Taliban’ın Afganistan’a hakim olmasının ardından, Pakistan devleti için önemli bir sorun olan Pakistan Talibanı’na karşı takınacağı tutum merak konusu oldu. Pakistan, Afganistan topraklarında da barınan örgüte karşı Afgan Talibanı’nın net bir tutum takınmasını istiyor.
Pakistan Taliban Hareketi (TTP) ile Afganistan Talibanı sık sık birbiriyle karıştırılmasına rağmen, örgütsel yapı ve hedefler açısından ayrı gruplar.
ABD’nin 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından Afganistan’ı işgal etmesiyle geri çekilen Taliban mensuplarının çoğu, Pakistan’ın Afganistan sınırındaki Aşiretler Bölgesi’ne (FATA) sığındı.
Büyük çoğunluğu Peştunlardan oluşan Afgan Talibanı ile Pakistan’ın kabile bölgelerinde yaşayan Peştunlar arasındaki etkileşim daha da güçlendi.
ABD yönetiminin, Pakistan’a topraklarındaki Afgan Talibanı’na karşı askeri müdahalede bulunması için yaptığı baskılar TTP’nin ortaya çıkacağı şartları hazırladı.
Tarihsel olarak devlet otoritesinin zayıf olduğu dağlık sınır bölgesinde yürütülen operasyonlar kabile bölgelerinde yaşayan halkın tepkisine yol açtı.
Pakistan’ın 2002’de başlattığı Mizan operasyonunu, 2004’te Kaloşa ve 2007’de de Hakikat Yolu operasyonları izledi.
ABD’nin Pakistan topraklarındaki kabile bölgelerine düzenlediği hava saldırıları yerel toplulukların öfkesini İslamabad’a da yöneltmesine sebep oldu.
Bölgedeki bazı gruplar silahlı örgütlenmeye giderek TTP’nin ortaya çıkacağı süreci hazırladı.
TTP’nin gelişimi
Pakistan ordusunun Temmuz 2007’de başkent İslamabad’daki Lal Mescid’de bulunan militanlara yönelik Sessizlik Operasyonu düzenlenmesinin ardından irili ufaklı 13 örgütün birleşimiyle Aralık 2007’de Beytullah Mesud’un liderliğinde TTP kuruldu.
TTP, amacını silahlı mücadele ile Pakistan hükümetini devirmek ve İslam’ın yasa ve hükümlerinin geçerli olduğu bir ülke kurmak olarak tanımladı.
Pakistan, 2008’de TTP’yi terör örgütü ilan etti.
Pakistan’ın ardından TTP 2010’da ABD, 2011’de de İngiltere ve Kanada tarafından terör örgütü ilan edildi.
Ağustos 2009’da örgütün lideri Beytullah Mesud’un ABD’nin hava saldırısı sonucu ölmesinin ardından grupta liderlik için tartışmalar yaşandı.
TTP’ye bağlı çeşitli örgütler arasında çıkan liderlik tartışması iç çatışmaya ve takip eden yıllarda bazı önemli kişilerin ve TTP bünyesindeki örgütlerin terör örgütü DEAŞ’a katılmasına yol açtı.
TTP’nin sivilleri hedef alan saldırıları gerek bünyesindeki farklı örgütler gerek de toplum tarafından tepkiyle karşılandı.
Aralık 2014’te Peşaver’de askeri bir okula düzenlenen saldırıda çoğunluğu çocuk yaklaşık 150 kişinin ölmesiyle TTP tepkilerin odağına yerleşti.
Pakistan’ın TTP’ye kapsamlı müdahalesi
Pakistan, 2014’ten sonra da devam eden operasyonlarla TTP’nin gücünü büyük oranda kırdı.
Güney Asya Terörizm Portalı verilerine göre, Pakistan’da 2013’te terörle ilişkili yaklaşık 2 bin 779 olay yaşanırken, bu rakam 2020’de 319’a kadar düştü.
2013’te 2 bin 700’ün üzerinde sivil saldırılarda hayatını kaybederken, 2020’de söz konusu rakam 169’a geriledi.
Pakistan, 2017’de 2 bin 600 kilometrenin üzerinde sınırı bulunan Afganistan hududuna çit çekmeye başladı ve yüzde 97’sini tamamladı.
TTP’nin bağımsızlık hedefi
2013-2018 yıllarında TTP’nin liderliğini Molla Fazlullah üstlenirken ABD’nin hava saldırısıyla öldürülmesinin ardından örgütün başına Nur Vali Mesud geçti.
Nur Vali Mesud, TTP’den ayrılanlar dahil 8 grubu örgüt bünyesine kattı.
Temmuz 2021’de CNN’e verdiği röportajda Mesud, Pakistan’ın kabile bölgelerinde bağımsız bir devlet kurma hedeflerini duyurdu.
Öte yandan, Küresel Terör Veritabanına (GTD) göre, 2017’den sonraki saldırılarında sivil ölümlerin yüzde 20’lerden yüzde 10’un altına düştüğü görüldü.
Afgan Talibanı ile Pakistan Talibanı ilişkisi ve ayrımı
Taliban’ın özünde dayandığı etnik taban olan Peştunlar, 1893’te İngiliz General Mortimer Durand tarafından Afganistan ile Britanya Hindistanı’nın sınırlarını çizen hatla iki ayrı devlete ayrıldı.
Hindistan’dan ayrılarak bağımsızlığına kavuşan Pakistan ile Afganistan arasında da Durand Hattı resmi sınır kabul edildi.
Ancak kabile, akrabalık, soy ve din gibi çok sayıda bağları olan Peştunlar için sınır yalnızca kağıt üzerinde kaldı. Sınır fiziki bir ayrılık getirmedi.
1994’te Afganistan iç savaşı sırasında ortaya çıkan Afgan Talibanı hareketi, büyük oranda Afganistan’ın Pakistan topraklarına yakın topraklardaki Peştun kabilelere dayanıyor.
TTP’nin lider kadrosunun çoğu ise Pakistan’ın Güney Veziristan bölgesindeki yine Peştun olan Mehsud kabilesine mensup kişilerden oluşuyor. 2013’te bu kabileye mensup olmayan Molla Fazlullah’ın TTP’nin başına geçmesi, örgütte iç çatışmalara ve dağılmalara yol açmıştı.
Afgan Talibanı, daha bütüncül bir yapı arz ederken, TTP ise irili ufaklı örgütlerin bir araya geldiği çatı yapıya sahip.
Afgan Talibanı politik hedeflerini Afganistan’la sınırlı tutarken, TTP sınır ötesi eylemlere yönelebiliyor. 2010’da ABD’nin New York şehrindeki Times Meydanı’nda bomba patlatmaya çalışan TTP, Pakistan’da da Çin vatandaşlarını da hedef alan saldırılar gerçekleştirdi.
Diğer taraftan, Afgan Talibanı’nın kullandığı intihar eylemleri, pusu teknikleri ve çeşitli saldırı yöntemlerinin TTP tarafından da alınıp uygulandığı aralarındaki etkileşime işaret ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Analitik Destek ve Yaptırımları İzleme Birimi tarafından geçen ay yayımlanan raporunda, TTP ile Afgan Talibanı arasında artan bir güvensizlik bulunsa da ilişkilerinin devam ettiği belirtildi. Raporda, TTP’nin Pakistan karşıtı farklı hedefleri olduğuna dikkat çekilirken, bununla birlikte Afganistan’da Afgan Talibanı’nı askeri olarak desteklediği savunuldu.
Pakistan’ın Afgan topraklarındaki TTP’ye karşı harekete geçme ihtimali
Pakistan, Afgan Talibanı’yla uzun geçmişe dayanan iyi ilişkilere karşın, TTP konusunda beklenti içinde.
Ancak Afgan Talibanı’nın Kabil’de cezaevlerinde serbest bıraktığı mahkumlar arasında TTP mensuplarının olması İslamabad yönetimini rahatsız etti.
Üst düzey Pakistanlı bir yetkili, Taliban’ı tanıma konusunda acele etmeyeceklerini ama uluslararası toplumun Taliban’la ilişki kurması gerektiğini söyleyerek AA’nın TTP’yle ilgili sorularına şu yanıtı verdi:
“Afgan Talibanı terör örgütü Pakistan Talibanı (TTP) ile ilgili bir açıklama yapmadı. Afganistan topraklarının başka ülkelere karşı kullanılmayacağını söylediler. Ancak doğrudan TTP veya Belucistan’daki aşırılıkçılarla ilgili bir şey demediler. Birliklerimiz yüksek alarmda. Batı sınırımızda 200 bin kişilik ordumuz var. Bugün Pakistan topraklarında terör örgütü TTP bulunmuyor. Afganistan’da konuşlanıyorlar. Eğer Afgan Talibanı sınırımızdaki teröristleri oradan temizlemezse biz harekete geçeriz. Onlara elbet zaman vereceğiz. Fakat onlar bunu yapamazlarsa bizim yapmaya hakkımız var.”
Yetkili, henüz bir hükümetin kurulmadığı Afganistan’da Taliban’a gerekli sürenin verileceğini ve sınır ötesi gerçekleştirilen saldırılardan onları şimdilik sorumlu tutmayacaklarını belirtti.
BM’nin Şubat 2021’de yayımladığı raporda TTP’nin 2 bin 500 ile 6 bin arasında silahlı üyesinin bulunduğu tahmin edilirken, İslamabad kaynakları örgütün Pakistan topraklarından tamamen temizlendiğini ve sınırın Afganistan tarafındaki militan sayısının 2 binin altında olduğunu belirtiyor.