki sorumluluğu kabul ediyoruz. Boynumuz kıldan incedir. Yetkililerin hakkımızda alacağı her türlü karara itaat edeceğiz.” açıklaması yaptı ancak hakkında herhangi bir soruşturma açılmadı ve görevini sürdürmeye devam etti.
Eski Tahran Askeri Başsavcısı Gulam Abbas Türki, 7 Ocak 2021’de yaptığı açıklamada, olayda kusurlu olduğu tespit edilen kişilerden sadece birinin tutuklu bulunduğunu, diğerlerinin kefaletle serbest bırakıldığını bildirdi. Türki, 6 Nisan 2021’de ise uçağının düşürülmesi olayına karıştığı iddiasıyla 10 İranlı yetkili hakkında iddianame düzenlendiğini açıklarken, iddianameye konu olan kişiler, suçlama ve istenen cezalarla ilgili ise detay paylaşmadı.
İran’daki ekipman eksikliği nedeniyle olaydan yaklaşık 7 ay sonraya kadar açılamayan karakutu, incelemelerin yapılması için 17 Temmuz 2020’de Fransa’ya gönderildi. Fransa ise okunması tamamlanan karakutuyu 23 Temmuz 2020’de İran’a iade etti. İran ve Ukrayna heyeti, tazminat konusunda 29-30 Temmuz 2020’de Ukrayna’da görüşmeler gerçekleştirdi.
İran ailelere 150 biner dolar tazminat ödemeyi kabul etti
İran, 30 Aralık 2020’de hayatını kaybedenlerin her birinin ailesine 150 bin dolar tazminat ödeme kararı aldı. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Oleg Nikolenko ise İran medyasındaki habere ilişkin, ödenecek tazminatın taraflar arasında müzakereler sonucu belirlenmesi gerektiğini bildirdi. Ardından Yargı Erki Sözcüsü Gulam Hüseyin İsmaili, 15 Haziran 2021’de yaptığı açıklamada kendi belirledikleri tazminatı ödeyeceklerini söyledi.
İran ile Ukrayna ve diğer ülkeler arasında; tazminat ve diğer konularla ilgili yapılan görüşmelerde uzlaşı sağlanamadı, taraflar birbirini suçlamaya devam etti.
İran nihai raporu yayımladı
İran Havacılık Kurumu, uçağın vurulmasına ilişkin 139 sayfalık nihai raporunu 17 Mart 2021’de yayımladı. Farsça ve İngilizce olarak hazırlanan rapora göre, uçuş ekibi ile kule arasındaki haberleşme “başarılı” değildi, operatör merkezden onay almadan füzeleri ateşledi ve kaza anına ait paylaşılan görüntüler doğru.
Uçağın kalkıştan kısa süre sonra yükselirken kazaya uğradığının teyit edildiği raporda, kayıt cihazlarının kaza yerinde bulunduğu ancak hızlı erişim kaydedicisinin bulunamadığı ifade edildi.
Raporda, hava savunma sistemi operatörünün Ukrayna uçağını “düşman hedef” olarak gördüğü ve merkezin talimatını beklemeden birinci füzeyi fırlattığı, bunun ardından sistemin hareket halindeki hedefe kilitlenerek ikinci füzeyi de fırlattığı kaydedildi.
Kazanın ardından Ukrayna’nın temsilcileriyle kara kutuların okunması için çalışma yapıldığı ancak ABD yaptırımları nedeniyle gerekli teçhizatın temin edilemediği ve bu nedenle Fransa’ya gönderilmesi konusunda uzlaşı sağlandığı hatırlatılan raporda, 4 ses kanalının bulunduğu ve seslerin kalitesinin iyi olduğu aktarıldı.
Raporda ayrıca, uçağa füzelerin isabet etmesiyle ilgili paylaşılan görüntülerin doğru olduğuna ve görüntüleri çeken kişinin güvenlik güçlerince belirlendiğine işaret edildi. Görüntüleri çeken kişinin bir inşaat fabrikasında bekçi olduğu, birinci füzenin fırlatılmasını ve patlamayı gördükten sonra cep telefonu kamerasıyla uçaktan ve ikinci füzenin yol açtığı patlamadan görüntü almayı başardığı ifade edildi.
Ukrayna rapora tepki gösterdi
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba, yaptığı açıklamada, ülkesinin rapora ilişkin İran’a 90 sayfalık yorum ve öneri gönderdiğini belirtti. Yayımlanan nihai raporun, uçağın düşürülmesine ilişkin gerçekleri saklama girişiminden başka bir şey olmadığını kaydeden Kuleba, İran’ın gerçekleştirdiği incelemenin uluslararası standartlardan uzak olduğunu söyledi.
Kuleba, “Bu bir rapor değil, gerçekleri ortaya çıkarmayı değil İran’ı temize çıkarmayı amaçlayan bir manipülasyon koleksiyonudur.” değerlendirmesinde bulundu. Kuleba, İran’ın sorumluluktan kaçmasına veya gerçekleri örtbas etmesine izin vermeyeceklerinin altını çizdi.
Kanada mahkemesi İran’ı 107 milyon dolar tazminata mahkum etti
Kanada’nın Ontario eyaletinde görülen davada mahkeme, Ukrayna uçağını düşüren İran’ı 107 milyon dolar tazminata mahkum etti.
Ontario Yüksek Adalet Mahkemesinden Yargıç Edward Belobaba, 6 kurbanın varisleri tarafından paylaşılmak üzere 100 milyon dolarlık cezai tazminat ödenmesine hükmetti. Yargıç Belobaba, kararında, aile üyelerine rehberlik, bakım ve arkadaşlık kaybı için 1 milyon dolar ile acı ve ıstırap için de 6 milyon dolar manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
İran’ın yurt dışındaki mal varlıklarına el konulacak
Davayı açan Shahin Moghaddam, Mehrzad Zarei, Ali Gorji ile İran’ın misillemesinden korkan ve isimlerini saklı tutan diğer 3 kişinin avukatı Mark Arnold, CBC’ye yaptığı açıklamada, tazminat rakamlarının tahsili için gerekeni yapacaklarını söyledi.
Arnold, ekibinin Kanada ve yurt dışındaki İran varlıklarına el koyacağını, İran’ın başka ülkelerde petrol tankerleri olduğunu ve ailelerin alacağını tahsil etmek için hukuk mücadelesine devam edeceklerini ifade etti.