İranlı gramofon ustası bir babanın evladı olarak 1948 yılında Irak’ın başkenti Bağdat’ta dünyaya gelen Haliki, eşinin de yardımlarıyla eski ve yeni oyuncakları tamir ediyor.
Tahran’daki evini atölyeye çeviren Haliki, AA muhabirine, oyuncaklara olan tutkusunu, bu işe nasıl başladığını ve yarım asırlık tecrübelerini anlattı.
Dişli çarklarla başlayan tamircilik serüveni
Çocukluğunu Bağdat’ta gramofon tamir eden babasının yanında geçirdiğini ve dişli çarklara olan merakıyla tamirciliğe başladığını söyleyen Haliki, “Babam tamir yaparken mekanik çarkları görüyordum. Çarklar beni meraklandırıyordu. O zamanlarda gramofonlar mekanik ve kurmalıydı, elektronik değildi. Babama yardım ediyordum.” dedi.
“Oyuncak dükkanlarının önünden geçerken babam oyuncak alamayınca ağlardım”
Çocukluğundan beri oyuncaklara tutkusu olduğunu dile getiren Haliki, şöyle konuştu:
“Benim çocukluğumda durumlar iyi değildi, ebeveynler çocuklarına oyuncak alamıyordu. Oyuncak dükkanlarının önünden geçerken babam oyuncak alamayınca ağlardım. Babam ise ‘Ekmeği düşün, her şey istediğin gibi olmuyor, şu an bunu alamam’ derdi.”
Şartların değişmesiyle 1971 yılında Irak’tan İran’a gönderildiklerini anlatan Haliki, “Babam Arapçayı iyi konuşamadığı için pazardakiler İranlı olduğumuzu biliyordu. İki ülkenin arası bozulunca Irak’tan İran’a dönmek zorunda kaldık. Dükkânı, evi, her şeyimizi bırakıp geldiğimiz bu yerde artık hiçbir şeyimiz yoktu.” diye konuştu.
Haliki, İran’a döndüklerinde yaptıkları ilk işin akrabalarını bulmak olduğunu kaydederek, “Annem ile babam Bağdat’ta tanışmış ve evlenmişler. Annem aslen İsfahan’ın Gülpaygan şehrindendi. Babam da Tebriz’in Usku ilçesindendi. Önce Tebriz’e gittik, akrabalarımızı bulduk. Gülpaygan’da da annemin akrabalarını bulduk.” dedi.
Oyuncak tamirciliği serüveni başlıyor
Oyuncak tamirciliği serüveninin ise burada tanıştığı bir adamın kendisine “oyuncaktan anlayıp anlamadığını” sormasıyla başladığını anlatan Haliki, oyuncaklardan anladığını ve çok da sevdiğini söylemesi üzerine adamın kendisine iş teklif ettiğini ve hikayesinin böyle başladığını dile getirdi.
Haliki, kendisine tahsis edilen dükkanda emeğini ve hünerlerini ortaya koyduğunu, bir iki sene böyle birlikte çalıştıklarını aktardı.
Birkaç sene sonra yaşadıkları anlaşmazlık nedeniyle bu dükkandan ayrıldığını kaydeden Haliki, piyasayı bildiğini, diğer oyuncak tamircilerinin de kendisini tanıdığını, oyuncak alım satım işi yapan bir Ermeni tüccarın kendisine yardımcı olduğunu ve dükkanında ona yer verdiğini anlattı.
Haliki, yarısı depo olarak kullanılan bu dükkanda tamircilik yaptığını belirterek, şöyle devam etti:
“Bozulan her şeyi ben tamir ediyordum. Kendisinden para almıyordum çünkü bana yer vermişti, telefon bile vardı. Benim için çok fedakarlık yaptı. Sonra İran’da devrim oldu ve o buralarda kalamadı, İspanya’ya gitti. Uygun bir fiyata dükkanı bana sattı.”
Çocukları da bu mesleği devam ettiriyor
Haliki, 1979 yılında evlendiğini belirterek, “Bebeklere ve oyuncaklara bu kadar düşkün oldum ve bir sürü oyuncak bebek topladım. Ancak 3 oğlum oldu, hiç kızım olmadı.” diyerek kız çocuğuna olan hasretini dile getirdi.
Çalışırken çocuklarının da yavaş yavaş kendisinden bu işi öğrendiğini aktaran Haliki, hepsini okutmasına rağmen onların da aynı mesleği devam ettirdiğini kaydetti.
“Eşime minnettarım”
Tahran’daki evinin atölyeye çevirdiği odasında günde 6-7 saat çalıştığını söyleyen Haliki, “Ben bu odada hem çalışıyor hem de dinleniyorum. Ama artık eskisi gibi çalışamıyorum, biraz çalışıp biraz dinleniyorum.” şeklinde konuştu.
Haliki, eşine minnettar olduğunu, kendisine çok fazla yardımının dokunduğunu ifade ederek, “Bebekler için elbiseler dikiyor. Ne zaman dikiş işi için yardım gerekirse eşim bana yardımcı oluyor. Diğer tamirat işlerinde de hep bana yardımcı.” dedi.
“Gelen oyuncakların yüzde 90’ını tamir edebiliyorum”
Kırılan, tamiri yapılamayan oyuncakları topladığını kaydeden Haliki, şöyle konuştu:
“Bazen çok eski oyuncak ya da bebek geliyor. Onlara parça lazım oluyor. Eski haline döndürmek zor olabiliyor. Gelen oyuncakların yüzde 90’ını tamir edebiliyorum. Bendeki parçalar tamiratta çok işime yarıyor.”
Kovid-19 salgını sonrası çalışmalarını evinde sürdürüyor
Kovid-19 salgınının başlamasıyla bir müddet daha dükkanında çalışmaya devam ettiğini ancak çocuklarının kendisine “Baba artık 70 yaşını geçtin, senin için çok zor alacak. Bunun geliş ve gidişi var, virüs var.” demesiyle işini evine taşıdığını anlatan Haliki, şunları kaydetti:
“Şimdi evimde bu odayı düzenledim artık burada çalışıyorum. Çocuklar dükkanda oyuncakları tamir ediyor. Bazı oyuncakları da tamir etmem için bana getiriyorlar.”
Çocuklarının sadece tamir değil oyuncak parçaları ithalatı da yaptığını kaydeden Haliki, sözlerini şöyle tamamladı:
“Üç çocuğum da dükkanda çalışıyor. Helikopter ve drone gibi elektronik şeyleri kendileri tamir ediyorlar.”