İsrail, Gazze’deki saldırılarına bir yıldır aralıksız devam ederken beyaz fosfor bombası kullanımı başta olmak üzere bu süreçte başvurduğu birçok yöntemle insani krizin yanı sıra büyük bir çevre tahribatına da neden oldu.
İsrail’in 7 Ekim 2023’te Gazze’ye başlattığı saldırılar 40 bini aşkın kişinin hayatını kaybetmesine, 100 bine yakın kişinin yaralanmasına yol açarken binlerce kişi yerinden edildi ve yaşamlarını yardım kuruluşlarınca kurulan çadırlar veya barınma merkezine dönüştürülen okul ve hastanelerde sürdürmeye mecbur bırakıldı. Yaşanan insani krizin yanı sıra bombardımanlar, geride büyük bir çevresel yıkım bıraktı.
Saldırıların 200’üncü gününde Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi’nden yapılan açıklamada, İsrail tarafından Gazze’ye 75 bin ton bomba atıldığı bildirildi. Bu, İkinci Dünya Savaşı’nda Hiroşima’ya atılan bomba miktarının yaklaşık 6 katına denk geliyor.
İngiltere’nin başkenti Londra’daki Queen Mary Üniversitesinin çalışmasına göre, Gazze’deki yapıların yüzde 54 ila 66’sı İsrail saldırılarında zarar gördü veya tamamen yıkıldı. İsrail saldırıları, 2024 yılının şubat ayını da kapsayan ilk 120 günlük dönemde 420 bin ila 652 bin ton karbondioksit eş değeri salıma neden olurken bu rakam 26 ülke ve bölgenin yıllık karbon emisyonundan daha fazlasına tekabül ediyor.
Saldırıların çevreye verdiği zararı artıran en önemli faktörlerin başında uluslararası hukuka göre yoğun sivil nüfusun bulunduğu bölgelerde kullanımı yasak olan beyaz fosfor bombası geliyor.
Uluslararası Af Örgütü, İsrail ordusunun Gazze’nin yoğun nüfuslu sivil bölgelerinde beyaz fosforlu top mermileri kullandığını belgelerken aralarında Anadolu Ajansı foto muhabirinin çektiği fotoğrafların da yer aldığı çok sayıda kanıt ortaya koydu.
Toprakta ve suda yıllarca kalabilen beyaz fosfor, kısa vadede temas ettiği bitkileri öldürüyor, uzun vadede ise tarımda gübre etkisi meydana getirerek aşırı miktarda bitki, yosun ve alg çoğalmasına sebep oluyor.
Su krizi derinleşiyor
Gazze’deki askeri hedeflerin dışında kritik altyapı tesislerini de hedef alan İsrail, elektrik hatlarına düzenlediği saldırılarla Gazze’yi karanlıkta bıraktı. Sadece elektrik hatlarını değil, su hatlarını da vuran İsrail, Gazze’de büyük bir su krizi yaşanmasına neden oldu. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), saldırıların ilk 8 ayı sonunda su ve temizlik tesisleri ile altyapının yaklaşık yüzde 67’sinin yıkıldığını veya zarar gördüğünü açıkladı.
Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam tarafından temmuz ayında yayımlanan “Su Savaşı Suçları” başlıklı rapora göre, acil durumlarda hayatta kalabilmek için bir kişi günlük 15 litre suya ihtiyaç duyarken Gazzeliler yemek, duş ve temizlik gibi ihtiyaçlarını karşılamak için 4,74 litre suya ulaşabiliyor. Bu rakam İsrail saldırıları öncesi dönemle kıyaslandığında, Gazze halkının ulaştığı suyun yüzde 94 azaldığını gösteriyor.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne su akışını kesmesi sonucu derinleşen su sorunu, halkın kuyulardaki kirli suları kullanmak zorunda kalmasına neden oluyor. Gazzelilerin su alabilmek için saatler boyunca bekledikleri su kuyruklarına birçok kez saldırı düzenleyen İsrail, 17 Ekim 2023’te ise su bidonlarıyla eve dönen 2 çocuğu öldürdü.
Atıklar toplanamıyor
Hollanda merkezli sivil toplum kuruluşu PAX for Peace tarafından haziran ayında yayımlanan “Gazze’de Savaş ve Çöp” isimli rapora göre, boyutları farklılık gösteren en az 225 atık toplama alanının bulunduğu Gazze Şeridi çevresinde, atık toplama araçlarının saldırılarda zarar görmesi ve İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından çöp toplama alanlarına erişimin engellenmesi nedeniyle sokaklarda ve tarlalarda yüz binlerce ton katı atık ortaya çıktı. Çatışmaların başlamasıyla nüfusun yüzde 85’inden fazlasının yerinden edildiği Gazze’de, yapıların yüzde 62’si saldırılar sonrası enkaza dönüşürken Gazze Belediyesinin verilerine göre sadece kent genelinde en az 100 bin ton katı atık birikti.
Salgın hastalık riski
Tıbbi atıkların imha edilememesi, kimyasalların ve radyoaktif maddelerin toprağa ve yer altı sularına karışması Hepatit B ve Hepatit C gibi hastalıkların yayılmasına yol açarken depolama alanlarından önce suya ve toprağa, ardından da bu alanlarda yapılan tarımsal faaliyetler yoluyla besin zincirine karışan kimyasallar insan ve hayvan vücuduna kadar ulaşıyor. Filistin Sağlık Bakanlığından 4 Mart 2024’te yapılan açıklamada, yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi’nde yaklaşık 1 milyon bulaşıcı hastalık vakası tespit edildiği ve tedavi için gerekli tıbbi imkanlara sahip olunmadığı belirtildi.
Yıkımla gelen karbon yükü
Birleşmiş Milletler (BM), İsrail saldırılarının Gazze’de yol açtığı yıkım nedeniyle oluşan 23 milyon ton enkazı kaldırmanın yıllar sürebileceğini açıkladı. BM’ye göre, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında, aralarında sivillerin yaşadığı evler ile hastane ve okul binalarının da bulunduğu 156 bin ila 200 bin yapının zarar gördüğü veya tamamen yıkıldığı göz önüne alındığında bunların yeniden inşasının 46,8 milyon ton ila 60 milyon ton karbondioksit eş değeri salıma neden olacağı tahmin ediliyor. Bu rakam 135’ten fazla ülkenin yıllık karbondioksit emisyonundan fazlasına, İsveç ile Portekiz’inkine ise eşit miktara denk geliyor.