İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’in söz konusu kararının bölgede istikrarsızlığa yol açacağı ve dini bir çatışmayı ateşleyebileceğini belirterek sonuçlarından tamamıyla İsrail’in sorumlu olduğunu belirtti.
Useymin, “İsrail’in bu tür yasadışı kararları, İslam toplumunun haklarına ve mirasına eşi görülmemiş bir saldırı, ibadet özgürlüğü ve Müslümanların kutsallarının ihlalidir.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in uygulamalarının uluslararası hukuk ve BM kararlarının ciddi bir ihlali olduğunu kaydeden Useymin, şunları kaydetti:
“İİT, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün durumunu ve buradaki Filistin varlığını etkileyen, Müslümanların ve Hristiyanların kutsallarına zarar veren İsrail’in her türlü uygulamasını reddediyor.”
Useymin ayrıca uluslararası aktörlere, Kudüs’teki tarihi ve yasal statükosu ile Mescid-i Aksa’nın korunması için sorumluluklarını üstlenmeleri ve acilen müdahale etmeleri çağrısında bulundu.
Yahudi yerleşimcilere yakınlığıyla bilinen “Arutz Sheva” gazetesinde 6 Ekim’de yer alan haberde, İsrail’in Kudüs’teki Sulh Mahkemesi’nin Yahudilerin Harem-i Şerif’te “sessizce yaptıkları ibadetin” suç sayılmayacağına hükmettiği ve bunun bir “ilk” olduğu belirtilmişti.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994’te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nin himayesinde bulunuyor.
Ancak Yahudiler, 2003’ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail’in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.
Bu girişleri “baskın” olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini belirtiyor.
Ürdün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığı’na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nin tüm girişimlerine rağmen, İsrail makamları baskınları sürdürmekte ısrar ediyor.
Fanatik Yahudiler, İsrail polisi eşliğinde, sabah ve öğleden sonra olmak üzere günde iki kere Mescid-i Aksa’nın güneybatı duvarında bulunan El-Meğaribe Kapısı’ndan Harem-i Şerif’in avlusuna giriyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu’s Sahra Camisi’nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, “Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu” iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa’da, kendilerinin de ibadet etme haklarının olduğunu savunuyor.