Portekiz’de 10 Mart’ta yapılan erken genel seçimlerin ardından azınlık sağ hükümeti kuran Portekiz Sosyal Demokrat Partisi (PSD) ile Demokratik İttifak’ın lideri Luis Montegro, başbakan olarak ilk resmi ziyaretini İspanya’ya yaptı.
Madrid’deki Başbakanlık Konutu Moncloa’da yapılan görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenleyen sol görüşlü Başbakan Sanchez ve sağ görüşlü Başbakan Montenegro, ideolojik farklılıklarına rağmen İspanya ve Portekiz’in Avrupa Birliği’ndeki (AB) ortak çıkarları için birlikte hareket edeceklerini vurguladı.
Sanchez ve Montenegro, özellikle “Yeni Nesil AB” olarak adlandırılan fonun kullanımında, enerji bağlantıları projelerinde, ikili ekonomik, ticari ve kültürel ilişkilerde sıkı bir bağ içinde hareket edeceklerinin altını çizdi.
İki komşu ülkenin liderleri, Rusya’nın işgali altındaki Ukrayna’ya tam desteğin devam etmesi konusunda hemfikir olurken, İsrail saldırılarının devam ettiği Gazze ve Filistin konusunda farklı görüşleri savundu.
“Filistin devletini tanıma zorunluluğu var”
İspanya Başbakanı Sanchez, “Filistin devletini tanıma zorunluluğu var. Gelecek haftayı bekleyeceğiz ve BM’de yapılacak oylamaların ardından adım atacağız.” dedi.
İspanya hükümetinin Orta Doğu’daki tutumunun baştan beri net olduğunu, “barış, diplomasi ve uluslararası hukuku savunduklarını” kaydeden Sanchez, şunları dile getirdi:
“7 Ekim’den bu yana İsrail’e saldıran Hamas’ı kınadık. Rehinelerin hemen ve şartsız serbest bırakılmasını istedik. Aynı şekilde Gazze’deki insanlık felaketini de kınıyoruz ancak siyasi ufukta bu sorunun çözümü için sadece İsrail ve Filistin devletlerinin eşit haklarla resmi olarak tanınmaları gerektiğini görüyoruz.”
Filistin devletinin tanınması konusunda uluslararası toplumun şimdiye kadar çok geç kaldığını dile getiren Sanchez, “Filistin’in varlığını kabul etmezseniz onu tanıyamazsınız. İspanya’nın tutumu çok açık. Filistin’in tam üye olmasını BM’de de destekleyeceğiz. Sadece Filistin’in tanınması barışçıl birlikte yaşamı garanti edebilir ve şiddet sarmalını durdurabilir. Biz farklı AB ülkeleriyle ve AB dışı ülkelerle bunu konuşuyoruz. İspanya ne olursa olsun bu adımı atacaktır çünkü bunun doğru olduğuna inanıyoruz.” açıklamasında bulundu.
“İsrail’e yönelik saldırıları sonrasında İran’ı kınamakta geç kaldığı” gerekçesiyle İspanya’daki sağ görüşlü muhalefet partilerinden gelen eleştirilere de cevap veren Sanchez, şunları söyledi:
“İran’ın saldırılarını kınadık. Geç kalındığı söylemleri muhalefetin işi. Biz açığız ve İran’ı kınadık. Hiç kimse bölgede şiddetin tırmanmasını istemiyor. Olağanüstü hassas bir dönemden geçiliyor ve durumu kontrol altına almak için dikkat etmek gerekiyor. Savaşın tırmanmaması lazım. Tüm taraflara ateşkes için ısrarcı olmalı ve barış yolu sunmalıyız. İki devletli çözüm İspanya’nın izlediği yoldur. Bölgedeki çatışmaların tüm aktörlerinden itidal talep ediyoruz.”
“Portekiz hükümeti acil ateşkesi savunuyor”
Portekiz Başbakanı Montenegro da “Portekiz hükümeti, acil ateşkesi savunuyor. Bunun barışa ve insani yardımın getirilmesine hizmet etmesi gerektiğini savunuyor. Sonrasında bir yol haritası gerekiyor ve bu uluslararası toplumun birlikte hareket etmesiyle yapılmalı. Portekiz hükümeti, Filistin’in BM’ye tam üyeliğini destekliyor ama Filistin devletinin tanınması için bazı diğer ülkeler gibi daha ileriye gitmeyecek.” dedi.
Filistin’in BM’nin tam üyesi olması halinde bunun “çok önemli bir mesaj” olacağını ifade eden Montenegro, Filistin devletinin tanınmasının şimdilik “uzak bir adım olacağını, karşılıklı ve çok taraflı bir hamle gerektiğine inandıklarını” ancak bunu yapan ülkelere de saygı duyduklarını belirtti.
Diğer yandan Sanchez, “dost ve büyük bir siyasetçi” olarak tanımladığı sol görüşlü eski Portekiz Başbakanı Antonio Costa’nın hazirandaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından AB Konseyi Başkanlığına olası adaylığını destekleyeceğini ama şimdilik bunun için erken olduğunu söyledi.