İİT’ye bağlı Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonundan yapılan yazılı açıklamada, işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’da namaz kılan Filistinlilere güç kullanılması ve ramazan ayında vahşet uygulanması kınandı.
Bunun dini özgürlüklerin ciddi şekilde ihlali olduğu vurgulanan açıklamada, “Filistinlilerin Doğu Kudüs’teki evlerinden tahliyesi sırasında İsrail’in Filistin halkına yönelik vahşetinin artması, tüm sorumluların yargılanmasını gerektiren bir savaş suçudur.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada ayrıca “Doğu Kudüs, işgal altındaki Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır ve İsrail, zorlayıcı önlemlerle onun hiçbir parçasına el koyamaz.” ifadelerine yer verildi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve uluslararası topluma da “İsrail’e bu insanlık dışı ihlallerinden vazgeçmesi için baskı yapma ve bu çatışmayı kapsamlı, adil bir çözüme ulaştırmak için somut önlemler alma” çağrısında bulunuldu.
İşgal altındaki Doğu Kudüs, Şeyh Cerrah Mahallesi’nde yaşayan Filistinlilere zorunlu göç tehdidi nedeniyle gergin günlere sahne oluyor. İsrail polisinin Mescid-i Aksa’daki saldırıları da kutsal kentteki gerilimi tırmandırıyor.
Sabah saatlerinde Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyen İsrail polisi, Filistinlilere göz yaşartıcı gaz, plastik mermi ve ses bombalarıyla müdahale etmişti.
İsrail polisinin müdahalesinde en az 305 kişinin yaralandığı açıklanmıştı.