İsrail, Afrika Birliğine gözlemci üye olarak geri döndüğünü açıkladı

İsrail Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “İsrail’in Etiyopya Büyükelçisi Aleligne Admasu, 2002’den beri ilk kez Afrika Birliğine gözlemci üye olarak kabul mektubunu sundu.” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, Afrika Birliğinin 55 ülkelik üyesiyle kara kıtanın en büyük kuruluşu olduğuna vurgu yapılarak, daha fazla ayrıntıya yer verilmedi.

İsrail’in Afrika Birliğinde resmi olarak gözlemci statüsü elde ettiğine vurgu yapılan açıklamada, tarafların, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele başta olmak üzere “terörizmin” kıtada yayılmasını önlemede iş birliği yapabileceği kaydedildi.

Times Of Israel gazetesi de İsrail’in 2002’de Avrupa Birliği olarak yeni bir yapılanmaya giden Avrupa Birliği Örgütüne gözlemci üye ülke olduğunu hatırlattı.

Öte yandan İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid ise yaptığı yazılı açıklamada, bugünün Afrika-İsrail ilişkilerini kutlama günü olduğuna vurgu yaparak, şunları aktardı:

“Bu başarı, yaklaşık yirmi yıldır var olan anormalliği düzeltiyor. Ayrıca İsrail’in dış ilişkiler dokusunu güçlendirmenin önemli bir parçası.”

Afrika ile İsrail ilişkileri, kara kıtada ulusal kurtuluş hareketlerinin patlak vermesi ve Arap-İsrail çatışmasının tırmanması nedeniyle 60’lı yıllardan beri gergin bir seyirde yürüyordu.

Sahra altı Afrika ülkeleri, İsrail’in 1967 ve 1973’te Arap ülkeleriyle savaşları üzerine Tel Aviv’le ilişkilerini kesmişti. Tel Aviv, daha sonraki yıllar boyunca kıtanın birçok ülkesiyle ilişkilerini geliştirmek için büyük çabalar sarf etmişti.

İsrail Dışişleri Bakanlığına göre İsrail, Afrika’daki 46 ülkeyle ilişkilere sahip. Tel Aviv’in bu ülkelerle ticaret ve insani yardım dahil olmak üzere birçok farklı alanda kapsamlı ortaklıklar ve iş birliği bulunuyor.

Son yıllarda Çad ve Gine ile diplomatik ilişkilerini yenileyen İsrail’le, Sudan da normalleşme kapsamında diplomatik ilişkilerin tesis edildiğini duyurmuştu.

İsrail gözünü Afrika’ya dikti

Afrika kıtasının yaşadığı açlık, fakirlik ve savaşları fırsat bilen İsrail’in, elinde bulundurduğu yüksek teknolojik veri ve güvenlik imkânlarıyla Afrika ülkelerini bir bir kendine bağlayarak, uluslararası alanda, buradan Filistin davasına verilen desteği kesme ve bu coğrafyanın zenginliklerinden faydalanma gibi bir dizi hedef güttüğü belirtiliyor.

Buna karşılık, Afrika ülkeleri de tesis edecekleri her ilişki ile İsrail’in ileri güvenlik, teknolojik ve tarımsal bilgisini elde etme çabasına katkıda bulunmasını umut ediyor.

İsrail, diplomatik ilişkilerini genişletmek, şirketleri için yeni pazarlar oluşturmak ve Filistin’e verilen desteği kırmak üzerine şekillenmiş üç hedefle Afrika’ya açılmaya çalışıyor.

Eski İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da daha önce yaptığı açıklamada, son dönemde İsrail ile Afrika ülkeleri arasında gelişen ilişkilere işaret ederek, “Afrika’nın kalbine ulaşmaya çalışıyoruz.” ifadesini kullanmıştı.

Netanyahu ayrıca, Libya’nın eski lideri Muammer Kaddafi’nin siyaset sahnesinden çekilmesiyle Tel Aviv’in Afrika ile ilişkilerinin ivme kazandığını vurgulamıştı.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.