Avukat Sacid, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) Pakistan’daki faaliyetleri, 15 Temmuz darbesi sonrasında yaşananlar ve FETÖ okullarının Türkiye’ye devriyle ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Sacid, FETÖ’nün gizli ve şüpheli faaliyetlerini dikkatle takip etmeleri gerektiği konusunda dünya kamuoyunu uyararak “FETÖ, gerçekler ortaya çıkana kadar Pakistan halkının kardeş Türkiye’ye olan sevgisini daima istismar etti.” diye konuştu.
15 Temmuz darbesinin ardından Türkiye’deki meslektaşlarının kendileriyle irtibat kurduğunu belirten Sacid, bunun üzerine FETÖ’nün burada operasyonlarını araştırmak için harekete geçtiklerini söyledi.
Sacid, daima gizemli kalan FETÖ’nün yapısını anlamanın oldukça karmaşık olduğunu belirterek örgütün buradaki eğitim kurumu olan Pak-Türk Uluslararası Çağ Eğitim Vakfı’nın (PTICEF) temelde kar amacı gütmeyen uluslararası bir eğitim ve sivil toplum kuruluşu olduğunu ifade etti.
Pakistan hükümeti ile anlaşma imzalandı
Sacid, PTICEF’in Türkiye’de “Çağ Eğitim Vakfı” bünyesinde olduğunu, FETÖ’nün eğitimi teşvik etme amacıyla 1999’da Pakistan hükümeti ile bu kapsamda bir anlaşma imzaladığını belirtti. Sacid, buna ek olarak FETÖ’nün benzer amaç ve anlaşmalarla birçok ülkede faaliyet gösterdiğini hatırlattı.
28 okul bu anlaşma ile kuruldu
Pakistan hükümetinin de okul binaları için arazi temini başta olmak üzere çeşitli kaynakları sağladığına işaret eden Sacid, FETÖ’nün Pakistan’daki 28 okulunun bu anlaşma çatısı altında kurulduğunu söyledi.
Sacid, Temmuz 2016’da Pak-Türk Eğitim Vakfı’nın çatı organizasyonu Çağ Eğitim Vakfı’nın Türkiye’nin demokratik seçilmiş hükümetini devirmek için askeri darbeye karışan bir kuruluşa ait olduğunun ve doğrudan onlar tarafından kontrol edildiğinin ortaya çıktığını vurguladı.
Darbenin, sağlam ve başarılı halk direnişiyle engellendiğini anımsatan Sacid, Türk hükümetinin örgüte karşı yürüttüğü soruşturmalar sonucu FETÖ’nün sadece Türkiye’de değil, aynı zamanda okulların kurulduğu ve onlar tarafından kontrol edildiği ülkelerde de istikrarı bozucu faaliyetler içerisinde olduğunun ortaya konulduğuna işaret etti.
STK statüsüne rağmen kendilerini şirket olarak gösterdiler
Sacid, Türk hükümetinin bu organizasyonu “Fetullahçı Terör Örgütü” olarak ilan ettiğini ve sonuç olarak FETÖ’nün İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Asya Parlamenter Asamblesi (APA) tarafından da terör örgütü olarak kabul edildiğini hatırlattı.
FETÖ’nün terör örgütü olarak tanımlanmasının ardından birçok Asya ve Afrika ülkesinin FETÖ ile ilişkili kuruluşların üyelerini iade veya sürgün ettiğini hatırlatan Sacid, bu ülkelerin de örgüte ait okulların kontrolünü ele geçirerek Türk hükümetine teslim ettiğini söyledi.
Sacid, FETÖ’nün Pakistan’daki kurumu olan Pak-Türk Eğitim Vakfı’na uluslararası sivil toplum örgütü statüsü verildiğine işaret ederek vakfın planlarını gizlemek için 30.10.1999’da imzalanan iş birliği anlaşmasına rağmen Pakistan Menkul Kıymetler Borsası’na (SECP) kendilerini şirket olarak kaydettirdiğini dile getirdi.
“(Okullarda) En yüksek ücretlerden birini uyguluyorlardı”
FETÖ’nün eğitim kılıfı altında çocukları aşırılıkçılara dönüştürebileceğine dair endişeler olduğunu anımsatan Sacid, “Ülkedeki benzer yapıdaki okul sistemleri arasında en yüksek ücretlerden birini uyguluyorlardı.” dedi.
Sacid, bu okul sisteminin ve diğer gölge örgütlerin finans gelirlerinin dünyadaki FETÖ teşkilatlarına kanalize edildiğinin anlaşıldığını vurgulayarak Türk hükümetinden gelen ihbar üzerinde Pakistan İçişleri Bakanlığının FETÖ’nün buradaki kurumu ile imzalanan tüm iş birliği anlaşmalarını iptal ettiğini belirtti.
FETÖ mensupları Pakistan’daki BM ofisine başvurdu
2016’da Pakistan’da FETÖ’ye ait aralarında okulların da bulunduğu gölge organizasyonların yönetiminden sorumlu 400 kadar kişinin olduğuna işaret eden Sacid, bu kişilerin Ankara’nın İslamabad’dan kendilerini teslim etmesini isteyeceğini anladığını, Pakistan’daki Birleşmiş Milletler (BM) ofisine mülteci başvurusunda bulunduklarını ve bunu elde ettiklerini dile getirdi.
Sacid, bu kişilerin Pakistan Yüksek Mahkemesi’ne ayrı ayrı dilekçeler yazdıklarını anımsatarak bu sayede Pakistan devletinin onları Türkiye’ye teslim etmesine ve FETÖ bağlantılı okulların Ankara’ya devredilmesine engel olduklarını söyledi.
Pakistan FETÖ’yü terör örgütü ilan eden ve yasaklayan ilk ülke
Mahkeme kararları sebebiyle Pakistan’ın okulların Türkiye’ye devrini bir süre gerçekleştiremediğini belirten Sacid, Anayasa Mahkemesi’ne, hükümetin FETÖ’yü terörist ilan etmesi için yeterli gerekçeye sahip olduğu konusunda bir dilekçe verdiğini belirtti.
Sacid, yapılan çok sayıda duruşmanın ardından dilekçesinin kabul edildiğini ve Pakistan’ın dünyada FETÖ’yü terör örgütü ilan eden ve ardından yasaklayan ilk ülke olduğunu anımsattı.
Avukat Sacid, bu kararın ardından aranan FETÖ mensubu teröristlerin, bazı Avrupa ülkelerine ve çoğunun hala kökleri ve bağlantıları olan Afrika Birliği ülkelerine kaçtığını belirtti.
Afrika ülkelerine FETÖ konusunda uyarı
Sacid, Türk dostlarına sarsılmaz desteğini göstermek için Etiyopya’ya ziyaret gerçekleştirdiğini anımsatarak burada üst düzey devlet yetkililerini FETÖ mensuplarının gizli operasyonları, hayırseverlik kisvesi altında kara para aklama faaliyetleri ve terör finansmanına nasıl bulaştıkları konusunda uyardığını dile getirdi.
Korkunç bir yüze sahip FETÖ’ye zamanında ve uygun bir eylem verilmesi gerektiğini belirten Sacid, “Bunlara yumuşaklık göstermek kamu yararına ve ulusal güvenliğe zarar verebilir. Yetkililer, Etiyopya’da FETÖ’ye karşı başlattıkları cezai soruşturma ile desteklerini gösterdiler.” değerlendirmesinde bulundu.