Jerusalem Post gazetesi başta olmak üzere İsrail medyasında yer alan haberlere göre, ismi açıklanmayan İsrailli bir subay, 10 Kasım akşamı başlayan söz konusu tatbikatın “İranlı düşmanlarının varlığına ve Orta Doğu sularındaki saldırganlığına tepki olarak gerçekleştirildiğini” ifade etti.
Subay,”İranlılar denizde bağımsızdır, İsrail’in seyrüsefer özgürlüğünü ihlal etmemeleri veya deniz terörizmi yapmamaları için Kızıldeniz’den bunların uzaklaştırılmaları gerekir. İran bölgede sadece karada değil, denizde de yerini etkinleştirmeye çalışıyor. Bu yönde denizde saldırıları gerçekleştirmek için insansız hava araçları ve farklı platformlar kullandı.” dedi.
İsrail, ABD’nin İran’la uluslararası anlaşmaya dönmesini reddettiğini açıkça duyurdu. Tatbikat, ABD’nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley’in bölge ziyaretine gelmesiyle birlikte başladı.
İsrail deniz subayı, tatbikatların “İsrail’in ABD Merkez Komutanlığı bölgesinin sorumluluğuna geçmesinin ardından sadece Amerikalılarla değil, İbrahim Anlaşmalarını (Arap ülkeleri ile İsrail arasında gerçekleştirilen normalleşme anlaşmaları) imzalayan diğer ülkelerle de ortaklıklar kurmak için daha geniş bir eylem planının parçası olduğunu” kaydetti.
Bunun “Bahreyn ve BAE’nin katılımıyla açık olarak yürütülen ilk askeri tatbikat olduğunu” söyleyen subay, tatbikatın, Bahreyn ve BAE ile profesyonel ve operasyonel teknolojiler hakkında bilgi alışverişinde bulundukları ilk deniz tatbikatı olduğuna işaret etti.
Subay, “Kızıldeniz’in kuzey kesiminde ve Akabe Körfezi’nde BAE ve Bahreynlilerle yapılan tatbikatların donanmanın harekat menzilini artıracağını, İsrail’in denizde faaliyet gösterme özgürlüğünü koruyabilmesini ve gerektiğinde olaylara yanıt verilmesini sağlayacağını” kaydetti.
Yedioth Ahronoth gazetesi ise verdiği haberde, İsrailli subayın tatbikatın “bölgede bir güç gösterisi yapan İran’a doğrudan bir mesaj göndermeyi hedeflediği” yönündeki sözlerini aktardı.
Times Of Israel’in haberinde de söz konusu İsrailli subayın sözlerine yer verildi.
Subay, “İran varlığını, İsrail’den, Kızıldeniz’den ve seyrüsefer özgürlüğümüze zarar veren bölgelerden mümkün olduğunca uzak durdurmamız gereken bir durum. Bunu yapabilmek için ortaklığımızı daha da güçlendirmemiz gerekiyor.” dedi.
Tatbikattaki amacın, İsrail’in, tehditleri tespit etme yeteneğini ve seyrüseferini genişletmesi, deniz terörizmini önlemesi, ayrıca İranlıların yaptıklarına karşı gerektiğinde, gerektiği gibi karşılık verilebilmesi için olduğunu ifade eden subay, “Vekiller aracılığıyla birçok kişinin yürüttüğü çabanın aksine, İran, denizde daha bağımsız ve operasyonlarını kendi kuvvetleriyle yürütüyor.” sözlerine yer verdi.
Tatbikatın füze fırlatma ve denizaltı gibi gelişmiş ekipmanları içermediğini aktaran subay, katılımcıların, birbirlerini tanımalarını sağlamayı amaçladığını aktardı.
İsrailli subay, “Denizde birlikte çalışmak rahat. Görüş alanı dışındasınız ve sahilden fotoğrafınız çekilemiyor. İnsanlar her zaman ne olduğunu bilmiyor. Bu tatbikatın bize, belki yavaş, belki de hızlı daha fazla kapı açacağını düşünüyorum.” ifadelerine yer verdi.
Bu tatbikatın bir eylem planının parçası olduğunu ve buna önümüzdeki yıl daha fazlasına şahit olunacağını aktaran subay, “Beşinci Filo, İbrahim Anlaşması’nın (Abraham Accords) bir parçası olan ülkelerle çalıştığı için bu tatbikat sadece ABD ile olmayıp Bahreyn ve BAE de buna katılıyor.” dedi.
ABD Deniz Kuvvetleri Merkez Komutanlığı (NAVCENT) internet sitesinde yer verilen açıklamada, “ABD Merkez Komutanlığı’nın çok taraflı Beşinci Filosunun İsrail, BAE ve Bahreyn’in katılımıyla tatbikatları Çarşamba günü başladı ve 5 gün devam edecek.” denildi.
Açıklamada, “Katılımcı güçlerin deniz kuvvetlerinin birlikte çalışabilme kapasitesini geliştirmesi” amacıyla tatbikatın yapıldığı ifade edildi.
Söz konusu tatbikatın, BAE ile Bahreyn arasında İsrail ile Beyaz Saray’da ilişkileri normalleştirmeye yönelik anlaşmanın imzalanmasından bir yıldan fazla bir süre sonra gelmesi dikkat çekti.