Başbakan Yardımcısı ve Çalışma Bakanı Yolanda Diaz, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, diktatör Franco ve faşist dönemin diğer üst düzey temsilcilerine tanınan üstün liyakat nişanlarının geri çekildiğini açıkladı.
Diktatör Franco döneminde Çalışma Bakanlığında kullanılan ve “Altın Kitap” olarak adlandırılan özel defter için “rezil kitap” tanımlamasını yapan Diaz, “Demokrasi ile bağdaşmayan, anormal bir şey. Elleri kanlı insanlara tanınan bu unvanların geri çekilmesinde bu zamana kadar geç kalınmasından dolayı tüm mağdurlardan özür diliyorum. Bu, bir daha asla olmayacak.” dedi.
Demokratik Hafıza Yasası’nın yanı sıra Bakanlar Kurulu’nun şubat ayında diktatör Franco rejimini temsil edenlere tanınan tüm unvanların kaldırılması kararı aldığını hatırlatan Diaz, diktatör Franco dışında general Juan Yagüe, kardinal Enrique Plaid veya eski bakan Jose Soliz Ruiz gibi rejimin önde gelen isimlerine verilen unvanların da geri çekildiğini kaydetti.
İspanya’da 2007 yılında yürürlüğe giren tarihi bellek yasasıyla başlayan ve diğer yasalarla geliştirilen diktatör Franco dönemine ait izlerin kamusal alandan silinmesi uygulaması devam etse de başkent Madrid’in de aralarında bulunduğu bazı kentlerde halen bu döneme ait sembol kişilerin isimleri, cadde veya sokaklarda bulunuyor.
Son olarak kabul edilen Demokratik Hafıza Yasası ile “Franco rejimin kurbanlarını aşağılamayı insanlığa karşı suç işleyenleri yüceltmekle eş tutan” ve “diktatörlük dönemini (1936-1975) yasa dışı ilan eden” sol koalisyon hükümeti, diktatör Franco’nun iki torunu ve üst düzey general ve bakanların soyundan gelen 33 kişiye tanınan unvanları kaldırmıştı.
Muhalefet tepkili
İspanya’da mevcut durumda ana muhalefetteki Halk Partisinin (PP) lideri Alberto Nunez Feijoo, Kasım 2023’te yapılması öngörülen genel seçimleri kazanıp hükümete gelmeleri halinde, bu yasayı iptal edeceklerini söyledi.
Yabancı basın mensuplarına konuşan Feijoo, söz konusu yasanın “adil olmadığını, Sosyalist İşçi Partisi ile Halk Partisi arasında o dönem inşa edilen toplumsal ve tarihi uzlaşmayı bozduğunu” savunarak “80 yıl geçmişe mi döneceğiz yoksa 80 yıl geleceğe mi bakacağız?” demişti.