İspanyol sivil toplum kuruluşu Caminando Fronteras’ın (Yürüyen Sınırlar) sözcüsü Malen Maleno, aralarında AA muhabirinin de bulunduğu Madrid’deki bir grup yabancı basın mensubuna düzensiz göç sorunuyla ilgili özel röportaj verdi.
Avrupa Parlamentosunun yeni döneminde aşırı sağın yükselişine dikkati çeken Maleno, mevcut siyasi tablonun zaten dramatik seviyedeki düzensiz göç sorununu daha da kötüleştireceğinin altını çizdi.
Maleno, “Kritik bir dönemdeyiz. Avrupa’ya gelirken yolculuk sırasında ölen düzensiz göçmenlerin sayısı 2023’te (6618 ölüm ile) tahammül edilemez seviyedeydi. Bu sene daha da felaket. Avrupa’da aşırı sağın artışıyla birlikte göçmen sorununda insan hakları daha da kötüye gidecek, ölümler, suç ve düzensiz göçmen akışının ticarileştirilmesi artacaktır.” dedi.
Meloni de Sanchez de aynı politikaları uyguluyor
Göç meselesinin “Avrupa’da her zaman suistimal edildiğini, rant konusu yapıldığını, 30 yıldır mafya yalanlarının söylendiğini” belirten Maleno, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aslında göç sorununda (aşırı sağcı İtalya Başbakanı Giorgia) Meloni de (solcu İspanya Başbakanı Pedro) Sanchez de aynı politikaları uyguluyor. Fark, birinin bunu yüksek sesle söylemesi, diğerinin sessiz kalarak onay vermesi. Mayıs ayında kabul edilen AB Göç ve İltica Paktı da budur. Bir dizi Avrupa değerleri yalanı öne sürülerek bu işi tamamen ticari temellere dayandırmaktır. Moritanya ve Senegal’e sınırlarını kontrol etmek için silah alımında yardım ediyorlar ama ‘Bunu filanca Avrupalı firmadan alman gerekir.’ diye de zorluyorlar. Bu pakt, özellikle yasa dışı çocuk trafiğini daha da artıracak, ölümleri artıracaktır. Bu, çok açık.”
Avrupa’nın ekonomik çalışma sistemini devam ettirebilmesi için yasal göçe ihtiyacının olduğunu ancak bunun için hiçbir adım atılmadığını kaydeden Maleno, “Avrupa’da ırkçılık ve İslamofobi sorunlarını çözmeksek yasal göçten söz edemeyiz.” dedi.
“‘Irkçı değilim.’ demek sadece sözde kalıyor”
Maleno, ırkçılığın en az görüldüğü ülkelerden biri kabul edilen İspanya’da bile gerçeğin farklı olduğunu kaydederek şu örneği verdi:
“İspanya, bir dönem güney bölgesinde çilekleri toplamak için Fas’tan dönemsel kadın işçi kabul ediyordu ama ne oldu? Bu kadınlar, İspanya’da çalılştıkları yerlerde cinsel saldırıya uğradı. Bazıları hamile kaldı ve kürtaj yaptırdı çünkü suç duyurusunda bulunabilecekleri hiçbir hakları, yasal korumaları yoktu. Ayrıca hamile kaldıkları için gelecek yıl kabul edilmeyip işlerini kaybedeceklerdi. Irkçı olmadığını söyleyenler, ‘Faslılar gelsin, çilekleri toplasın ama bizimle birlikte banklarda oturmasın, rahatsız oluyoruz.’ demeye başladılar. Din konusuna girmek bile istemiyorum. O daha da kötü. ‘Irkçı değilim.’ demek sadece sözde kalıyor.”
Avrupalılar, ölen göçmenleri macera filmi gibi izliyor
Caminan Fronteras’ın kısa bir zaman önce açıkladığı rapora göre 2024’ün ilk 5 ayında 5 bin 54 düzensiz göçmenin İspanya kıyılarına gelmeye çalışırken hayatını kaybettiğini ve bu ölümlerin 4 bin 808’inin Kanarya Adaları güzergahında olduğunu anlatan Maleno, “Avrupa’ya gelmek için denizde ölen göçmenler Avrupalı değil. O yüzden Avrupalıları üzmüyor. Ölen göçmenleri macera filmi gibi izliyorlar. Aslında ölen göçmenlerin aileleri, İspanya’da İç Savaş döneminin kayıpları ailelerinde ne his uyandırdıysa aynı etkiyi yaşıyor.” eleştirisinde bulundu.
Maleno, düzensiz göçmenlerin ailelerinin verdikleri bilgi doğrultusunda haber alınamayan, günlerdir Atlantik Okyanusu’nda oldukları bilinen ya da tekneleri batan göçmenlerin hemen yetkili ülkelere bildirildiğini anlatarak, “Gerçek olan şu ki verilen tüm bilgilere rağmen hiçbir arama kurtarma mekanizması harekete geçirilmiyor. Nadiren göstermelik kurtarma operasyonları yapılıp basına sunuluyor.” dedi.
Afrika’dan Avrupa’ya göçte Moritanya transit ülke
İspanya kıyılarına doğru geçen yıl Senegal, bu yıl da Moritanya’dan düzensiz göçmen akışının hızlandığına dikkati çeken Caminando Fronteras’ın sözcüsü, Afrika’dan Avrupa’ya göçte Moritanya’nın transit ülke olarak kullanıldığını kaydetti.
Maleno, Afrikalı kadınların “Göç etme hakkımız yok ama göç etmeme hakkımız da yok.” dediklerini çünkü bulundukları ülkelerin yerel yönetimleri tarafından topraklarının işgal edildiğini dile getirerek, “Son yıllarda insan hakları için hiçbir şey yapılmadı. Tam tersine daha da kötüye gidiyor.” şeklinde konuştu.
Düzensiz göçmenlerin ailelerinden, Moritanya’daki milletvekillerinden ve yerel yönetimlerdeki birincil kaynaklardan aldıkları bilgilere göre raporlarını hazırladıklarını vurgulayan Caminando Fronteras’ın sözcüsü, önceliklerinin mağdur aileleri korumak olduğunu kaydetti.
Caminando Fronteras’ın 2024’ün ilk 5 ayına göre son yayımladığı raporda şu bilgiler öne çıkmıştı:
“Kuzey Afrika’dan İspanya kıyılarına doğru düzensiz göçte toplam 47 tekne veya bot batarken kayıp olan 17 farklı ülkeden toplamda 5 bin 54 kişinin hayatını kaybettiği kabul ediliyor. Ölenlerden 154’ü kadın, 50’si çocuktu. Düzensiz göç dramının en yoğun olduğu yer, 4 bin 808 ölü ile Kanarya Adaları güzergahı oldu.
İstatistik olarak bakıldığında bu yılın ilk 5 ayında günde 33 düzensiz göçmen, Avrupa’ya gelmeye çalışırken yolculuk sırasında hayatını kaybetti.”